MÜSİAD'da gündem Cumhurbaşkanlığı seçimleri

MÜSİAD'da gündem Cumhurbaşkanlığı seçimleri

MÜSİAD Konya Şubesi Cuma Konferansında bu hafta “Cumhurbaşkanlığı Seçim Süreci ve Yeni Dönemden Ekonomik Beklentiler” konusu konuşuldu. Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün ile Star Gazetesi Yazarı Ekonomist Cemil Ertem’in konuşmacı olarak katıldığı konferansa ilgi yoğun oldu.

 

MÜSİAD Konya Şubesi Toplantı salonunda gerçekleştirilen konferansa Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Konya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mithat Büyükalim, Ak Parti İl Başkan Yardımcısı Mustafa Erkuş’un yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.

Konferansın açılış konuşmasını yapan MÜSİAD Konya Şubesi Başkan Vekili Mehmet Ali Korkmaz, “Çalkantılı bir dönemden geçtik. Türkiye’de alışık olmadığımız bir dönem geçirdik genel seçim havasında yerel seçimleri yaşadık. Yerel seçimlerin hemen ardından Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili yeni bir süreç başlıyor. Tabi ki bu başlıklar sanayicilerimiz için önemli. Ülkemizde yaşanan tüm gelişmeler sanayicilerimizin iş ortamına doğrudan yansıyor. Bu nedenle yaşanılan süreçleri iyi değerlendirmeli ve iş yaşantımızda doğru kararlar vermeliyiz” dedi.

 

Açılış konuşmasının ardından konferansa geçildi. Konferansta ilk konuşan Star Gazetesi Yazarı Ekonomist Cemil Ertem, “2008 yılı dünya için önemli bir tarih oldu. Bu yıl içerisinde yaşanan küresel kriz aslında bizlere bugünleri anlatan gelişmeleri devamında getirdi. Bunlardan birisi Sayın Başbakanın 1947 yılından bu yana 19 tane stand by anlaşması yapıp bu anlaşmaları hiç bitiremediğimiz IMF ile 20 anlaşmayı yapmaması oldu. Sayın Başbakanın bu anlaşmayı yapmaması oligarşi tarafından kapatma davasıyla cezalandırıldı. Bu Türkiye için çok önemli bir dönüm noktası oldu. İstanbul’un ve Anadolu’nun yurt dışıyla ticaret ve tedarik anlamda ekonomik olarak yeniden yapılanması 2008 sonrasındaki bu süreçte oldu. Biz 2008’de anlaşma sağlasaydık eğitimden, sağlığa bu yatırımları yapamayacaktık ve bu para büyük tekelci yapılara gidecekti” dedi.

 

Ekonomik olarak Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yerel seçimler kadar belirsizlik taşımayacağını söyleyen Cemil Ertem, “Türkiye bütün bu süreçlerde alt yapılarını tamamladı ama ekonominin iki temel sorunu var bir tanesi başından beri var olan enflasyon diye anlattığımız gelen fiyat hareketlerinin yukarı yönlü ve oynaklığı yüksek şekilde hareket etmesi. İkincisi ise cari açık denilen sorun. Cari açık şöyle tarif edilebilir, sağlıklı bir ekonomi koştuğu zaman, dışarıya hızla açıldığı zaman cari açık verir önemli olan cari açığı nasıl finanse ettiğinizdir. Türkiye’de siyasi istikrarın sağlam olması sayesinde sermaye girişi başladı” şeklinde konuştu.

 

Gezi süreciyle 17 Aralık sürecinin kardeş süreçler olduğunu belirten Ertem, “Sayın Başbakan Gezi sürecinde geri adım atsaydı bunun bedeli hepimize karşı çok ağır olacaktı. Gezide başarılamayan 17 Aralık’ta denendi ama bunda da başarılı olunmadı. Türkiye’nin yolu açıktır. Türkiye bin yıllık bir fırsatın üzerinde oturmaktadır. Bu fırsatta şudur; Türkiye Osmanlı İmparatorluğunun parçalanmasıyla dört temel büyük ekonomik alanda ilişkisini yakalamıştır. Bunlardan bir tanesi Misak-ı millidir, ikincisi Hazar enerji kaynaklarıdır, üçüncüsü İskenderun limanı bu liman Laskiye Limanı ile kardeştir bu limanları birleştireceğiz oradaki Osmanlının parçalanmasıyla Halep - Laskiye çevrimi bizden alındı. Orayı geri alacağız ve Mısır darbesi olmasaydı İhvan ile Türkiye buluşuyordu ve Kuzey Afrika’ya Türkiye erişecekti. Burada çok önemli bir nokta var. Kafkasya, Ortadoğu ve Akdeniz coğrafyasındaki iktisadi alanlara Türkiye erişiyor ve bunların Avrupa pazarıyla ilişkisini kuruyor” dedi.

