Örgütle bağlantılı avukatlar unutulmasın!

Örgütle bağlantılı avukatlar unutulmasın!

Türkiye’nin çok kritik bir süreçten geçtiğini söyleyen Avukat Murat Güçlü, Paralel yapılanmayla ilgili başlatılan temizlik sürecinin en kısa zamanda sonuçlandırılması gerektiğini, sürecin uzamasının hiç kimseye yarar getirmeyeceğini söyledi. Avukat Mehmet Ali Özbuğday ise tehlikenin henüz geçmediğini provokasyonlara karşı dikkatli olunması gerektiğini ifade etti.

Türkiye’nin 15 Temmuz itibariyle olağanüstü bir durumdan geçtiği söyleyen Avukat Murat Güçlü, “FETÖ ile devletimiz uzun süredir mücadelesini sürdürüyordu. Devletin diğer kademelerinde ise bu mücadelenin çok iyi yapılmadığı son olaylarla çok açık bir şekilde ortaya çıktı. Bu mücadele bu kurumlarda yapılsaydı olay bu duruma gelmezdi. Son olay ise hem bardağı taşıran bir damla olmuştur hem de Türkiye çok tehlikeli bir virajdan dönmüştür. Şu anda darbenin gerçekleşmemesine üzülenler bile ne kadar büyük bir badireyi atlattığımızı anlayacaklardır. Burada kurumlar içinde çok hızlı operasyonların yapılması sevindirici. Demek ki daha önceden bu konuda çalışmalar yapılmış. Çok hızlı bir şekilde gözaltına almalar ve açığa almalar yapıldı. Özellikle bu yapının yargıda çok güçlü olduğu yıllardır biliniyor. Bu yapının Cumhurbaşkanı ve MGK tarafından bir terör örgütü olarak kabul edilmesinin öncesinde de ordu, emniyet ve yargı gibi kritik kurumlarda çok güçlü oldukları biliniyordu. Paralel devlet yapılanması denmesinin sebebi de buydu. Devletin bir hiyerarşik yapısı var bir de bu paralel yapı vardı. Paralel devlet yapılanması da bu hiyerarşinin haricinde bir örgüt yapılanması içinde buradaki üstünüze bilgi veriyorsunuz. Asıl emri de buradaki üstünüzden alıyorsunuz. İçinde bulunduğunuz kurumun bazı yetkilerini kullanarak başka yerlere hizmet ediyorsunuz.” dedi.

“ÖRGÜT ŞEMASI YAKINDA ORTAYA ÇIKACAKTIR”

Türkiye’nin yönetimine yönelik, iktidarına yönelik gücünü kullanmaya yönelik kritik kurumların hapsinde ciddi bir yapılanma söz konusu olduğuna dikkat çeken Güçlü, “Olağan üstü şartlar yaşıyoruz. Hakim ve savcıların alelacele alınması da bunun bir göstergesidir. Devlet de bir anlamda tedbir mahiyetli büyük çaplı bir operasyona girişti. Buradakilerin hepsi suçlu mudur bilmiyoruz ama soruşturmaların sıhhati açısından şüphe duyulan herkes açığa alınarak, soruşturmayı bozmaları, tutuklanma ve gözaltına alınmalarını kaldırmaları, görevden alınanları iade etmelerinin önüne geçme açısından önemlidir. Bundan sonraki aşamada da geniş çaplı bir soruşturma evresinin geçirileceğini, bu evrede de örgütün şemasının çok daha net fotoğrafının çekilebileceğini, bu noktada suça karışanların hem Temmuz’daki kalkışma ile ilgili hem de genel anlamda bir FETÖ örgütü mensuplarının cezalandırılmasına gidilecektir.  Burada hiçbir suça bulaşmamış, herhangi bir emir almamış, sadece iyi niyetle kalmış insanların endişe edecekleri bir şeyin olacağı kanaatinde değilim. Olağanüstü bir süreçten geçiyoruz. İnsanlar belli bir dönem bu konu ile ilgili sıkıntı yaşayabilirler. Görevden alınmış veya açığa alınmış olabilirler. Orta vadede ciddi anlamda bunların ayrışacağını bir kısmının görevine döneceğini, örgüt şemasında yer alanların da ağır bir şekilde cezalandırılacağını ve Türkiye’nin de artık bu örgütün belini kırarak, ülke için bir tehdit olmasının önüne geçilecektir.” şeklinde konuştu.

