MÜSİAD Konya'dan sağduyu çağrısı
Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Konya Şube Başkanı Dr. Lütfi Şimşek, Konya'nın Beyşehir İlçesi'nde yaşanan olayda 2 kişinin ölümüyle sonuçlanan bıçaklı kavgayla ilgili açıklamalarda bulundu.
Son günlerde Suriyeli sığınmacılara karşı olumsuz bakış açısına karşı sağduyu çağrısı yapan MÜSİAD Konya Şube Başkanı Dr. Lütfi Şimşek, “Suriyelilere yönelik başlatılan linç kampanyalarına her geçen gün yenileri eklenmektedir. Ülkemizde yaşamını sürdüren Suriyelilere ve diğer konuklarımıza karşı misafirperverliğimizden ödün vermemeliyiz. Beyşehir’de İki kişinin ölümüyle sonuçlanan bıçaklı kavgayı kesinlikle ama kesinlikle tasvip etmiyoruz. Bu tür olaylar üzücü ve rencide edicidir. Sorumlularından ivedilikle hesap sorulmalıdır. Kaybedilen her iki canda kıymetlidir. Küçük hesaplar peşine düşerek, provokatif olaylar çıkarılmaya çalışılmaktadır. Aziz vatanımızı karıştırmaya çalışan iç ve dış mihrakların bu tür eylemlerine karşı dik durulmalıdır. Halkımızın bu tür olayları daha sağduyulu ve sakin karşılamalarını istiyoruz. Suriyeli göçmenler de kendi üzerlerine düşeni yapmalı ve daha dikkatli olmalıdırlar. Bu tür gerginlikler hoşgörünün başkenti Konya’mıza zarar vermektedir. Şehrimizde bu tür oyunların oynanmasına kesinlikle fırsat verilmemelidir. Suriyeli göçmenlerin savaşta evlerini, yurtlarını kaybederek can korkusuyla buralara geldikleri de unutulmamalıdır. Türkiye dünyada kalan son sığınak, son güvenli limandır, Tarih boyunca kendisine sığınanlara hep kucak açmış olan Türkiye’nin, bugünde, gelecekte de mazlumlara sahip çıkması tarihi bir sorumluluğudur.
Özellikle belirtmek isterim ki, Suriyeli mültecilere vatandaşlık verilmesi konusunun gündeme geldiği bugünlerde sosyal medyada saldırı ve nefret çağrıları hat safhaya ulaşmıştır. Toplumda yabancı düşmanlığı ve nefret söylemi geliştirilmiştir. MÜSİAD Konya Şubesi olarak, belirli kriterlerdeki Suriyelilere vatandaşlık verilmesi konusunun ötelenmeden ivedilikle gerçekleştirilmesi gerektiğini geçtiğimiz yılki raporumuzda açıklamıştık. Çünkü Amerika ve Almanya başta olmak üzere birçok gelişmiş ülke mühendis, akademisyen, yatırımcı ve bilim insanı gibi Suriyeli mültecileri kendi ülkelerine davet ederek vatandaşlık vermiştir. Bizde ülkemize, ekonomimize ve bilim alanına katkı sağlayacağını düşündüğümüz Suriyelilere vatandaşlık vermeliyiz.
MÜSİAD Konya Şubesi olarak ülkemize gelen Suriyeli göçmenler ve sorunlarına başka bir açıdan bakıyoruz. Geçtiğimiz yıl yaptığımız “Konya'daki Suriyeli Misafirlerin Ekonomik Potansiyelleri ve İşbirliği İmkânlarının Belirlenmesi” araştırma sonuç raporlarını kamuoyuyla paylaşmıştık. Bu durumun gerek Konya gerekse de ülkemiz açısından önemli ekonomik kazanımlara dönüşebilme imkânına sahip olabileceğini düşünmekteyiz. Yaptığımız bu çalışmadan sonra devletimizde bu sorunlarla ilgili önemli adımlar atmıştır.
Suriyeli göçmenlerin savaş bittiği takdirde bile ülkelerine geri dönmeyerek topraklarımızda yaşamak istedikleri bir gerçektir. Yaptığımız araştırmada, Suriyelilerin Konya’yı tercih etmelerinin başında, iş ve yatırım imkânlarından ziyade, Konya’nın dindar bir şehir olması ve hemşeri bağları temel öncelik olarak görülmektedir.
Suriyelilerin Türk halkıyla uyumu arasındaki en önemli sorun dildir. Milli Eğitim Bakanlığı dil sorununa neşter vurarak, Arapça eğitim alınan merkezlerin sayısını 300'e çıkardı. İlk olarak Suriyeli öğretmenlerin okullarda derse girebilmelerine imkân sağlandı ardından da 75 bine yakını Türk okullarında eğitim gören Suriyeli çocuklar için Avrupa Birliği fonlarıyla Suriyelilerin yoğun yaşadığı vilayetlerde okullar yapılmaya başlandı. Türkiye’yi ve Türkçe’yi iyi bilen insanların varlığının artması burada da yaşasalar, kendi ülkelerine de dönseler Türkiye’nin hayrına olacaktır.
Yine hazırladığımız raporumuzda Suriyelilere çalışma izni konusuna da işaret etmiştik. Bu talebimizin hemen akabinde Hükümetimiz Suriyeli misafirlerin çalışma izni almalarına imkân sağlayan Bakanlar Kurulu kararını 11 Ocak 2016’da açıkladı. Suriyeli sığınmacılara verilen çalışma izni ile kayıt dışılığın önüne geçilmiş ve bu insanların ekonomiye katkı sağlamalarının imkânı sağlanmıştır. Hazırladığımız araştırma raporu hükümet tarafından dikkatle takip edilmekte, gün yüzüne çıkan sorunlara ışık tutmaktadır. Ayrıca raporumuz birçok kamu kurum ve kuruluşlarına da yol göstermektedir.
Raporumuzda hassasiyetle belirttiğimiz diğer bir hususta “Turkuaz Kart” sistemiydi. Turkuaz kart, ABD’nin “Green Card” sistemine benzer nitelikler taşımaktadır. Dünyanın her tarafından nitelikli iş gücüne çalışma izni 'Turkuaz kart' sistemi ile verilirse, kaliteli insan unsurunun Türkiye'ye gelişini sağlamış olacaktır. Bu beyin göçünü tersine çevirmek, bilgiyi ve teknolojiyi ülkemize kazandırmak demektir”.
