Geçtiğimiz hafta içinde iki anaokulunu ziyaret ettim. Her iki anaokulu ziyareti sonunda, bende çok hoş duygular uyandırdı.

Bir eğitimci olarak, çocukların okul yaşına gelmeden alması gereken eğitimin önemini, bir kere daha canlı olarak, nezih ortamlarda müşahade etme imkanını buldum.

“Çocuklarımız en önemli zenginlik kaynağımızdır.” Bu zenginliğin farkında olmak, geleceğimizin temellerini oluşturacak en önemli gücü oluşturacaklarını bilmek, eğitim açısından yapmak zorunda olduklarımıza temel oluşturacaktır.

Eğitim ordusunun bir parçası olmadan önce, aldığımız eğitim çalışmalarında edindiğimiz bilgiler, okullarda kazandığımız tecrübeler neticesinde, çocukların 6 yaşına kadar kazandıkları, kazandırılacakları bilgi ve davranışlar, karakterlerinin temelini oluşturduklarını yakından yaşayarak görmüştük.

Çocukluk dönemi, hayat sürecinin en önemli bölümünü oluşturur. Ömrümüzü aşamalara ayırarak değerlendirdiğimizde, çocukluk dönemimizin en değerli (0-72 Ay) aşaması olduğunu görebiliriz.

İnsan karakterinin oluştuğu bu çocukluk döneminde, eğitimin esas temelini oluşturacak olan “Okul öncesi eğitim” eğitim faaliyetlerinde atılması gereken en önemli eğitim faaliyetidir.

Çocuğun ilk eğitimi ailede başlar. Çocuğun ilk 3 yaşı, anne kucağında geçirmesi/geçirebilmesi çok önemlidir. Anne sıcaklığı ve sevgisi, hiç bir değerle karaşılanamayacak öneme haiz bir duygudur.

Günümüzde; çalışan ailelerin çocukları ister istemez, bakıcılara emanet edilmektedir.

Ehil olmayan bir bakıcının yanında yetişen çocukların durumu, geleceğimiz adına bizi oldukça endişelendirmelidir.

Bizim generasyon (kuşak) büyük aile ortamında yetiştiği için şanslı sayılır. Sahip olduğumuz değerlerin en önemli kısmını, büyüklerimizle aynı ortamda yaşayarak –Büyük Aile ortamında- öğrendik.

Günümüzde aile yapısı, ekonomik şartalarda çalışma paylaşımı değişikliğe uğradığından, çocuklar artık yalnız kalmak durumundalar.

Çocukluk döneminin bu boşluğunu en iyi doldurabilecek okul öncesi eğitimin alınabileceği “Anaokulları” çok önemli eğitim kurumlarıdır.

Çocukların; aile ortamından başka bir ortama çıkış eşiğini oluşturan kreş ve anaokulları, eğitim açısından da, geleceğe atılan ilk önemli adımdır.

Bunun farkında olarak, yarınlara hazırlanması gereken çocuklarımızın anaokullarında alabilecekleri eğitim imkanlarından yararlandırmak zorundayız.

Devlet okullarında, “ Anasınıfı” açılarak, okul öncesi eğitimi uygulamalarına başlanması, okul öncesi eğitimin öneminin kavrandığının ve benimsendiğinin bir göstergesidir.

Konya’da Özel Anaokul çalışmaları, okul öncesi eğitim çalışmalarında önemli bir yer tutar. 

Okul öncesi eğitim boşluğunun  doldurulmasında ve kalitenin artmasında öncülük ettiklerini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Anaokullarında, okul öncesi eğitim alan çocuklar ile, almayan çocukları farkı, eğitime başladığı 1. Sınıftan itibaren belirgin bir şekilde görülebilir.

Anaokulunda eğitim alan çocuklarda oluşan farklılıklara baktığımızda, şu önemli özellikleri görebiliriz:

-Okula geldiğinde, okul çalışmalarına hazır bir analayış ve davranışta olduğunu,

-Kendi özelliklerinin farkında, güvende olduğunu,

-Fiziki ve bedensel becerilerini doğru kullanabildiğini,

-Çevresi ile uyumlu bir iletişim kurabildiğini,

-Sorunlarını çözebilme gayratinde olduğunu,

-Çevresiyle, akranları ile beraber yaşamayı, paylaşımı becerdiğini,

-Öğretilenleri içselleştirdiğini, davranışlarına yansıdığını fakedebiliyoruz.

Okul öncesi eğitiminin alınabileceği Anaokulu, başarılı olabilmesi için aranacak önemli özelliklerine de bir vurgu yapmak gerekirse, şunları söyleyebiliriz:

-Anaokulu fiziki şartları; sınıflar, oyun alanları, sosyal etkinliklerin gerçekleştirileceği alanlar yeterli halde olmalı.

-Öğretmenleri, hizmet personeli, yapılacak çalışmaları başarıya ulaştırabilecek nitelikte olmalı.

-Temizliğe, hijyene, sevgiye dayalı disipline dikkat etmeli.

-Eğitim çalışmalarında ailenin işbirliği halında olması önemsenmeli.

-Kadim değerlerimize, kültürümüze, dinimize uygun eğitim çalışmaları yapmak, yaratılış fıtratımızın gereği olduğunu unutmamalı.

Aileden sonra çocuklarımızın eğitiminde en büyük destekçimiz, okul öncesi eğitim kurumları olduğuna göre, toplum olarak okul öncesi eğitimin önemini kavramak, bu kurumlardan yetirince faydalanmak gerektiğini unutmayalım.

Aileyi destekleyici okul öncesi eğitim kurumları Anaokullarının eğitim sistemi içerisinde yer almasını sağlamak, devletimizin asli görevidir.

Devletimizin, Milli Eğitim Bakanlığının çalışmaları, okul öncesinin önemsendiğinin bir göstergesidir.