'O paçavralarla nereye mesaj vermek istiyorsunuz?'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Parlamentosuna seslenerek, "O bölücü terör örgütlerinin paçavralarıyla nereye mesaj vermek istiyorsunuz? Bilesiniz ki bunlar Türkiye'nin gönlünü yapmanıza yetmez." dedi.
'O paçavralarla nereye mesaj vermek istiyorsunuz?'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'daki iftar programında emniyet mensuplarına hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı açıklamada, "Ülkenin ve milletin menfaatlerine saldırmayı kendisine görev bilen bu ihanet çetesi, dünyanın her tarafında Türkiye'nin aleyhinde çalışıyor. Gittiğimiz yerlerde paralel devlet yapılanması örgütünün üyelerinin bölücü terör örgütü mensuplarıyla, Ermeni çetecilerle omuz omuza ülkemize karşı eylem yaptıklarını görüyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kendisi şehit olma pahasına masum insanların hayatını korumak için çırpınan güvenlik güçlerimizin bu hasbi tutumu bölge insanının kalbini daha fazla kazanmalarını sağlamıştır. Terör örgütünün baskı, şiddet ve kan diliyle, onun güdümündeki partinin yalan ve zehir saçan siyaset diliyle değil, gönül diliyle kurulan bu ilişki inşallah bölgede yeni bir dönemin habercisidir. Kanun gerekiyorsa kanun çıkartılarak, idari işlem gerekiyorsa işlem yaparak, bölgedeki belediyelerin örgütün tasallutundan kurtarılmasına ihtiyaç vardır ve bunu devlet olarak, hükümet olarak yapacağız. Hükümetin bu konuda gerekli çalışmaları, Başbakanımızla da bakanlarımızla da görüştüm, yaptıklarını ve yapmaya gayret ettiklerini gördüm, görüyorum."

"Buradan Avrupa Parlamentosuna sesleniyorum" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizler, parlamento binasının koridorlarına asmış olduğunuz o bölücü terör örgütlerinin bayraklarıyla nereye mesaj vermek istiyorsunuz, o paçavralarla nereye mesaj vermek istiyorsunuz? Bilesiniz ki bunlar Türkiye'nin gönlünü yapmanıza yetmez. Çünkü Türk milleti bunların hesabını vakti, zamanı geldiğinde gereken kişilere de sormasını bilecektir." ifadelerinde bulundu.

Erdoğan şu ifadelerde bulundu:

"Kamu kurumları içinde bölücü terör örgütüyle irtibatlı kimler varsa derhal tespit edilip, hem memuriyetten men edilmeli hem de haklarında gerekli adli işlemler yapılmalıdır. Terör örgütüne eleman kazandıran öğretmen, teröriste ilaç taşıyan sağlık memuru, örgütün propagandasını yapan memur...Bunlar asla kabul edilemez çarpıklıklardır. Bu devlet, kendi parasıyla kendi aleyhine çalışan kişileri besleyemez. Bunun için de devlet memurlarıyla ilgili mevzuatın köklü bir şekilde değiştirilmesi gerekiyor. Devlet içinde devlet asla kabul edilemez. Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devlet tanımıyoruz. Bu tür gayretler içerisine girenler bilsinler ki yanlış yoldalar ve çok ciddi bir duvara toslamayla karşı karşıya kalacaklar ve zaten artık ecelleri geliyor. Kimisi kaçıyor, kimisi Pensilvanya, kimisi şurası, kimsi burası gidiyorlar, gidecekler. Başka bu işin çaresi yok. Şahsımla ilgili, arkadaşlarımla ilgili birçok tehditleri vesaireleri geliyor. Biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek çıktık. Onun için geri dönüş yok. Sonuna kadar bu işin üzerine gideceğiz."