“SÜRECİN UZAMASI KİMSEYE FAYDA SAĞLAMAZ”

Yargı iyi niyetli bir şekilde olayları en kısa zamanda sonuçlandırmak isteyeceğini ve bu sürecin uzamasının hiç kimseye yararının olmayacağının altını çizen Güçlü, “Bir an evvel bu sürecin sonlandırılması gerekir ancak karşınızdaki yapı ülkenin her tarafını sarmış yıllık bir mazisi olan bir yapılanmadır. Bazı kurumlarda isimleri verenlerin ikinci dalgada içeri alındığı bir yapılanmadan bahsediyoruz. Bu kadar kurumların içinde gizlenmiş, kamufule olmuş, etkili yerlere gelmiş bir yapı ile karşı karşıyayız. Bunun fotoğrafının net çekilerek sürecin işletilebilmesi çok da kolay olmayabilir.  Ergenekon, Balyoz gibi davalar bunun en güzel örneğidir. Kötüye kullanılmış ve suiistimal edilmiştir. Haksızlıklara davetiye çıkarılmıştır. Bu kurumlarla mücadele edilmesi gerekiyordu. İşin başlangıcı doğruydu ancak sonunda geldiğimiz noktada ise Türkiye bundan beklenen faydayı göremedi. Burada da inşallah bu olmaz. İlla hızlı olunacak diye de hata yapmaya gerek yok. Medyanın ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi gerekir.” İfadelerini kullandı.

“PROVOKASYONLARA DİKKAT EDİLMELİ”

Darbe planının başta Cumhurbaşkanımız milletimiz ve idarecilerimizin basireti ve feraseti sayesinde ilk etapta atlatıldığını ifade eden Avukat Mehmet Ali Özbuğday “Ancak bu tehlike devam edebilir. Bu anlamda uyanık olmamız lazım. Yöneticilerimizin direktiflerine uymamız gerekiyor. Kendi düşüncelerimize göre darbe geçti deyip köşeye çekilmememiz gerekiyor.  Halk iradesine yapılan müdahale karşısında çok güzel ve net bir cevap vermiştir. Meydanlarda halkımız provokasyonlara karşı dikkatli olmalılar. Devletin meclisine kurumlarına kast eden kurumla ilgili bu saatten sonra hiçbir iyi niyet kabul edilemez. Burada da şahıslarla birlikte kurumlarımıza da büyük bir iş düşüyor. Bu süreçte yakın olduğunuz kişiler zarar görebilir ancak bu bir devlet mücadelesidir. Dolayısıyla da bu mücadele sonuna kadar devam ettirilmelidir.” diye konuştu.

“BARO BAŞKANININ DÜŞÜNCELERİNE KATILMIYORUZ”

Paralel yapılanma ile bağlantısı olan ve görevden alınıp yakalama emri çıkartılan Konya Baro Başkanı Fevzi Kayacan’ın söylemlerinin kendilerini kapsamadığını belirten Özbuğday, “Konya Baro Başkanı Paralel Devlet Yapılanması ile alakalı olarak barodaki yetkisini kullanarak açıklamalarda bulunmuş Cumhurbaşkanımızı ima ederek hakarete varan açıklamalarda bulunmuştu. Bunu bir avukat olarak, Konya barosunun bir mensubu olarak kesinlikle kabul etmemiz mümkün değildir. Millet iradesi ile seçilen cumhurbaşkanına hiç kimse hakaret edemez. Avukat olsak bile bu düşünce bizi temsil etmiyor. Avukatlar arasında da bu örgütle bağlantısı olanlar varsa en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.” şeklinde görüş belirtti.

İSMAİL KOÇ / YENİ HABER GAZETESİ