O gün anlamamıştık şimdi anlıyoruz!

7 taraftan, 14 düşmana ve kimi bilerek kimi bilmeyerek işbirliği yapan iç hainlere karşı vatanı müdafaa eden Sultan 2. Abdülhamid Han Hazretleri, 10 Şubat 1918’de irtihal etti.
O gün anlamamıştık şimdi anlıyoruz!

Ümmetin hayrına olacak neye elini uzattıysa her faydalı adımına bin bir türlü iftirayla saldıran, fesinin duruşuna kadar her şeyine muhalefet eden, 7 taraftan, 14 düşmana ve kimi bilerek kimi bilmeyerek işbirliği yapan iç hainlere karşı vatanı müdafaa eden Sultan 2. Abdülhamid Han Hazretleri, 10 Şubat 1918’de irtihal etti.

Abdülhamid Han Hazretleri, İstanbul ile başlayıp Osmanlı topraklarında elektriği yaygınlaştırmak istedi; ama sokakları aydınlatan havagazı şirketleri, “Abdülhamid yangınlara sebep olacak, elektrik kıvılcımlarıyla İstanbul’un ahşap evlerini yakacak” diye dedikodu çıkardılar. Yerli işbirlikçiler, Abdülhamid Han’a karşı yabancı havagazı şirketleriyle birlikte çok sert muhalefet ettiler. Emsal olsun diye Yıldız Konağı’na elektrik çekilirken, burada sabotajla çıkarılan yangın yüzünden “Elektrik gereksiz hem de tehlikeli” diyen muhaliflerin ekmeğine yağ sürülmüş oldu.

Diriliş Postası

Abdülhamid Han Hazretleri, telefonu icadından 5 yıl sonra Avrupa’dan Osmanlı’ya getirdi. Bu kez muhalifler, “Abdülhamid tecessüs edecek” (Evleri dinleyecek), diye muhalefet ettiler. Sokaklarda üzerinde Bakara Suresi’nden “İyilik, evlere arkalarından girmek değildir.” ayetinin yazıldığı dövizlerle protesto gösterileri düzenlendi. Müslümanlar’ın taşıdığı bu dövizlerdeki ayetleri yazanlar ise İngilizler’di. Darülaceze ve şimdiki adıyla İstanbul Ticaret Odası olan Dersaadet Ticaret Odası’nı kurdu; ama zamanın gazeteleri, “Abdülhamid, ticareti eline alıp akrabalarına taksim ediyor, kendine de Darülaceze adı altında saklanma sarayı yapıyor” dediler.

ABD’nin Chicago eyaletinde düzenlenen turizm fuarına Osmanlı pavyonuyla katılma kararı alınca “Abdülhamid, İstanbul’u kâfirlere satacak” diye dedikodu çıkardılar. Cami yapılan her yere bir de ilkokul yapılmasını yönünde karar alan Abdülhamid Han zamanında 29 bin 130 ilkokul açılmıştır. İlkokulu zorunlu tutunca İngilizler’in ve Yahudiler’in başlattığı bir kampanyayla “Padişah çocuklarımızı kâfirleştiriyor” protestoları yapılmıştır. Arkeoloji müzeciliğini başlatmak istedi ve arkeoloji araştırmalarına kaynak ayırdı. “Abdülhamid Han, eski zamanın putlarının peşine düştü, toprak altında put arıyor, hazine arıyor” diye İngiliz gazetelerinde yazılan iftiraları Müslümanlar arasında yaydılar.

Ulu Hakan 2. Abdülhamid Han Hazretleri’nin cenazesi sabah ezanı saat dört buçuk sularında Hırka-i Saadet Dairesi’ne konulduktan sonra içeriye yalnız Hırka-i Saadet erkânı ve ulama girmiştir. Vasiyeti gereği göğsüne, Ahidname Duası, yüzüne Hırka-i Saadet bezi ve siyah Kâbe örtüsü konulmuştur. Abdülhamid Han Hazretleri’nin cenaze namazını Şeyhülislam Musa Kazım Efendi kıldırmıştır.