Ortaköy'deki terör saldırısı davası

Davanın ikinci duruşmasında tutuklu sanıklardan terör örgütü DEAŞ'ın "kadı"sı olduğu belirtilen "Ebu Cihad" kod adlı tutuklu sanık Yasser Mohammed Salem Radown savunma yaptı - Radown: "Ben kadı değilim, kadılık yapmadım. Kıyamet gününde ilk hesaba çekilec
Ortaköy'deki terör saldırısı davası

İSTANBUL (AA) - Ortaköy'deki eğlence merkezİ Reina’da yılbaşı gecesi düzenlenen ve 39 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısına ilişkin açılan davada tutulu yargılanan Yasser Mohammed Salem Radown, gözaltına alındığında makatında telefon gizlemesine ilişkin, “İstihbarat, yabancıların telefonunu çalıyordu, ben de çalınmaması için sakladım.” iddiasında bulundu.

Ortaköy'deki eğlence merkezi Reina’da geçen yılbaşı gecesi düzenlenen ve 39 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısına ilişkin aralarında saldırıyı gerçekleştiren Abdulkadir Masharipov'un da bulunduğu 51'i tutuklu 57 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması, sanıkların savunmalarıyla sürüyor.

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki salonda yapılan duruşmada, terör örgütü içinde "kadı" olarak görev yaptığı belirtilen "Ebu Cihad" kod adlı Yasser Mohammed Salem Radown savunma yaptı.

Radown, bir yıldır cezaevinde kaldığını belirterek, "Türkiye'ye insan hakları olduğu için geldim. Hala da insan haklarının uygulandığını düşünüyorum. Burada zulme uğradım. Onları da konuşacağım. Bana sabır göstermenizi diliyorum, ben 1 yıl sabrettim." dedi.

- "Ben kadılık yapmadım"

Savunmasında, hakkındaki "kadı" suçlamasını kabul etmediğini anlatan Radown, "Ben kadı değilim, kadılık yapmadım. Kıyamet gününde ilk hesaba çekilecekler, ülkeyi yöneten kişi ve kadılar oluyor. Ben kadı olmak istemiyorum. DEAŞ'lı değilim. Bir şey yapmış olsaydım bunu söylerdim." diye konuştu.

Türkiye'ye 14 Temmuz 2015'te geldiğini belirten Radown, medikal ürün ticaretiyle uğraştığını öne sürdü.

Sanığın, sattığı medikal ürünlerle ilgili detayları anlatmasına tepki gösteren mahkeme başkanı, sanıktan savunmasını, hakkındaki suçlamalara cevap vermesiyle sınırlı tutmasını istedi.

Savunmasına devam eden Radown, Türkiye ile Suriye sınırında çok sayıda yaralının bulunması nedenyle buranın iş alanına uygun bir bölge olduğunu belirterek, "Bu nedenle Gaziantep, Hatay ve Şanlıurfa'yı kendime çalışma alanı olarak seçtim. Orada çok iş vardı. Gaziantep'teki hastaneleri, doktorları ziyaret ettim, bunların delilleri var." dedi.

Gaziantep'te sebep yokken gözaltına alındığını iddia eden Radown, bir sene cezaevinde kaldıktan sonra beraat ettiğini, ardından Yabancılar Şube Müdürlüğü'ne götürüldüğünü anlattı.

Sanık Radown, Kırklareli'nde Yabancılar Şubede kaldıktan sonra Tekirdağ'a götürülüp buradan salıverildiğini ifade ederek, "Buradan çıktıktan sonra bana bir telefon verdiler, 'bu telefon senin' deyip çantama koydular. Benim telefonuma benzediği için ben de bir şey demedim. Sonra açtığımda Rusya menüsü vardı ve şifre istiyordu. Benim telefonumun olmadığını anladım." diye konuştu.

- "Masharipov'u tanımıyorum"

Mahkeme başkanının iddianamede gözaltına alındığı sırada makatında telefon gizlediği suçlamasının olduğunu hatırlatması üzerine sanık Radown, şunları söyledi:

“Eve çok sayıda silahlı polisle baskın yapıldığında arama iznini sordum, göstermediler. Arama iznini vermezse ben de telefonumu saklama hakkımı kendimde bulurum. Bu benim hakkım. İstihbarat, yabancıların telefonunu çalıyordu, ben de çalınmaması için sakladım. Bu telefon benimle birlikteydi."

Hakkında "Ebu Cihad" kod adını kullandığı suçlamasına da cevap veren Radown, oğlunun isminin Cihadeddin olduğunu ifade ederek, "Ebu Cihad"ın da kod adı olmayıp "Cihad’ın babası" anlamına geldiğini öne sürdü.

Üzerinden ele geçirilen defterde terör örgütü DEAŞ üyelerinin isimleri ve telefon numaralarının bulunduğu iddialarına ilişkin de Radown, "Defter bana ait ama oradaki. İddianamede yazan isimler defterde yoktur." dedi.

Radown, ele geçirilen telefonunda saldırgan Masharipov'a eylem talimatını içeren ses kaydının bulunduğunun hatırlatılması üzerine, "O sesle benim sesimi karşılaştırın, bana ait olmadığı anlaşılacaktır. Masharipov'u tanımıyorum." ifadelerini kullandı.

İddianamede şüpheli Radown'un terör örgütü DEAŞ bünyesine "Ebu Cihad" kod adını kullanıp "kadı" olarak görev yaptığı, yakalama sırasında makatına gizlediği cep telefonunun ele geçirildiği anlatılıyor.

Kaynak: