Nergis annenin şarkısı izleyiciyi ağlattı

Kısa filmleriyle tanınan Erol Mintaş'ın, 51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Ulusal Yarışma'da yer alan ilk uzun metrajı, 16 Ekim akşamı, seyircinin yoğun ilgi gösterdiği gala gösterimiyle beyazperdedeydi.
Nergis annenin şarkısı izleyiciyi ağlattı

Film sonrası söyleşinin yıldızı ise Nergis hanımı canlandıran Zübeyde Ronahi'ydi! Rahat ve doğal konuşması ile seyircilerden büyük alkış alan Zübeyde annenin, bunun ilk ve son oyunculuk denemesi olduğunu söylemesi ise salonda hayal kırıklığına yol açtı. Bir seyircinin, Zübeyde anneyle Kürtçe soru cevap faslı ise söyleşinin en naif ânıydı. Zübeyde anne, rolü ilk başta kabul etmemesini, sonradansa ekibe katılmasını şöyle anlattı:

'Şimdiye kadar yapmadığım bir şey olduğu için önce istemedim. Ama sonra çocuklar, akrabalar, 'yap, arkandan bir hatıra olur' diye ısrar etti. Ben de onun için kabul ettim ve severek yaptım. Bu delikanlılarla o kadar uyumlu çalıştık, ben işi o kadar sevdim ki kendimi hepsinden daha genç hissettim. Ama bir kere yaptım, bir daha yapmam'

On yıllardır yaşanan acılar sonucunda memleketlerinden ayrılmak zorunda kalanlardan birinin hikayesini ele alan filmin yönetmeni, köye dönüş adıyla bilinen, geri dönüş hareketini tümüyle desteklediğini belirterek şöyle konuştu:

'Bizi inşa edecek her şeye ihtiyacımız var ve sonuna kadar destekleriz. Bu meselenin çözümüne yönelik, barışa yönelik her adımın destekçiyiz' diye konuştu.

Mintaş yaşanan pek çok sıkıntıya rağmen sinemanın devam etmesi gerektiğine de dikkat çekti. Mintaş, 'Bir yerde fırın açıksa sinema da açık olmalı. Bir fırın kapanıyorsa ancak o zaman sinema yapmaktan vazgeçilebilir' diye konuştu.

Filmde Nergis hanımın aradığı şarkı metaforunu ise yönetmen şöyle açıkladı:

'Anneyi oynayacak karakteri bulmak üzere Esenyurt'ta bir eve gittiğimde oğlu işkence görmüş bir kadının penceresinde tenekenin içinde bir ot gördüm. Ne olduğunu sordum. O, 30 yıldır benimle, dedi. Senelerdir nereden nereye gittiyse o otu da hep beraberinde götürmüş. Nergis hanımın şarkısı da böyle bir şey aslında; gerçekten olup olmadığından ziyade, onun, sürekli kendisiyle beraber taşıdığı, ona tutunduğu bir şey'