"Müzeler artık soğuk mekanlar değil"

"Sanat ve Kültür Yoluyla Bağlantılar Kurmak" konferansı kapsamında "Kültürel Miras ve Şehir" başlıklı oturum gerçekleştirildi- Zeugma Mozaik Müzesi Müdürü Emine Öztürk:- "Müzeler artık çok değişti. Öyle soğuk mekanlar değil. Birçok kültür sanat etkinlikle
"Müzeler artık soğuk mekanlar değil"

İSTANBUL (AA) - Zeugma Mozaik Müzesi Müdürü Emine Öztürk, müzelerin halkla iç içe bir hale büründüğünü belirterek, "Müzeler artık çok değişti. Öyle soğuk mekanlar değil. Birçok kültür sanat etkinliklerinin yapıldığı, sempozyumların, konserlerin yapıldığı, sergilerin açıldığı mekanlar." dedi.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), Hollanda'nın Ankara Büyükelçiliği ve Hollanda'nın İstanbul Başkonsolosluğu iş birliğiyle düzenlenen "Sanat ve Kültür Yoluyla Bağlantılar Kurmak" konferansı kapsamında "Kültürel Miras ve Şehir" oturumu yapıldı.

Abdullah Gül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Burak Asiliskender moderatörlüğünde Feriye'de gerçekleştirilen etkinlikte, Hollanda Kültürel Miras Ajansı Araştırma Uzmanı Dr. Jaap-Evert Abrahamse de konuşmacı olarak yer aldı.

Oturumda, güçlü somut veya somut olmayan mirasa sahip bir şehirde, kültürel mirasın yönetimi ve bunun şehir üzerindeki etkisi Malatya, Gaziantep, Tunceli ve Rize örnekleri üzerinden tartışıldı.

Emine Öztürk burada yaptığı konuşmada, Gaziantep'teki Zeugma Müzesi'nden örnekler vererek, müzelerin kültürel mirasla olan ilişkisini değerlendirdi.

- "Amacımız müzenin yaşayan bir yer olması"

Müzelerin çocuklar başta olmak üzere herkes için birer eğitim kurumu niteliğinde olduğunu vurgulayan Öztürk, "Müzeler artık çok değişti. Öyle soğuk mekanlar değil. Birçok kültür sanat etkinliğinin, sempozyumların, konserlerin yapıldığı, sergilerin açıldığı mekanlar oldu." dedi.

Öztürk, müzelerin halka kültür bilinci aşıladığının altını çizerek, "Amacımız Zeugma Müzesi'nin yaşayan, bir enstitü gibi çalışan, sürekli kendini yenileyen, farklı etkinliklerle halkın içinde olduğu ve onlarla birlikte bir etkileşimin sağlandığı aynı zamanda çocuk dostu bir müze olması. Artık interaktif sistemler kullanıyoruz. Çocuklar için mozaiklerle tasarlanmış oyun masaları var." diye konuştu.

Gaziantep'in, kültürel mirasa çok değer veren bir kent olduğunu söyleyen Öztürk, "Gaziantep çok özel ve dinamik, kendini geliştiren ve yeniliğe açık bir şehir. Hem soyut hem somut kültürel miras kavramını çok fazla içinde derinlemesine barındıran bir kent." değerlendirmesinde bulundu.

Öztürk, Zeugma Müzesi'nin dünyanın en büyük mozaik koleksiyonuna sahip müze olduğunu sözlerine ekledi.

- "Karadeniz ezgileri göçler sırasında yazılıyordu"

Hemşin Yaşam Derneği Başkanı Tuğba Yazıcı da Hemşinlilerin doğayla mücadele eden bir topluluk olduğuna dikkati çekerek, "Kültürümüz göçlerimizle şekilleniyor. Yıl boyunca 3 defa göçen bir kültüre sahibiz. Asıl yaşadığımız merkezden mera alanına, oradan da yaylaya göçüyoruz. Kültürümüz de bu göçler esnasında şekilleniyor ve gelişiyor, dinlediğiniz o Karadeniz ezgileri bu göçler sırasında yazılıyordu." dedi.

Hemşin'in de diğer Doğu Karadeniz ilçeleri gibi göç verdiğini anımsatan Yazıcı, 2015'te kurdukları dernek çatısı altında Hemşin kültürüne dair çalışmaların yanı sıra kırsal kalkınma ve gençlere istihdam alanı yaratmakla alakalı projeler ürettiklerini söyledi.

- "Dünyanın en eski kerpiç sarayı Malatya'da"

Kültür ve Turizm Bakanlığı Malatya İl Kültür ve Turizm Müdürü Çetin Şişman ise Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) geçici listesinde bulunan Arslantepe Höyüğü'nün kalıcı miras listesine girmesi gerektiğinin altını çizdi.

Malatya'nın tarih boyunca bir kültürel merkez olduğu bilgisini veren Şişman, "Dünyanın en eski kerpiç sarayı şu an Arslantepe'de. Dünyanın en eski kral mezarı, en eski kılıcı burada. Bunlarla ilgili şu an 'Arslantepe ve keşfedilmemiş lezzetleriyle Malatya dünyaya açılıyor' diye bir projemiz var, bunun üzerinde çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

Sinema62 Kurucusu Ali Daimi Boz da Tunceli'de çocukların sinemaya ulaşmasını sağlamak hedefiyle yola çıktığını ve sinemanın Tunceli'deki çocukların hayal gücünü geliştirdiğine inandığını dile getirdi.

Boz, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın katkılarıyla kurduğu sinemayı dijitale taşıdığını belirterek, "Okul yöneticileriyle iletişim kurarak öğrencilerimizin sinemayla tanışmasını sağladık. Özellikle animasyon filmlerine çocukların ilgisi fazlaydı. Onların aralarından geleceğin yönetmenlerinin çıkacağına inanıyorum." diye konuştu.

- "Türkiye'deki çalışmalardan çok şey öğrenebiliriz"

Dr. Jaap-Evert Abrahamse ise konuşmalarda kültürel miras hakkında doğayla alakalı bağlantılardan çok etkilendiğini ifade etti.

Kültürel miras korunurken bir değişimin de söz konusu olduğuna ve bununla başa çıkılması gerektiğine dikkati çeken Abrahamse, şunları kaydetti:

"Değişim istesek de istemesek de olacak. Değişimi yönetmeye çalıştığımızda bazı güçlükleri olacak. Birtakım seçeneklerle karşı karşıya kaldığımızda bu sorunları çözebilmek için bilgiye ve araştırmaya ihtiyacımız var. Akademik araştırmacılar olarak insanlara gidip hikayemizi anlatmamız ve yaptığımız işin her aşamasına onları dahil etmemiz gerekiyor."

Türkiye'nin dört bir yanından ve Hollanda'dan kültür kurumları ile yerel yönetim temsilcilerinden oluşan 40 katılımcının bir araya geldiği etkinlik, bugün sona eriyor.



Kaynak: