Esra Akyol

Esra Akyol

Ne çıkarsa bahtına

Ne çıkarsa bahtına

Toplumsal araştırmaların yeni konusu evlendirme programları. Konuyla ilgili biraz bilgi toplayayım derken, gördüm ki bir çok üniversite evlendirme programları üzerine çok sayıda anket yapmış, konuyla ilgili çok sayıda makale yazılmış, bilimsel bir çalışma gibi derinlemesine incelenmiş. Artık bu programlar toplumsal bir olgu haline gelmiş.

RTÜK’ün yaptığı anketlerde izlenme oranlarında ilk sırada olan bu programlar aynı zamanda RTÜK’e en çok şikayet edilen programlar arasında. Toplumun büyük bir kesiminden çok sayıda şikayet alan ancak yine toplumumuz tarafından bu kadar çok izlenen izdivaç programları neden bu kadar yaygın ve neden yayından kaldırılamıyor? Yayından kaldırılmayı bırakın gün geçtikçe daha da artıyor.

Bunun cevabını vermek çok da zor değil. Tamamen arz-talep meselesi. Bu programlara yoğun bir talep var. Televizyonda tam 4 kanalda yayınını sürdürüyor söz konusu programlar. Hepsinde de evlenmek için sırada bekleyen bir çok aday var. Ve her gün onlara talip olmak için birbirleriyle yarışan, yayınların telefonlarını kilitleyen yüzlerce insan. Adaylar seçimlerinde ilk önce dış görünüşe, daha sonra ev, araba, iş, yat-kat gibi kriterlere bakıyorlar. Bütün amacı izlenme oranlarını arttırmak olan izdivaç programlarında evlilik kurumu eğlence malzemesi haline getiriliyor. Kriterlerini sıralayıp taliplerini bekleyen adaylar bu arada sanki bir popstar yarışmasına çıkmış gibi dans, ses gibi yeteneklerini  de sergiliyorlar. Oraya sadece evlenmek niyetiyle gelenler de var, bir gün çok meşhur olmak niyetiyle gelenler de. Meşhur olma hayalleriyle gelenler her talibini reddediyor daha fazla ekranda kalabilmek için. Talipleriyle görüşenleri,  hiçbir özel hayatı kalmıyor. Toplumun önünde yaşıyorlar hayatlarını. Hiç tanımadıkları seyirci, aile üyelerinden biriymiş gibi istediği yorumu yapabiliyor.

Yapılan anketlere göre halkın % 70’i televizyonda yapılan evliliklerin gerçekliğine inanmıyor. Adayların bir kısmının ajanslardan gönderilen oyuncular olduğu iddia ediliyor. Hal böyle olunca halkın orada yapılan evliliklere inanmaması normal. Gerçi yapımcılar bu iddiaları hiçbir zaman kabul etmiyor. Tabi kabul ederlerse kendi kendilerini bitirmiş olurlar. Halk bu programları ne kadar güvensiz bulsa da adaylar bu programlar da evlenmenin daha güvenilir olduğunu düşünüyor. Çünkü oraya çıkan herkesin geçmişi derinlemesine araştırılıyor. Bu yüzden oraya evlenmek için gelen bir adayın yalan söyleyemeyeceğini düşünüyorlar.

Televizyonda adeta bir mantar gibi çoğalan izdivaç programlarının çocuklar ve özellikle gençler üzerinde birçok olumsuz etkisi olabilir. Ekranda sürekli kavga halinde olan çiftler gençleri evlilikten soğutabilir. Gençler zamanla evliliğin sürekli sorun yaşanan bir kurum olduğunu düşünmeye başlayabilirler.

Ayrıca bunlar yüzünden toplumda şu sıralar en çok ihtiyaç duyulan mahremiyet diye bir şey kalmadı. Evlenmek isteyen adaylar özel hayatlarını stüdyodaki seyircilerin ve ekran başındaki izleyicilerin gözleri önünde yaşıyorlar. Bu da toplumdaki mahremiyet bilincini yok ediyor.

Peki bu kadar çok zararı olan ama buna rağmen bu kadar çok izlenen izdivaç programları bütün şikayetlere rağmen neden yayından kaldırılamıyor? 10 yıldır hayatımıza nasıl bu kadar girdi?  Yapılan şikayetlere RTÜK’ün verdiği cevap “yayından kaldırma yetkimiz yok”. Ancak bundan sonra ahlaka aykırı yayınlara daha ağır yaptırımlar gelecek. Ağır para cezaları, yayını durdurma gibi. İnşallah bu cezaların bir faydası olur.

Bu kadar çok izlenen bir yayın formatı toplumdaki bazı ihtiyaçlara cevap veriyor olsa gerek. Bu kadar izlenmesinin bir açıklaması olmalı. Türk halkının büyük bir kesiminin başkalarının özel hayatını bilme isteğine (magazin programları gibi) cevap veriyor kuşkusuz. Ancak özel hayatın özentili ve ilgi çekici olması az gelişmiş ülkelerin tipik göstergesiymiş. Ama biz artık gelişmekte olan bir ülkeyiz. İzdivaç programlarının müdavimlerine sorsak bugün kaç şehit var diye çoğu bilmez. Bu gereksiz programları izlerken yaşadığı ülkede neler oluyor haberi olmaz. Çünkü bu yayınlar birer oyalama ve beyin yıkama aracı.

Toplumu zehirleyen bu programları lütfen izlemeyelim çocuklarımıza ve gençlerimize izlettirmeyelim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Esra Akyol Arşivi
SON YAZILAR