Organik patlaması

Türkiye’nin 1980’li yıllarda üretmeye başladığı organik gıdaya talep her geçen gün artıyor. 2009’da 15 milyon dolarlık pazar büyüklüğü varken, 2017’de 800 milyon doları aştı.
Organik patlaması

Dünyada 105 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşan organik pazar, Türkiye’de de büyümeye devam ediyor. 2009’da 15 milyon dolar olan Türkiye’deki organik pazarın büyüklüğü, 2017’de 800 milyon doları aştı. Organik pazarda en büyük problem ise özellikle hayvancılıkta organik yem yetiştirilme konusu. Türkiye’de organik yem bulma konusunda sıkıntı yaşadıklarına dikkat çeken Organik Ürün Üreticileri ve Sanayiciler Derneği (ORGÜDER) Başkan Yardımcısı ve Orvital Kurucu Ortağı Muharrem Doğan, “Hayvancılıkta en önemli hammaddelerden biri soya. Bizim kendi işletmemizde yıllık 4 bin ton soya ihtiyacımız oluyor. 400 tonunu kendimiz üretiyoruz. Organik alanda üretim yapan tüm işletmelerin ise toplam soya ihtiyacı 20 bin ton civarında. Türkiye’de üretilen miktar ise sadece 1000 ton. 19 bin ton organik soya ithal ediliyor. Bu miktar için ödenen bedel ise 15 milyon dolar. Organik hayvancılığın Türkiye’deki büyüklüğü 120 milyon TL’ye ulaştı. Böyle bakınca 15 milyon dolarlık açık çok büyük bir maliyet oluşturuyor” dedi.

DESTEK 70 TL'YE ÇIKSIN

Hürriyet'in haberine göre, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile sürekli görüşme haklinde olduklarının altını çizen Doğan, “Milli organik soya politikası olması gerektiğini söylüyoruz. Bakanlık organik tarım için üreticilere büyük destek veriyor. Organik buğday, arpa için dönüm başına 10 TL, soya ve mısır için 30 TL, börülce, kuru fasulye ve nohut gibi ürünlere 70 TL, aromatik bitkilere ise 100 TL destek veriyor. Sorunda burada çıkıyor. Çiftçiye bizim için soya üret dediğimizde ‘kuru fasulye üretince 70 TL destek alıyorum. Neden soya üreteyim ki’ diyor. ORGÜDER olarak biz de en azından soya üretimine verilen desteğin 70 TL seviyelerine çıkmasını istiyoruz” diye konuştu.

ÜRETİM İYİ TÜKETİM KÖTÜ

Türkiye’de organik üretimin tarihinin 1986’ya uzandığını söyleyen Doğan, “Üretime Almanlar öncülük etmiş. Çiftçimizin ürettiği organik ürünleri dökme olarak ucuza alıp, paketleyerek daha pahalıya satmışlar. Geçmişte 1000 üretici organik üretim yaparken şimdi 72 bine ulaştı. Geçen yıl 3 milyon ton organik üretim yapıldı. Üretilen ürünün yüzde 90’ı yurtdışına ihraç ediliyor. İç piyasa tüketimi 200 milyon dolar. İhracat ise 600 milyon dolar civarında. Organik üretime ayrılan tarım alanına bakıldığında dünyada ilk 10’dayız. Üretimde ilk 6-7 ülkeden biriyiz. Ancak iç piyasa tüketiminde gerilerdeyiz. ABD’de yılda 25 milyar dolar, Almanya’da yılda 11.5 milyar Euro’luk organik gıda tüketimi gerçekleştirildi. Bu ürünlerin büyük bölümünü de ithal ediyorlar. Amacımız iç piyasada tüketimi arttırmak. Almanya’da bir kişinin yıllık organik gıda tüketimi harcaması 80 Euro olurken, İsviçre’de 100 Euro. ABD’de 50 dolar civarında. Türkiye’de ise 1-2 Euro. Organik ürünler kalıntılardan uzak oluyor. Üretimde zirai ilaç, kimyasal gübre, antibiyotik kullanılmıyor. GDO’lu hiçbir şey yok” dedi.