Onlar da artık görüşmelerde rol alacak

Başbakan Yardımcısı Atalay, çözüm süreci görüşmelerinde MİT'in dışındaki kurumların da rol alacağını belirterek "Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığımız bunlar için kuruldu" dedi.
Onlar da artık görüşmelerde rol alacak

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, TGRT Haber'in canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. 

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarıyla ilgili soru üzerine Atalay, İsrail'in devlet terörü estirdiğini, bu konuda dünyada en kişilikli, en dürüst tavrı Türkiye'nin takındığını söyledi. 

Uluslararası camianın saldırılarla ilgili adaletsiz tutumuna işaret eden Atalay, "Hem büyük devletlerin hem de uluslararası kuruluşların ne kadar yanlış politika izlediği görülüyor. Hatta İsrail'e destek veriyorlar. Bu bir rezalettir. Bunun geri planında farklı şeyler, pek çok gerekçe var ama bu kadar açık bir şeyde, ramazan ayında bu saldırı karşısında Arap dünyasının hele durumu maalesef içler acısı, tam bir rezalet. Kendi komşuları da dahil, o bölgedeki Arap ülkelerinin şu durumu dünyayı da, İsrail'i de cesaretlendiriyor. Nasıl olsa bir risk yok, herşeyi yapabilir. Arap dünyasının şu halini, hem Araplar adına hem de İslam adına utanç verici olarak nitelendiriyorum" diye konuştu. 

İran'ın politikasının ise mezhebe dayalı olduğunu ifade eden Atalay, gerek Suriye gerek bu coğrafya gerekse Irak'ta, İran'ın mezhep odaklı bir politika izlediğinin çok açık şekilde görüldüğünü kaydetti. "İran'ın tekrar kendisini o dar alana hapsetmesi çok üzücü" diyen Atalay, Suriye politikasının İran'ı, "zalimden yana zulme destek olan" bir konuma getirdiğini, dolayısıyla şu andaki sessizliğine de şaşırmadığını dile getirdi. 

"Kılıçdaroğlu yalanlarıyla meşhur bir lider"

İsrail'in saldırılarının durması ve ateşkesin sağlanması için Türkiye'nin yoğun girişim içinde olduğunu vurgulayan Atalay, bayramdan önce saldırıların sona erdirilmesi için Türkiye'nin direkt devrede olduğunu kaydetti. Atalay, Türkiye'nin çağrısıyla bir araya gelen ülkelerin ateşkes için çalıştıklarının altını çizdi. 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Türkiye'nin ateşkes konusunda devre dışı bırakıldığını" söylediğinin belirtilmesi üzerine Atalay, bu konuların iç siyaset malzemesi yapılmasını eleştirdi.

Milli meseleler ve dış politika konularında çoğu ülkede iktidar ve muhalefetin birlikte hareket ettiğine dikkati çeken Atalay, "Türkiye'de maalesef çok kötü bir muhalefet var. 'İktidarı yıpratalım da, yalan, doğru hiç önemli değil'. Hele Sayın Kılıçdaroğlu, biliyorsunuz yalanlarıyla meşhur bir liderdir. Çok yalan söylüyor. Önüne bir uydurma dosya götürülüyor. O dosya üzerinden, hiç iyi araştırmadan... Sonra da onun asılsız olduğu ortaya çıkıyor. Böyle bir siyaset tavrı var" değerlendirmesinde bulundu. 

"Yol haritası somutluk taşıyacak"

Başbakan Yardımcısı Atalay, çözüm sürecine ilişkin soruları yanıtlarken de, "Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun"un geçen hafta yasalaştığını anımsatarak yasanın önemine değindi. Madde sayısı az ama kapsamı geniş olan yasa üzerinde çok çalıştıklarını ifade eden Atalay, çözüm sürecinde ilk kez TBMM'nin de devreye girdiğini kaydetti.  

CHP'nin bu yasadaki tutumunu da olumlu bulduğunu, yasanın TBMM'nin yüzde 80'inin oyuyla çıktığını dile getiren Atalay, bu konuda muhalefetin desteğini önemli gördüğünü belirtti.

Atalay, çözüm sürecine ilişkin, "Bir yol haritası üzerindeyiz, daha o tamamlanmış değil. Ramazan ayında bile arkadaşlarımızla, gece 12'lerde toplanıyoruz sahura kadar. Yaz dönemini boş geçirmiyoruz. Yol haritası somutluk taşıyacak. Çalışmayı yaptıktan sonra karşı muhataplarımızla da görüşeceğiz. Zaten iyi bir diyalog var. Siyaset kesimiyle bizim diyaloğumuz var. Tabii kurumlarımızın örgütle, şimdi istihbarat kurumumuzun vardı, bundan sonra başka kurumlarımızın da bu görüşmelerde, MİT'in dışında..." ifadelerini kullandı. 

