Operasyon açıklaması

Başbakan Davutoğlu, DAEŞ, PKK ve DHKP-C terör örgütlerine yönelik operasyonlara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Operasyon açıklaması

Başbakan Ahmet Davutoğlu 'Yeni Türkiye Yolunda' adlı ulusa sesleniş konuşmasında son günlerde terör olayları ve terör örgütlerine yönelik operasyonlara ilişkin açıklamalarda bulundu.

DEAŞ’ın Suruç’ta vatandaşlara haince saldırdığı gün, PKK’nın da Adıyaman’da askerlere benzer bir hain saldırıda bulunduğunu belirten Davutoğlu, "Bir askerimiz şehit oldu. O günden bugüne şehit olan askerlerimize ve polislerimize Rabbimden rahmet niyaz ediyorum, ailelerine sabrı cemil niyaz ediyorum. Bu ülke çok zor zamanlar gördü, çok büyük fedakârlıklar yaptı. En büyük fedakârlık, bu ülke için canını verenlerin yaptığı fedakârlıktır. Şehitlerimizin emaneti omuzlarımızdadır, onların emaneti yüreğimizdedir. Ve yüreğimizde bu emaneti taşıya taşıya ülkemizin geleceği, özgürlüğü, bağımsızlığı ve milletimizin birliği beraberliği için şehit düşmüş bütün geçmiş kahramanlarımız gibi onları da yüreğimize gömdük. Ülkemizin aziz toprağı yanında yüreğimizdeki yerleri hep baki kalacaktır. Gördüğünüz gibi aziz vatandaşlarım; DEAŞ, PKK, DHKP-C veya başka adlarla hangi terör örgütü olursa olsun hepsinin hedefi insan canıdır, insan onurudur, ülkemizin geleceğidir. Nitekim ertesi gün İstanbul sokaklarında Suruç katliamı bahane edilerek bu kez yüzleri maskeli, elleri silahlı bazı nifak odakları DHKP-C terör örgütü olarak sahneye çıktılar. Bir anda ülkemiz 7 Haziran seçimlerindeki o güzel tablodan, temsil kabiliyeti yüksek Meclis’imizin verdiği o güzel görüntüden çıkartılarak 3 maşa terör örgütünün gerçekleştirdiği olaylarla karanlık bir tabloyla karşı karşıya getirilmek istendi. Hemen Hükümet olarak gerekli tedbirleri almak üzere güvenlik birimlerimizle toplandık, gerekli talimatları verdim. Hiç düşünmeden, hiçbir şekilde tereddüt etmeden bütün güvenlik birimlerimize, bütün yetkililerimize talimatımız açıktır. Bu saldırılar Türkiye’ye karşıdır, bu saldırılar Türkiye’de demokrasiye karşıdır, insan hak ve özgürlüklerine karşıdır, en büyük hak olan hayat hakkına karşıdır. Ertesi gün bu kez iki polisimiz haince uykularında şehit edildiler. PKK terör örgütü, bölücü terör örgütü bu saldırıları üstlendi. Aynı gün bu kez DEAŞ terör örgütü sınırlarımızda bir askerimizi şehit etti. Bu eşzamanlı organize saldırı karşısında biz de eşzamanlı 3 ayaklı bir operasyonu başlattık. Bu operasyonun adını huzur ve demokrasi operasyonu olarak koyduk, çünkü Türkiye’ye dönük eşzamanlı terör saldırısı huzurumuza ve demokrasimize yönelikti" dedi.

"ÜLKEMİZİN HER BİR KÖŞESİNDE HUZURU SAĞLAMAYA KARARLIYIZ"

Bu eşzamanlı 3 ayaklı huzur ve demokrasi operasyonunun önce birinci ayağının Suriye’de başlatıldığını anlatan Davutoğlu, "Suriye’de askerimizi ve Suruç’ta vatandaşlarımızı katleden DEAŞ terör örgütüne karşı 23 Temmuz’u 24 Temmuz’a bağlayan gecenin sabahında kapsamlı bir operasyon başlattık. DEAŞ’ın barınakları, mühimmat depoları, toplanma mekânları tümüyle tasfiye edildi. Şerefli Türk Hava Kuvvetleri pilotları verdiğimiz görevi hakkıyla yerine getirdiler. Bundan sonra da sınırımızda kim bize dönük herhangi bir adım atmaya, herhangi bir saldırı planlamaya kalkarsa hak ettiği cevabı alacaktır. Operasyonun ikinci ayağını bu kez Irak’ta askerlerimizi, polislerimizi şehit eden bölücü terör örgütüne karşı başlattık. 24 Temmuz gecesi saat 23:00 civarında hem Suriye’de, hem Irak’ta, hem DEAŞ’a, hem PKK’ya karşı başlatılan operasyonda da PKK’nın karargâhları, barınakları, mühimmat depoları hedef alındı ve Türkiye’ye dönük hiçbir terör eyleminin cezasız kalmayacağı herkese gösterilmiş oldu. Bir taraftan sınır ötesinde bu iki ayakta Türk Hava Kuvvetleri’nin yürüttüğü operasyon devam ederken, diğer taraftan da ülkemizin her köşesinde, 39 vilayette DEAŞ, PKK ve DHKP-C terör örgütlerine karşı yapılan operasyonlarda 29 Temmuz akşamına kadar 1302 zanlı gözaltına alındı. Bütün bu operasyonlar kapsamlı şekilde devam edecek, ta ki hiç kimse bir daha Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin vatandaşlarını, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin birliğini, beraberliğini, özgürlüğünü tehdit etme cüretine kalkışmasın; kararlığımız kesin ve katidir. Bütün güvenlik birimlerimiz verilen görevleri onurla ve dirayetle yerine getirmektedir. Ülkemizin her bir köşesinde huzuru sağlamaya kararlıyız" ifadelerini kullandı.

Bu ülkede, bu kritik coğrafyada yaşamanın ağır bedelleri olabildiğini belirten Davutoğlu, "Bu bedelleri milletimize ödetmemek için, milletimizin bize verdiği sorumlulukla gece-gündüz çalışmaya devam edeceğiz. Buradan bütün vatandaşlarıma seslenmek istiyorum; bu eşzamanlı terör saldırısı karşısında başlattığımız olduğumuz mücadeleye destek veriniz ve bu mücadelede kararlı bir şekilde Türkiye’nin huzurunu koruma konusunda hiçbir tereddüt göstermeyeceğimizden emin olunuz. Huzur ve sükûn içinde güvenlik birimlerimizin yürüttüğü mücadelenin başarısı için dua ediniz, destek veriniz, ama devletimizin ve güvenlik birimlerimizin kudretinden hiç şüphe etmeyiniz. Bir devlet kudret ve şefkatle ayakta durur, aynen sizin ailelerinizde, hepimizin hayatında olduğu gibi. Gösterdiğimiz şefkat eğer bir kudretle desteklenmezse zamanla acziyet oluşabilir. Ama kudret sadece bir otorite kurmak haline dönüşür, şefkatten yoksun olursa çocuklarımıza karşı bile gerekli dengeyi kuramamış oluruz. Bu, devlet hayatında da böyle, hem şefkat göstereceğiz ki şefkatimizin temeli hepimizin ortak bir alanda buluştuğu insan onurudur, insan hak ve özgürlükleridir ve demokrasidir, ama bu hak ve özgürlüklerin korunması için de kudretimizi göstermek gerektiğinde bundan da herkesin emin olması icap eder. Şefkatle beslenmeyen kudret zalimleşebilir, kudretle beslenmeyen şefkat acizleşebilir. Biz ne otoriterliğe, ne antidemokratik yöntemlere prim vereceğiz, ne de Türkiye’de kaos çıkararak Türkiye’yi aciz göstermek isteyenlerin planlarına izin vereceğiz. Kendinizden emin, geleceğinizden emin bir şekilde yürüttüğümüz bu huzur operasyonuna desteğinizi her zaman talep ediyoruz" diye konuştu.