“Obama ve Trump Dönemi ABD-Körfez İlişkileri”

SETA Strateji Araştırmaları Direktörlüğü Araştırmacısı Abdullah Erboğa:- "ABD'nin küresel sistemde müdahaleci mi yoksa izolasyonist bir yaklaşım mı ortaya koyacağı güvenlik taahhüdü bağlamında Körfez-ABD ilişkilerine doğrudan yansımaktadır"
“Obama ve Trump Dönemi ABD-Körfez İlişkileri”

İSTANBUL (AA) - Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Strateji Araştırmaları Direktörlüğü Araştırmacısı Abdullah Erboğa, "ABD'nin küresel sistemde müdahaleci mi yoksa izolasyonist bir yaklaşım mı ortaya koyacağı güvenlik taahhüdü bağlamında Körfez-ABD ilişkilerine doğrudan yansımaktadır." dedi.

Erboğa’nın kaleme aldığı "Obama ve Trump Dönemi ABD-Körfez İlişkileri" başlıklı analizde, ABD-Körfez ilişkilerinin temel dinamikleri, bu ilişkinin nasıl gelişip değiştiği ve bölgedeki yeni düzene muhtemel etkileri incelendi.

Körfez ülkeleriyle ABD arasındaki ilişkilerin uzun süredir devam eden yüksek iş birliği sayesinde Ortadoğu'da eşine az rastlanan özel bir ilişki hüviyetine sahip olduğunu belirten Erboğa, ABD ile Körfez ülkeleri arasındaki ilişki dinamiğinin üç boyutta (ABD'nin stratejik vizyonu, bölgesel düzen ve stratejik materyal etkileşim) incelenmesi gerektiğini ifade etti.

Erboğa, her bir başlığın Körfez ülkeleriyle ABD arasındaki ilişkileri kapsayan ve davranışlarına yön veren temel maddeler olduğunu aktararak, şunları kaydetti:

"ABD'nin nasıl bir güvenlik ve dış politika yöntemi belirleyeceği ise stratejik vizyonla ilgilidir. Zira ABD'nin küresel sistemde müdahaleci mi yoksa izolasyonist bir yaklaşım mı ortaya koyacağı, güvenlik taahhüdü bağlamında Körfez-ABD ilişkilerine doğrudan yansımaktadır. Körfez ülkeleriyle ABD'nin bölgesel düzen ve statüko konusunda fikirlerinin örtüşüp örtüşmediği de ilişkilerdeki belirleyici bir diğer unsur olarak karşımızda durmaktadır. Son olarak petrol merkezli enerji, silah satışı, Körfez sermayesi ve fonları ikili ilişkilerdeki materyal etkileşim boyutunu oluşturmaktadır."

Körfez ülkelerinin son dönemde geçmişle mukayese edildiğinde küresel siyasetin gündemini daha çok meşgul ettiğini belirten Erboğa, "Obama ve Trump dönemin Amerika- Körfez ilişkilerine odaklanmaktadır." dedi.

Abdullah Erboğa, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Başkan Obama döneminde ABD-Körfez ülkeleri ilişkileri stratejik vizyon ve bölgesel düzen başlıklarında oldukça gerilimli bir ilişki düzeyine sahipken stratejik materyal etkileşim düzeyinde herhangi bir gerileme görülmemektedir. Hatta Arap Baharı sürecinin etkisiyle daha fazla silah alımına yönelen Körfez ülkelerinin ilk çaldıkları kapı yine Washington yönetimi olmuştur. Buna mukabil Trump dönemi ABD-Körfez ülkeleri ilişkilerinin stratejik materyal etkileşim odaklı olarak hem stratejik vizyon hem de bölgesel düzen ve statükonun korunması açısından aynı görüşler etrafında birleşildiğini söylemek mümkündür. Körfez ülkelerinin ABD’nin bölgesel düzeni sağlamada kullanamayacağı kadar kırılgan olması gerçeği ve Başkan Trump'ın kararlı ve tutarlı olmayan Ortadoğu stratejisi ikili ilişkilerin boyutunun tekrar silah satışına endekslenmesine indirgeyebilir."


Kaynak: