Nusret Argun: "FETÖ ile mücadele devam etmelidir "

FETÖ'nün mağdurlarından Nusret Argun FETÖ'nün iç yüzünü bir kez daha anlattı ve "FETÖ ile mücadele"nin devam etmesi gerektiğini söyledi.
Nusret Argun: "FETÖ ile mücadele devam etmelidir "

Konya'nın önemli işadamlarından Nusret Argun yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

 “FETÖ İLE MÜCADELE DEVAM ETMELİDİR”

15 Temmuz darbe girişiminden önce ne halkımız ne de çoğu üst bürokrasi bu örgütün bu kadar kanlı ve bu kadar silahlı bir yapı olduğunu anlamamıştı. Hatta söylendiğinde de inanılmıyordu. Şimdi hepimiz ve herkes gördü ki, bu örgüt işadamıyla, eğitimcisiyle, üniversite personeliyle, polisiyle, askeriyle büyük ve çaplı bir organizasyon. Her biri birbiriyle iletişim halinde ve 15 Temmuz darbe girişiminde tamamı ortak çalışmış.  

FETÖ terör örgütünün sadece polis ve askeri kanadıyla mücadele edip çökertmek yetmez. Bu yapının sivil unsurları da en az askeri kanadı kadar tehlikelidir. Her bir unsuruyla son noktaya kadar mücadele etmek gerekli ve şarttır.   

“İLK MAĞDURİYETİ YAŞAYANLARDANIM” 

Şimdi Fenerbahçe başkanı başta olmak üzere çok büyük bir iş çevresinin bu yapı tarafından mağdur edildiğini görüyoruz. Türkiye’nin her bir tarafından FETÖ terör örgütü tarafından haraca bağlanan ya da haraca hayır dediği için cezalandırılan işadamı feryadı duyuyoruz. 

Bunu ilk yaşayanlardan birisi, şahıs olarak benim, kurum olarak da şirketimdir. 2005 yılından itibaren aktif takip ve tacize dönüşen süreç 2007 ve 2008 yıllarında fiili müdahaleye dönüşmüştür. Birçok işadamının şimdi söylediği şeyleri biz o tarihlerde feryat figan söyledik. Bu adamların aradığı adalet değildi. Ülkeyi dört koldan ahtapot gibi kuşatmışlar, kolluğuyla, yargısıyla, vergisiyle yakıp dağıtıyorlardı. Ama biz o günün şartlarında çok az insan hariç hiç kimseye duyuramadık. Bizim lehimize ya da hakkımızı arama adına kim başını kaldırsa tepesine çöküyorlardı.  

“BEN O İSİMLERE TEŞEKKÜR EDİYORUM “

Tüm siyasiler ya da bürokratlar bizim o günkü mücadelemize sırt dönmüş değil. Bizi dinleyen, anlamaya çalışıp katkı sağlamaya çalışanlar tabii ki oldu. O zor dönemde bu meseleyi benim meselem gibi değil de bir çete marifetiyle mağdur edilme olarak anlayan siyasiler ve bürokratlar oldu. Onlar, elimizden tuttu hem Konya’da hem de Ankara’da bu konunun anlaşılması için çaba sarf ettiler.  

Mücadelemizde her zaman yardım ve desteğini esirgemeyen Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Okyanus soruşturması başladığı ve kimsenin selam vermediği dönemde bizi meclisteki  odasında kabul eden ve bize destek veren Sayın Orhan Erdem’e, Cezaevinden çıktığımızda bizimle birlikte kapı kapı dolaşıp derdimizi anlatmamıza yardımcı olan Sayın Cem Zorlu’ya, FETÖ soruşturması döneminde desteğini esirgemeyen, her türlü konuda yardımlarını gördüğümüz Sayın Kerim Özkul’a, Tüm yargılama sürecinde katkılarını esirgemeyen, derdimizle dertlenen, mağduriyetimizi anlayan ve bu mağduriyetimizin giderilmesi için çaba sarf eden, mücadeleye tüm kararlılığı ile devam eden  Sayın Mustafa Akış’a teşekkürlerimi iletiyorum.

Bu yapının ne cani, ne acımasız ve ne hain olduğunu sayın Cumhurbaşkanımız 17/25 Aralık’tan bu yana söylüyor. Bu feryadı anlayanlar oldu. Anlamayıp kulak tıkayanlar oldu. Allah bizi 15 Temmuz gibi çok büyük bir imtihandan geçirerek uçurumun kenarından çekip aldı ve bu yapıyı tüm Türkiye’nin anlamasını sağladı. O sebeple bugün söyleyeceklerimizin daha rahat anlaşılabileceğini biliyor ve bizi  2007’den bu yana destekleyenlere teşekkür ediyorum.