Orlando saldırısı Trump'a yarayabilir

ABD'nin Orlando şehrinde yaşanan ülke tarihindeki en büyük silahlı saldırının, İslamofobik söylemleriyle ön plana çıkan Cumhuriyetçi Parti'nin tek başkan aday adayı iş adamı Donald Trump'a yarayabileceği değerlendirmesi yapılıyor.
Orlando saldırısı Trump'a yarayabilir

ABD'nin Orlando şehrinde yaşanan ülke tarihindeki en büyük silahlı saldırının,İslamofobik söylemleriyle ön plana çıkan Cumhuriyetçi Parti'nin tek başkan aday adayı iş adamı Donald Trump'a yarayabileceği değerlendirmesi yapılıyor.

ABD kamuoyunda, Cumhuriyetçilerin başkan adayı olması muhtemel Trump'ın, Orlando saldırısının ardından ortaya koyduğu tavrın seçim sürecini nasıl etkileyeceğine ilişkin tartışmalar sürüyor.

Geçen yıl aralık ayında California'nın San Bernardino şehrinde meydana gelen terör saldırısının ardından Müslümanların ülkeye girişinin yasaklanması gerektiğini savunan ve bu iddiasını ön seçim sürecinde sıkça kullanan Trump, Orlando'daki saldırının ardından da aynı iddiasını yeniden dile getirdi.

Gerek ABD kamuoyunda gerekse uluslararası arenada, siyasi söyleminin önemli bir bölümünü İslamofobi ve yabancı düşmanlığı gibi unsurlar üzerine kuran Trump'ın ön seçim sürecinde Cumhuriyetçi aday adayları arasında gösterdiği başarının, 2015 yılının kasım ve aralık aylarında önce Paris'te, sonra da San Bernardino'da meydana gelen ve DAEŞ bağlantılı terör saldırılarının ABD toplumunda uyandırdığı korkunun bir sonucu olduğu değerlendirmesi öne çıkıyor.

Daha önceki "Müslümanlar ABD'ye alınmasın" söylemini Orlando'daki terör saldırısının ardından daha da güçlü şekilde yeniden gündeme taşıyan Trump, hem ABD Başkanı Barack Obama'yı hem de Demokrat Parti'nin başkan aday adaylarından eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ı "radikal İslam'a" karşı sessiz kalmakla suçladı.

Buna karşılık Obama ve Clinton, saldırıya ilişkin açıklamalarında, konuyu "radikal İslam" ve "Müslümanların ülkeye girişini engelleme" gibi söylemlerle ele alarak hem Amerikalı Müslümanları hem de dünyanın diğer ülkelerindeki Müslümanları ötekileştirmenin sadece terör örgütü DAEŞ'in işine yarayacağını vurguladı.

"Orlando katliamı, Clinton'dan ziyade Trump'a yarayacak"

Denver Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve Ortadoğu Çalışmaları Merkezi Başkanı Prof. Nadir Haşimi, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Orlando saldırısının Trump'a yarayacağının açık olduğunu söyledi.

"Bana göre Orlando katliamı, Clinton'dan ziyade Trump'a yarayacak." diyen Haşimi, Müslümanların ABD'ye alınmaması önerisini yapan Trump'ın Obama ve Clinton'ı terörle mücadelede zayıf bulduğunu kaydetti.

Haşimi, Brüksel, Paris ve San Bernardino saldırıları gibi DAEŞ bağlantılı terör saldırılarının ABD'de muhafazakar popülist politikacıların Müslümanları hedef alan söylemlerine güç kattığını kaydederek, "Bu saldırılar, Batı'da ve ABD'de derin kökleri olan İslam ve Müslüman korkusunun açığa çıkmasına zemin hazırlıyor." ifadelerini kullandı.

Aralık ayında Trump'ın "Müslümanları ABD'ye almayalım." önerisini yaptığı zaman birçok Amerikalının bunu desteklediğini dile getiren Haşimi, ön seçim genelinde ünlü emlak milyarderinin topladığı oyların bu bakımdan anlamlı olduğunu vurguladı.

Haşimi, gelecek aylarda San Bernardino veya Orlando'dakine benzer birkaç saldırının daha olması durumunda Trump'ın başkanlık şansının daha da artabileceğinden endişe duyduğunu belirtti.

"Herhangi bir yabancı eliyle yapılan saldırı Trump'a yarar"

Shawnee Devlet Üniversitesi Ortadoğu Tarihi ve Antropolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Amr el Azm da faili Müslüman olsun veya olmasın herhangi bir yabancı eliyle ABD'de yapılabilecek olası tüm saldırıların Trump'a yarayacağını ifade etti.

