ÖNDER İmam Hatipliler Buluşması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (3)- "Bu millet bir daha asla yeni 27 Mayıs'ların, 12 Eylül'lerin, 28 Şubat'ların yaşanmasına izin vermez"- "Özellikle medeniyet birikimimizi yeni nesillere aşılayan dernek, vakıf ve kurumlarımızı hedef aldılar. Kimiler
ÖNDER İmam Hatipliler Buluşması

MALATYA (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu millet bir daha asla yeni 27 Mayıs'ların, 12 Eylül'lerin, 28 Şubat'ların yaşanmasına izin vermez." dedi.

Erdoğan, Malatya İnönü Üniversitesinde gerçekleştirilen ÖNDER İmam Hatipliler Buluşması'nda, katılımcılara hitap etti.

"Bizim birliğimiz, bizim beraberliğimiz, bizim kardeşliğimiz çok ama çok önemlidir. Bunun için bizi bölmek, parçalamak gayreti içerisinde olanlar olabilir. Bu oyunu işte bu kadrolar bozacak." ifadelerini kullanan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Türkiye, üstadın ifadesiyle 'Allah ve ahlak' demenin yasak olduğu, din adına ne varsa her şeyin yer altına itildiği ızdırap dolu günlere şahitlik etti. Daha sonra da bu baskıların tırmandırıldığı dönemler yaşandı. Bu ülkede insanlar, sakalından kılık kıyafetinden dolayı polis tarafından sokaklardan toplandı. Anadolu insanını, 'takunyalı, mülteci' diyerek aşağıladılar. Yeri geldi, 'göbeğini kaşıyan adam, makarnacı, kömürcü, patatesçi' diyerek insanımıza kan kusturdular. Yeri geldi, 'ölü yıkayıcısı' dediler. Başörtülü kızlarımıza, 'sıkma baş' diyerek hakaret ettiler. Anadolu'nun zeki çoçuklarının okuyup diplomat olmasına tahammül edemediler. Ne dediler? 'Sen git temizlikçi ol, sen git tarlada çalış.' Niye? Başörtülüden hakim, savcı, doktor olamaz. Bunu yakıştırdılar ama hesapların üzerindeki hesap Rabbimizin hesabıydı. Bu tecelli etti, bunun karşısında da dayanamadılar, duramadılar. Bu ülkede onların kabullenemediği bu makamların hepsine de imam hatip mezunları da geldi."

- "Hakkın ve halkın iradesi galip geldi"

"Tek parti döneminden 27 Mayıs Darbesi'ne, 12 Mart'tan 12 Eylül'e ve 28 Şubat'a kadar demokrasinin askıya alındığı ara dönemleri, milletle ve milli iradeyle hesaplaşma aracına dönüştürdüler." değerlendirmesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle sürdürdü:

"Özellikle medeniyet birikimimizi yeni nesillere aşılayan dernek, vakıf ve kurumlarımızı hedef aldılar. Kimileri bu vakıfları kapatmayı denedi, kimileri tehdit diliyle yıldırmaya çalıştı ama hiçbirisi de hamdolsun başarılı olamadı. Her defasında Hakk'ın ve halkın iradesi galip geldi."

Erdoğan, "Yaşadığımız acı tecrübeler, bize şu hakikati bir çok defa göstermiştir: Bin kere mazlum olmak bir kere zalim olmaktan iyidir. Çünkü zulüm ile abat olanın ahiri berbat olur. Dünyada zulüm ve baskıyla payidar olan kimse yoktur." dedi.

Milletin kurumları ve değerleriyle kavga edenlerin, kendilerini bekleyen akıbetten kurtulamayacağını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Milletimiz kendine ve evlatlarına hizmetten başka gayesi olmayan vakıflarımızın yıpratılmasına müsaade etmeyecektir. Bu millet nasıl şimdiye kadar varını yoğunu harcayarak kendi kurumlarına sahip çıkmışsa inşallah bundan sonra da dişinden tırnağından arttırdıklarıyla gönüllü teşekküllerimizi desteklemeyi sürdürecektir. Milletimizin ruh köküyle bağını tekrar güçlendirmesine kimse mani olamaz. Bu topraklardaki 1071'den 2071'e ve ötesine giden kutlu yolculuğumuza kimse set vuramaz. Bu millet, bir daha asla yeni 27 Mayıs'ların, 12 Eylül'lerin, 28 Şubat'ların yaşanmasına izin vermez."

- "Seferle mükellefiz"

Türkiye'de 3 Kasım 2002 itibarıyla "vesayetin kapısı"nın tekrar açılmamak üzere kapandığının altını çizen Erdoğan, "15 Temmuz gecesi yaşananlar ise milletimizin iradesini korumak uğrunda neleri göze alabileceğini dost düşman herkese göstermiştir. Bu ülkenin sahibi, şu ya da bu kesim değildir, 82 milyonun tamamıdır. Bunun için her fırsatta işimize yoğunlaşmamız gerektiğini söylüyorum. Unutmayalım ki biz zaferle değil seferle mükellefiz. Zaferin de kaderin de zamanın da sahibi, alemlerin Rabbi olan Allah'tır. Bizim görevimiz sabırlı olmak, inancımızdan, vakarımızdan, asaletimizden, ilkelerimizden taviz vermeden mücadelemizi sürdürmektir." şeklinde konuştu.

Necip Fazıl Kısakürek'in, "Zindandan Mehmed'e Mektup" şiirinden bir mısra okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Üstadın müjdelediği gibi ebet bizimdir, istikbal bizimdir. İstikbal, milletin emanetine canı pahasına sahip çıkanlarındır. İstikbal, saldırılar ve zorluklar karşısında yeise düşmeden, hizmet sancağını daha yüksek burçlara taşıyan gönüllü kuruluşlarımızındır. İstikbal, gece gündüz demeden imanlı, ahlak, erdemli nesillerin yetişmesi için ter döken hocalarımızındır. İstikbal, Fuat Oktay Bey'in de az önce ifade ettiği gibi 'kim var' diye sorulduğunda sağına soluna bakmadan 'ben varım' diyebilen dava erlerinindir. İstikbal, millete hizmet yolunda can veren Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk ile Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz gibi vatanperver gibi İmam Hatiplilerindir. İstikbal, 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi gerektiğinde vatanı, ezanı, bayrağı ve bağımsızlığı uğrunda şehadeti göze alan yiğitlerindir. İstikbal, bölücülerin tehditlerine aldırmadan evlatlarını bölücü terör örgütünden kurtarmaya çalışan Diyarbakırlı cesur analarındır."

(Sürecek)

Kaynak: