Ayşe Atsan

Ayşe Atsan

ONUR YÜRÜYÜŞÜ ADI ALTINDA NEREYE BU GİDİŞ?

ONUR YÜRÜYÜŞÜ ADI ALTINDA NEREYE BU GİDİŞ?

Mübarek günlerde bu gidiş nereye?

Dünyanın birçok ülkesinde düzenlenen "Onur Haftası" etkinliklerinde LGBTİ ve eşcinsel bireylerin haklarına dikkat çekiliyor. Ülkemizide buna dahil edilme çabasında olanlar var. Türkiye'de ise bu yıl Onur Yürüyüşü üçüncü defa yasaklandı. Küçük gruplarla farklı lokasyonlarda yapılan eylemler ise emniyet güçleri tarafından kontrol altına alındı.

            Eşcinsellik ve homoseksüelliğe özgürlük yürüyüşüne "Onur Yürüyüşü" demişler. Onur'un hiç bu kadar itibarsızlaştığı, ayaklar altına alındığı görülmemişti. İrşad, tahribat ve tahrifat bir Yahudi karakteridir. Yahudiler insanlığın özellikle de Müslümanların fıtratını bozuyor. LGBT'lilerinyürüyüşüne'de "Onur Yürüyüşü" deniliyorsa sözün bittiği yerdeyim Rabbim ıslah etsin.

Türkiye geleceğimizi tehdit eden LGBT konusunda daha ciddi önlemler almalı! PKK, DAEŞ, FETÖ neyse LGBTİ'de odur ve öyle değerlendirilmelidir!

Ülkenin hiç derdi yokmuş gibi bir alay tercihi bozuk güruhla uğraşıyoruz.

Sen bu millete sabır yağdır Allah'ım!

Sapkınlığı savunmayı modern ve laik olmanın şartı olarak lanse etmeye çalışıyorlar. FETÖ bir neslimizi eğitim adı altında zehirledi. İkinci bir tehdit LGBT kapımızda maalesef.

İngiliz derin devleti dünya çapındaki eşcinsellik ilişkiyi meşrulaştırmak için tüm toplumlara baskı yapıyor. İslam aleminde eşcinselliği meşrulaştırmak için uğraşanların hepsinin Marksist eğitim almış, Rumi, Darwinizm ve İngiliz derin devleti ile bağlantılı olması manidar. Müslümanlarda bu tehlikenin farkında olmalı.

Kutsal ayımızda insanlığın gözüne sokarcasına LGBT( Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Transgender ve İnterseks) adına etkinlikler düzenlenmesi ıstırap veriyor. Bu Allah'ın kesin olarak yasaklamış olduğu bir sapıklıktır ve ayetlerle sabittir. Lut Kavimi hadisesi ibret alınacak bir olaydır. Anlamı ise; Allah'ın emir ve yasaklarına uymayanın sonu budur demektir.

Lût'un kıssasındaki en büyük özellik onun eşcinsellikle yaptığı mücadeledir. Eşcinsellik İslam'da en büyük günahlar arasındadır. Eşcinselliğe livata * yadalûtilik * denmesi, bu çirkin fiili ilk olarak bu kavmin işlemesinden dolayıdır. Yine görüldüğü gibi Kur'an-ı Kerim, bu iğrenç fiili yapanları kınamakta ve faillerinin dünya ve ahirette büyük azap göreceklerini ifade etmektedir.

Homoseksüellik savunularak ve meşru hale getirilerek insanlar teşvik edilmeye çalışılıyor.

Şeytanın oyununa gelmeyin! Homoseksüellik hormonal değil, nefsani bir sorundur .

İnsan; nefsindeki adam öldürme, öfke, kin ve hırsızlık gibi kötülüklere nasıl irade gösteriyorsa homoseksüelliğe de irade göstermelidir.

 

Eşcinsellik bir hastalık değil ama homofobi ve pedofili çok tehlikeli hastalıklar. Ne yazık ki bu hastalardan Türkiye'de çok var! Acil önlemler alınmalı.

Homoseksüelliğin çözümü eğitimdir.

Eşcinselliğin hastalık olmadığı 1974'te Amerika Psikiyatr Derneği tarafından açıklanmış, 1993 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından eşcinsellik hastalık sınıflandırmasından çıkarılmıştır.

Tek yumurta ikizleri aynı genlere ve aynı DNA'ya sahiptir. Eşit Doğum öncesi koşullara maruz kalmıştır. Buna göre eğer homoseksüellik genetik nedenlerden yada Doğum öncesi koşullara bağlı olsaydı ikizlerden birinin eşcinsel olduğu vakalarda diğerinin de % 100 eşcinsel olması gerekirdi.

TV dizilerinde, sinema filmlerinde, sosyal medya hesaplarında bu tarz kişiler ön plana çıkarılarak ve sempatik gösterilerek genotipimizle ilgili şüphelere düşürüyorlar bizi. Irkımızın kayrası için bunların yok edilmesi gerekmektedir.

Eşcinselliğin bu kadar normal ve güncel gibi yansıtılmasında postmodernizm düşüncesinin ve sosyal iletişim ağlarınında büyük payı var.

Toplumu yanlışa itmeye gayret ediyorlar. Pasifize ediyorlar bizi yanlışa alıştırıp tepkisizleştiyorlar Allah muhafaza.

İnsanlığın yaratıcısına en çok yaklaştığı mübarek Ramazan ayında Müslümanlıkla uzaktan yakından alakası olmayan, milli ve manevi değerlerimizin tahrip edilmeye çalışıldığı ayda sayıları azımsanmayacak kadar çok olan cinsel tercihi düzen tutmamış kanı bozuklar, ecdadımızın ve şehitlerimizin kanı ile sulanmış aziz vatana topraklarımızda haysiyetsiz ve hadsiz bir eyleme kalkmalarını şiddetle kınıyorum.

Anne babaların rehavetten kurtularak çocuklarını daha özenle yetiştirmeye davet ediyorum. Biz bunu hak eden bir toplum değiliz. Bizim çocuklarımızı çekmeye çalıştıkları bataklıktan kurtarmak için geç kalmayalım. Çocuklarımızı bu çirkin hayasızlıktan korumak zorundayız. Lut Kavminde livata etmeyenlerde helak oldu o şehirde. Sebebi 'bana ne lazım' dedikleri için!

LGBTİ'nin kimseye zararı yok diyenler toplumun değerlerinin yıkılmasından ve gençlerin kendilerini aşağılamasından daha büyük zarar ne olabilir?

Bizden uzaklaşma emareleri gösteren nesile karşı sorumluluklarımız var. Onlarla bağımızı koparmamamız gerekiyor. Zira ihmal edilen insanlara birileri, bir çevre mutlaka sahip çıkar. Ya da nefsi ve şeytanıyla başbaşa kalır.

Tüm mahlukât birbirine emanettir, yoldaştır.

Veyl olsun bunu bilmeyen insanoğluna.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ayşe Atsan Arşivi
SON YAZILAR