Bizim oraların, Torosların duasıdır başlığımız.

Temeli olan insanların en güzel temennilerinden biridir bu dua.

Anneler evlatlarına-oğullarına yaparlar bu duayı ve bilirler bir işin duasız eksik kalacağını; sofraya konulmuş aşın duasız bereketten yoksun olacağını.

Hayır dua almış olanların toplumdaki konumları hepimizin mâlumudur. Bir annenin evladına duası, samimiyetin baş tacıdır.

İnsanın makam-mevki sahibi olmasını bir tek anne-baba kıskanmaz derler. Ve doğrudur. Evlat, anne-babanın emeğidir, göz nurudur.

Anne-baba evladının hep iyi yerde olmasını ister ve bunun için dua eder. Duanın kıymetinden haberdardır ve duanın evladının kıyâmetini güzelleştireceğini bilir.

“Yaradan rahmetini kahrından üstün saydı.

Ne olurdu hâlimiz gözyaşı olmasaydı?”

diyen Üstad, duanın yerini ortaya koymakta ve ıslak imzalı duaları istemektedir.

Anne-babanın duada yakaladığı samimiyeti anlamak, ancak anne-baba olmakla mümkündür.

Bir insanın oğlu ile ordu olması belki birçok millet için çok fazla bir anlam ifade etmeyebilir ama Türk Milleti için bu durum, tarihle beraber başlayan medeniyetinin en önemli yapı taşlarındandır.

Ordular serdengeçtilerden teşkil edilir. Evladın kıymetlisi de hiç şüphesiz babası için başına kıymet vermeyendir. Hz. İsmail’i hatırlayın…

Ordusunda oğulları olan insanın sırtı yere gelmez. Sırtı yere gelmeyenin sıretindeki kuvvetli maneviyat suretinde aynıyla tezâhür eder. Duanın tecellisi simada kendini gösterir.

‘Temiz yüzlü’yü kimler için kullandığımızı düşünün…

Evet, duanın bir kanadını oğullar oluşturmaktadır, öteki kanadını da kızlar.

Kız evladının vefâsı, insanın ihtiyarlığında kendini gösterir. İhtiyarlıkta lâzım olacak şey çok para, makam, mevki, şan ve şöhret değildir. Lazım olan vefâlı bir komşudur.

Ve o komşu kız evladından oluşmuşsa,  senden bahtiyar kimse arama bu dünyada!

Kız evladının babası ile komşu olarak geçirdiği günler, vefânın bayram günleridir. Komşuluk devam ettiği müddetçe bayram da bitmez.

Ak saçlılar bunları bilen ve gören insanlar oldukları için evlatlarına bol bol dua etmişlerdir ve etmektedirler.

Toroslarda evlada bırakacak bağ-bahçe, tarla-tapan, han-hamam yoktur. O dağın insanı duadaki hikmete ram olan ve dua etmekte cömert olan insandır.

Evladına bırakacağı en büyük hazinenin dua olduğunu bilir ve hayır duasını evladının üzerinden eksik etmez.

Bizim oraların duası olan “oğlun ile ordu olasın, kızın ile komşu olasın” duasının yakın zamanda yeni Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’na babaannesi tarafından yapıldığını hep birlikte öğrendik.

“Evlat, oğlun ile ordu olasın, kızın ile oba kurasın…!”

Versiyon biraz farklı olsa da, her iki dua da aynı maksada mâtuftur.

Duanın tecelli ettiği günleri ve kimsesiz bir Toros evladının bir Bilge Adam’a dönüştüğü, bir davaya lider olduğu günleri yaşıyoruz.

Dualarımız onunladır. Babaannesinin duası kadar kıymetli olmasa da, hemşerileri olarak duaya devam edeceğiz.

Mevlam, kararlarında isâbet nasip etsin ve kendisi gibi gayretli, ehliyetli insanları etrafına toplayabilecek imkanlara sahip olsun.

“Yalnız taş duvar olmaz.”

“Hikmetinden sual olunmaz!”

Duamıza yalnızca bir pencereden bakıp değerlendirmeye çalıştık. Duanın daha derin mânâları içerdiğinde hiç şüphe yoktur. Derin anlamlara ulaşmak, benim gibi sığ bir zihnin henüz harcı değildir.

Hayır duaların muhatabı olabilmek ve mânâda derinleşebilmek ümidiyle…

Duânızı eksik etmeyin efendim.