'Öyle bir dedenin torunu olarak hiç korkmuyoruz'

FETÖ'nün darbe girişiminin ardından başlatılan "demokrasi nöbeti"ne katılan Sütçü İmam'ın hayattaki en yaşlı torunu Fatma Dilbirliği, 'Öyle bir dedenin torunu olarak hiç korkmuyoruz.' dedi.
'Öyle bir dedenin torunu olarak hiç korkmuyoruz'

Kahramanmaraş'ta Milli Mücadelenin timsali olan Sütçü İmam'ın hayattaki en yaşlı torunu, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından başlatılan "demokrasi nöbeti"ni, ayağındaki engeline rağmen her gün alana gelerek sürdürüyor.

Kentin düşman işgalinde ilk kurşunu sıkarak mücadelenin seyrini değiştirenSütçü İmam'ın torunu 73 yaşındaki Fatma ve 67 yaşındaki eşi Mehmet Dilbirliği, 11 gündür ellerindeki Türk bayrakları, çocuk ve torunlarıyla "demokrasi nöbeti" tutuyor.

İki ihtilal yaşadıkları için durumun farkında olan çift, ilerlemiş yaşlarına rağmen demokrasi bekçiliği yapmayı bir vatan hizmeti olarak görerek alandan ayrılmıyor.

Geçirdiği ameliyat sonrası ayağındaki engeline rağmen, sandalyeyle alanda yerini alan Sütçü İmam'ın torunu Fatma Dilbirliği, "Korkmuyorum çünkü ben Sütçü İmam'ın torunuyum" diyerek, tıpkı dedesi gibi vatan bekçiliği yapıyor.

"İlk gün ağladık ama şimdi gülüyoruz"

Fatma Dilbirliği, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sütçü İmam'ın hayatta kalan en yaşlı torunu olduğunu belirtti.

Vatan nöbetinin kenndisi için bir bayram olduğunu dile getiren Dilbirliği, "İlk gün ağladık ama şimdi gülüyoruz. Hem de çocuklarımız ve torunlarımızla geliyoruz. Allah ülkemize iyilik güzellik versin. Allah Müslümanlığımızı yürütsün. Tayyip Erdoğanımızı Allah korusun. Bize de onun arkasından gitmeyi nasip eylesin. Ayağım ameliyatlı olduğu halde evde duramıyorum, her zaman geliyorum. Burada nöbete devam edeceğim." dedi.

Maraş'ta düşmana ilk kurşunu dedesi Sütçü İmam'ın sıktığını ifade eden Dilbirliği, "Öyle bir dedenin torunu olarak hiç korkmuyoruz. Geliyoruz meydana ülkemize sahip çıkıyoruz. Çok şükür hiç korku yok." diye konuştu.

Kenan Evren'in darbesini de gördüğünü, o günleri yaşayıp evlerden çıkmadıklarını aktaran Dilbirliği, o günleri bildikleri için nöbet tutmaya geldiklerini, "Herkes ölürse ben de ölürüm, herkes hayatta kalırsa ben de kalırım. Onun için hiç korkmuyorum." dedi.