Nisan yağmurları bereket dağıtıyor

Halk arasında kırk ikindi yağmurları olarak da bilinen Nisan yağmurları insanlara şifa ve bereket dağıtıyor.
Nisan yağmurları bereket dağıtıyor

Halk arasında kırk ikindi yağmurları olarak da bilinen Nisan yağmurları insanlara şifa ve bereket dağıtıyor. Eskiden dervişler Nisan ayında bahçeye tas koyup içerisine dolan yağmur sularını hastalara şifa niyetine dağıtırlarmış. Dervişlerin kullandığı,  üzerinde şifa ve bereket ayetlerinin yazılı olduğu bu tas günümüzde Mevlana Müzesinde sergileniyor

nisan-2.jpg

Güz yağmurlarından kaçabildiğin kadar kaç; çünkü güz yağmuru yaprakları döktüğü gibi, seni de hasta eder; ama bahar yağmurları tabiatı nasıl canlandırıyorsa senin de dimağını (beyin) ve bedenini o şekilde canlandırır. ”Mevlana Celaleddin Rumi’nin dizelerine ve şiirlerine de konu olmuş nisan yağmurlarının bereketi ve şifası yüzyıllarca Anadolu’da bilinmiş ve bir gelenek haline geldi. Nisan yağmurlarının sağlığa oldukça faydalı olduğunu söyleyen Mevlana Müzesi Yetkilisi “Nisan yağmurlarının bereketli olduğu söylenir. Yağmur yağdığında dervişler bahçeye tas koyarlarmış o tas nisan yağmuruyla dolduktan sona şifa yerine içerlermiş. Tarlada ekini bitmeyene verirlermiş bereketli olsun diye, hasta olana içirirlermiş şifa olsun diye.” ifadelerini kullandı.

“CİLT HASTALIKLARINA İYİ GELİYOR”

Müze yetkilisi, “Nisan yağmurları geçmişten günümüze kadar şifalı olarak kabul edilmiş, özel kaplarda toplanarak hastalara şifa olarak dağıtılmış, yemeklere katılmıştır.” diyerek birçok hastalığa ve cilt problemlerine de iyi geldiğine inanıldığını aktardı. Mevlana da sergilenen ve çoğu insan tarafından bilinmeyen Nisan Tasının hikayesini anlatan yetkili, “Nisan yağmurlarını biriktirmek için ‘Nisan Tası ‘olarak bilinen bir kazanda yağmur suları biriktirilip dergaha gelen konuklara ikram edilirdi. Konya Mevlana Müzesi’nde sergilenen eserler arasında bulunan bu tas, Mevlevilikte bu geleneğin önemsendiğinin en büyük göstergesi.” şeklinde konuştu.

TURİSTLERİN İLGİ ODAĞI

Yetkili, nisan tasının İlhanlı hükümdarı Ebu Said Bahadır tarafından 1333 yılında yaptırılıp,  Mevlana Müzesi’ne hediye edildiğini,  günümüzde da müzeye gelen yerli ve yabancı turistlerin ilgi duyduğu eserler arasında yer aldığını kaydetti. 34 kilo ağrılığında olan nisan tasının 1925 yılında dergâhların kapatılmasına kadar Mevleviler tarafından kullandığını ifade eden Yetkili, “Kapak ve gövdede Ebu Said Bahadır Han için Kufi hat ile yazılmış övgü dolu şiirlerin yanı sıra tasın beden kısmında yer lan 6 pano üzerinde altın ve gümüş kakma sanatı ile yapılmış geometrik motifler bulunuyor. Tasın üzerinde ayrıca; ördek, kuş, kurt, keçi, tavşan, at gibi av hayvanlarının figürleriyle bazı av sahneleri ve tarihi olaylar da bu tasın üzerinde yer alıyor” diye konuştu.

DESTAR SUYU DA DENİLİYOR

Nisan tasında toplanan suya Mevlana’nın sarığının ucu batırıldığı için bu suya “Destar suyu” da denildiğinin bilgisini veren yetkili “Suyun iç sıkıntıları gidermek için verildiği gibi, kurak geçen senelerde tarlalara bereket vermesi için de serpiştirilirmiş. Dergâha gelen misafirler de kendilerine ikram edilen suyun karşılığında dergâha mum, süpürge, gibi küçük eşyalar hediye ederek dergâhın ihtiyaçları karşılarlarmış.” şeklinde sözlerini tamamladı. Halk arasında bir çok hastalığa şifa olarak kabul edilen nisan yağmurları doktorlar tarafından da onaylanıyor. Nisan ayında yağan yağmurların mineral bakımından zengin olduğu ve biriktirilmesinin faydalı olduğu söyleniyor. Ancak hava kirliliği olan yerlerde bu durum geçerli olmuyor.

YOĞURT MAYASI OLARAK KULLANILIYOR

Nisan yağmurlarının şaşırtıcı bir diğer özelliği ise yoğurt mayası olarak kullanılması. Normalde su ile maya yapılamıyor; fakat nisan yağmurları içinde bulunan laktik asit bakterileri sayesinde maya olarak kullanılabiliyor olması bilimsel olarak kanıtlanmış bir diğer gerçek. Bu gelenek günümüzde azalsa da Anadolu’da özellikle Konya’nın kırsal kesimlerinde çeşitli şekillerde yaşatılmaya devam ediliyor. Nisan yağmurlarının şifalı olduğuna inananlar, yağmurlar başladığında leğen benzeri geniş ağızlı kapları açık lanlar bırakarak yağmur sularının dolmasını sağlıyor. Bu kaplarda biriktirilen sularla saçları uzamayanlar saçlarını yıkayarak, temiz kaplarda biriktirilen sular hastalıklarda şifa niyetine içilerek çeşitli şekillerde kullanılmaya devam ediliyor.

SÜMEYRA KENESARI /YENİ HABER GAZETESİ