İslam'a ve Müslümanlara karşı belli korkuları olan insanların bu korkularının Trump gibi politikacılar tarafından sömürüldüğünü belirten Azm, ortada herhangi bir somut kanıt olmaksızın Trump'ın saldırıyı hızlı biçimde "radikal İslam"a bağladığını hatırlattı.

Geçen yıl kasım ayında Colorado Spring şehrinde bir aile planlaması merkezinde 3 kişiyi öldüren saldırganın bu eylemini Hıristiyanlık motivasyonlarıyla yaptığına dair güçlü bulgular olduğunu ancak kimsenin bundan dolayı Hıristiyanlık dinini sorgulamadığını dile getiren Azm, Orlando'daki saldırının bir dinle ilişkilendirilmesinin yanlış olduğunu kaydetti.

Saldırgan Omar Mateen'in eşcinsellikle ilgili kişisel sorunlarının olduğuna dair haberlerden de bahseden Azm, saldırının motivasyonlarına ilişkin ortada kesin bilgiler olmamasına rağmen Trump'ın bunu siyasi malzemeye dönüştürdüğünü söyledi.

Trump'ın Orlando saldırısına tepkisi de tartışılıyor

Orlando saldırısının ve içinde DAEŞ bağlantısı olan tüm saldırıların Trump'a yarayacağı fikrinin yanı sıra ünlü iş adamının son günlerde göstermiş olduğu tavrın başkanlık yarışında kendisine zarar verdiğini savunan görüşler de mevcut.

ABD kamuoyunda Trump'ın Orlando saldırısını çok hızlı "politize ettiği", "liderlik gösteremediği" ve "yeniden Müslümanları hedef almasının yanlış olduğu" şeklindeki eleştiriler de dikkati çekiyor.

Ağırlıklı olarak Demokratlar ile bağımsızlarda karşılık bulan bu yaklaşım bazı Cumhuriyetçilerde de görülüyor.

Saldırıyla ilgili Twitter hesabından yaptığı paylaşımda Trump, "Radikal İslami terör konusunda haklı olmamla ilgili tebriklere minnettarım ancak tebrik değil, sertlik ve açıkgözlülük bekliyorum. Zeki olmamız lazım." ifadesini kullandı.

Bu sosyal medya paylaşımları tartışma konusu olan Trump'ın, ülke tarihinin en büyük silahlı saldırılarından birinin ardından "tebrikleri kabul etmekten" bahsetmesi birçok kesimden tepki aldı.

New York Times'ta yayımlanan "Yeter" başlıklı başyazıda Trump'ın, 49 kişinin hayatını kaybettiği bir saldırıyı "politize ettiği" belirtildi. Aynı gazetenin köşe yazarları da Orlando saldırısının Trump'ın Beyaz Saray şansını biraz daha arttırdığını çünkü ABD genelinde daha fazla seçmenin korku ile oy kullanma motivasyonuna büründüğünü savundu.

Benzer şekilde Washington Post köşe yazarları da Trump'ın Orlando saldırısından sonraki günlerde gösterdiği performansın "liderlik yapmaya yetmeyeceği" görüşünde birleşti.

Trump'ın önündeki zorlu yol

Bununla birlikte Cumhuriyetçi Parti elitlerindeki Trump'ın "ırkçı" söylemleriyle ilgili rahatsızlık da devam ediyor.

Temsilciler Meclisi Çoğunluk Lideri Cumhuriyetçi Kevin McCarthy, "Kimseyi ırkı veya inancından dolayı yasaklayamazsınız.", Temsilciler Meclisi İç Güvenlik Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Michael McCaul "Kullandığınız söylemle ilgili biraz daha dikkatli olmalısınız." sözleriyle Trump'ı eleştirdi.

Trump'ın "radikal İslam" ve "tebrikleri kabul" arasında gidip gelen Orlando mesajlarına karşın Clinton, önce Twitter hesabından kurbanlarla ilgili bir paylaşımda bulundu, kısa süre sonra da terörizm, eşcinsel hakları ve silah satışının kontrolü konularını da içinde barındıran yazılı bir açıklama yaptı.

ABD'de yükselen İslamofobi dalgasını çok iyi kullanan Trump'ın Orlando saldırısının ardından yeni bir dalga yakalayıp bunu sandığa yansıtması muhtemel bir senaryo gibi gözüküyor. Bununla birlikte başkanlık şansını artırabilmek için artık sadece kendi seçmen kitlesine değil, tüm Cumhuriyetçilere ve hatta Demokrat seçmenin bir bölümüne dahi ulaşmayı hedefleyen Trump'ın önündeki yol, bugüne kadarkinden daha zor olacak.