"Nisan ayının başında referanduma gidilecektir"

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, erken seçim tartışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
"Nisan ayının başında referanduma gidilecektir"

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, A Haber televizyonunda katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Anayasa değişikliği teklifine ilişkin ikinci tur oylamanın yaklaştığı hatırlatılarak, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in "Açık oy kullanılması halinde en sert, en net tavrımız söz konusu olacaktır." şeklindeki ifadelerine yönelik değerlendirmesinin sorulması üzerine Kurtulmuş, ilk turun firesiz geçtiğini belirterek, bu nedenle tüm milletvekillerine teşekkür etti.

İlk tur sonuçlarının hayırlı olmasını dileyen Kurtulmuş, "Muhalefetin bir direnme hakkı, bunu mümkün olduğu kadar geç geçirme ya da geçirmemek için mücadele vermesi anlaşılabilir bir şeydir ama kürsüyü işgal etmek, kürsüyü yıkmak, milletvekilinin burnunu kırmak, milletvekilinin ayağını ısırmak gibi maalesef Türkiye parlamentosuna, Türkiye'ye yakışmayan tavırlar içinde olunmasını asla kabul etmek, buna müsamaha göstermek mümkün değil." diye konuştu.

Kurtulmuş, ikinci turda da CHP'nin ana muhalefet partisi olarak direncini göstereceğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Tavsiyemiz şudur ki Türkiye'ye yakışmayacak, Türkiye'yi rezil edecek bu tür görüntülerin içerisine girmemeleridir. Nihayetinde söz de karar da milletindir. Parlamentonun iradesi anlaşılmıştır, bundan sonraki süreçte üç aşağı, beş yukarı aynı oyun çıkacağı görülüyor. Bırakın, millet karar verecek, yani millet kabul etmezse kimsenin söyleyeceği bir söz yok, millet kabul ederse de kimsenin yine bir şey söylememesi lazım. Dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisinin ikinci tur mücadelesindeki tavırlarının anlaşılabilir, tolere edilebilir muhalefet tavırları içerisinde kalmasını tavsiye ederiz. Aksi takdirde bunun hem Türkiye'ye büyük zararı var hem de Cumhuriyet Halk Partisine hiçbir faydası yok. Yani 'muhalefet yapacağım' derken Cumhuriyet Halk Partisi bu görüntülerle aslında kendisine zarar veriyor ana muhalefet partisi olarak, hatta kendisine oy vermiş olan kitlelere karşı da ciddi şekilde zor durumda kalıyor."

İkinci tur oylamanın güzel bir şekilde geçmesini ümit ettiğini belirten Kurtulmuş, kararın önce milletvekillerinin sonra da milletin kendisinde olduğuna dikkati çekti.

"Erken seçimi telaffuz etmek doru değil"

Kurtulmuş, ikinci turda 330 oyun altında kalması muhtemel bir maddenin bulunup bulunmadığı ve erken seçim tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerinin sorulması üzerine, ilk turdaki seçim sonuçlarının ikinci turun aynası niteliği taşıdığını ve farklı bir sonucun çıkmayacağı kanaatinde olduğunu bildirdi.

Erken seçim konusunun ise anayasa değişiklik teklifinin 330'un altında kalması ihtimaline ilişkin gündeme getirildiğini anımsatan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Şu anda anayasa oylamasının konuşulduğu bir atmosferde erken seçim tartışmalarının gündeme getirmenin doğru olmadığı kanaatindeyim. Daha seçim yeni oldu, parlamentonun önünde 2019'a kadar bir süre var, bu süre içerisinde parlamento sorumluluklarını yerine getirecek. Önümüzde sadece anayasa değil çok sayıda önemli iş var, bu işlerin yerine getirileceği yer parlamentodur. Dolayısıyla bir erken seçimi telaffuz etmenin doğru olmadığı kanaatindeyim. Nihayetinde Türkiye referanduma gidiyor, bu süre içerisinde de parlamento görevini yerine getirecektir." 

"En doğrusu en kısa süre içerisinde referanduma gitmektir"

Olası referandumun ne zaman yapılacağına ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, "Meclis kararını verdikten sonra en doğrusu, en kısa süre içerisinde referanduma gitmektir. Yani bir konu, hele hele böylesine önemli bir konu tartışmalı bir şekilde süre uzatılarak geçirilemez. Dolayısıyla zannediyorum ki mümkün olan en kısa süre içerisinde muhtemelen nisan ayının hemen başında referanduma gidilecektir, süre mümkün olduğu kadar kısa tutulacaktır diye düşünüyorum." dedi.

Kurtulmuş, seçim dönemlerinde yayınları dolayısıyla bazı özel televizyon kanallarının ceza aldığı hatırlatılarak, RTÜK kanunuyla ilgili referandum öncesi bir düzenleme olup olmayacağına ilişkin soru üzerine, "Özel televizyon kanallarının tarafsız olmasını beklemek doğru değildir, hakkaniyete de uygun değildir." karşılığını verdi.