 

 

 

 

 

Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün ise, “30 Mart yerel seçimleri Türkiye’de var olan vesayetçi sistemin tamamen ortadan kaldırılması için önemli bir toplumsal işarettir. 2007, 2011 seçimlerinin sonuçları ve son seçim sonuçları tutarlı bir şekilde Türkiye’de demokrasi, hukuk devleti, özgürlükler temelinde ama Türkiye’nin Ankara’dan yönetildiği bir dünya tasavvurunu destekleyen çok güçlü bir toplumsal iradenin olduğunu gösterdi bunu küçümsememek gerekli.  Halk son on yılda yapılan seçimlerin hepsinde tercihini ortaya koydu. Şimdiye kadar yapılanları vesayetçi yapının tasfiyesi olarak görürseniz esasen bundan sonra yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve arkasından gelecek olan 2015 seçimlerinde ortaya çıkacak olan tablo yeni Türkiye’yi kimin eliyle geleceğe kimin taşıyacağının kararının verileceği seçimlerdir. Bu da büyük ölçüde liderler değil, bu vizyonu taşıyabilecek olan kararlı liderin kim olacağıyla ilgilidir” ifadesini kullandı.

 

Dünyada yaşanan son gelişmeleri değerlendiren Prof. Dr. Birol Akgün, “Fırsatla tehdit bir arada gidiyor. Batı sistemi yavaş yavaş çökmeye başladığı zaman uluslararası alandaki farklı güç aktörleri Rusya’sından, Çin’e, Türkiye’sinden, Brezilya’sına kadar oluşmuş olan boşlukları kaçınılmaz olarak genişleyecek. Tabiat boşluk kabul etmiyor, bir boşluk varsa en yakındaki güç oraya doğru sızıyor. Belirsizliklerin arttığı bir on yıl öngörüm var. Ukrayna krizi bunun bir örneğidir ama orada sınırlı kalmayacak. Bunun Türkiye açısından en önemli sonucu geleceğe yön verme anlamında bir özne olacaksanız hem de güvenliği sağlayacaksanız artık sadece NATO’ya falan güvenerek kendi güvenlik yapılanmanızı devam ettiremezsiniz. Türkiye’nin söylemde yakalamış olduğu üstünlüğü kapasite olarak da yukarıya çekmesi gerekli. Suriye olayının ortaya çıkardığı en önemli sonuçlardan birisi füze kalkanı projesidir. Füze kalkanı projesi, size yönelik olarak muhtemel kısa veya uzun menzilli füzelere karşı kendi hava savunma sisteminizi kendinizin oluşturacağı bir sistemdir. Ortaya çıkan bu kriz acil hale gelince Türkiye pek çok askeri ihaleyi öne çekti ve füze kalkanı projesi için ihalede Çin birinci sırada ardında Amerika ve diğer ülkeler var. Türkiye’nin Çin’i birinci sıraya koymuş olması bir anda Dünya’da Türkiye’ye bakışı değiştirdi. Gezi olayları ve diğer olayların arkasında tek tek madde olarak söylemek gerekirse bunlar var. Türkiye’nin neye karar vereceği bence çok önemli değil. Böyle bir iradeyi göstermiş olması bile yeni Türkiye’nin dışa yansıyan önemli adımlarından birisidir” dedi.

 

Toplantının sonunda MÜSİAD Konya Şubesi Başkan Vekili Mehmet Ali Korkmaz günün anısına Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün ve Star Gazetesi Yazarı Ekonomist Cemil Ertem’e hediye takdim etti.