"Mesela kimler olabilir" sorusuna da Atalay, şu yanıtı verdi:

"Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığımız zaten bu konular için kuruldu. Bu işin koordinasyonunu da onlara verdik. Onlar da artık görüşmelerde falan rol alacaklar. Orada iyi bir ekip var zaten, daha da takviye ediyoruz. Güvenlik birimlerimizin dışına da taşan, hem siyaset kurumunun daha aktif olduğu hem diğer kurumların bir sürece geldik. Sırf güvenlik kurumlarımızın rol alması değil de daha geniş... Yani devletin bu işi, bu yasayla artık kendisinin şu anda programladığı, bütün kurumların da orada görev alması gereğine işaret ettik bu yasada, o çalışmanın içindeyiz. Bunun içinde yol haritasında neler olacak daha netleşmiş değil." 

"Artık daha güvenli bir yoldayız"

Başbakan Yardımcısı Atalay "Silah bırakmaya yakın mıyız" sorusu üzerine de, "Burada artık daha güvenli bir yoldayız. Bu yasa tarafları da bağlıyor ve taraflar da artık bahaneler uyduramayacak. Bölge halkı da artık tekrar şiddete dönülmesine de asla müsaade etmez. Dolayısıyla bundan sonra daha ileri adımlar atacağız. Zamanlamayı henüz yapmadık ama daha emin adımlarla ve önümüzü daha fazla gördüğümüz bir hedef üzerinde gidiyoruz. Ben kendim doğrusu çok uzak görmüyorum. Hem çok umutluyum hem çok uzak görmüyorum" diye konuştu. 

Kaliteli ve disiplinli bir çalışma ortaya koyulması gerektiğini ifade eden Atalay, uluslararası tecrübeleri de iyi gözden geçirerek, hata yapmadan, yanlış açıklamalarda da bulunmadan hassasiyet içinde olunması gereğine dikkati çekti. 

Çözüm sürecini istemeyenler bulunduğunu ve sosyal medya ile değişik alanlarda vatandaşlara yanlış mesajlar verdiklerine dikkati çeken Atalay, ülkenin neresi olursa olsun güvenlik tedbirlerinin alındığını ve asayiş olaylarına İstanbul'daki müdahale ile Diyarbakır'daki arasında fark bulunmadığını belirtti. 

"Erdoğan'ın ilk turda yüzde 55 oy alacağı ortaya çıktı"

Atalay, cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ın propaganda sürecindeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine, Demirtaş'ın açıklamalarından memnun olduğunu, etnik ve ayrılıkçı bir siyasetin kazanımının olmadığını herkesin gördüğünü kaydetti. Çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun sosyolojik açıdan nasıl değerlendirdiği sorulan Atalay, bir araya gelemeyecek partilerin adayı olan İhsanoğlu'nun içinde bulunduğu zor durumdan Recep Tayyip Erdoğan'ı kapalı bir şekilde eleştirerek kurtulduğunu söyledi. 

Kamuoyu anketlerine göre Erdoğan'ın ilk turda yüzde 55 civarında oyla cumhurbaşkanlığına seçileceğinin ortaya çıktığını kaydeden Atalay, Erdoğan'ın yerine kimin başbakan olacağı konusuna cumhurbaşkanlığı seçimi bitene kadar girmek istemediklerini belirtti. 

"Biz adaletle hükmederiz"

Emniyette yapılan son operasyonlar çerçevesinde "rövanş alındığı"na dair ifadeler kullanıldığının hatırlatılması üzerine Atalay, "Biz rövanş kavramını kabul etmiyoruz. Biz hükümetiz, devleti yönetiyoruz, biz adaletle hükmederiz. Adaletin ve hukukun dışında bir şey olmaz. Ama paralel yapı unsurlarının, başta emniyet, daha sonra yargı ve değişik yerlerde neler yaptıkları birbir ortaya çıkıyor" dedi. 

Hükümete ve şahıslarına yönelik iftiralar ve telefon dinlemelerinin hepsinin bilindiğini vurgulayan Atalay, sürecin ön yargılarla, peşin yargılarla yapılmadığını, hukuk ve adalet için yapılacağını ifade etti. Atalay, "Biz başkaları gibi her yolu mübah görmeyiz. Onlar her yolu mübah gördüler. Şu anda da öyle. Hükümetimize, bizlere karşı söylemedikleri yok. Ama biz öyle olmayacağız. Biz hukukun içinde olacağız, adaleti zedelemeyeceğiz. Onun için bu çalışmalar da yürüyecek. Tabii ki yargıya da yansıması lazım. Binler, on binlerce dinleme kararı veren yargı mensupları... Çok açık bir şey. Yargı içinde ekip, kadrolaşma var. Bu Türkiye'de adalet duygusunu da çok zedeliyor. Adalet  bu hale geldi. Bu hale gelmesinde bu ekibin payı vardır" diye konuştu.

Yargının Türkiye'de en güvenilmez kurumlar arasında olduğunu anımsatan Atalay, "Zamanında bunlar çok kişilere çok yanlışlar yaptılar. Çok zulüm ve iftiralar yaptılar. Bütün bunlar şu an açığa çıkıyor. Gecikmiştir bunlar ve devam etmelidir. Yanlış yapanlar mutlaka bunun hesabını vermelidir" değerlendirmesini yaptı.