Özgürlük üçlemesinin son filmi
Festival takipçilerinin yabancısı olmadıkları bir isim, Szabolcs Hajdu'nun özgürlük üçlemesinin son filmi 'Serap', 51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde seyirci karşısına çıktı. Tam da üçlemenin adına uygun biçimde; festival programının 'Özgürlük Rüzgarı' bölümünde.
Şike yaptığı için polisten kaçan Afrikalı futbolcu Francis, soluğu izbe bir çiftlikte alır. Köle yerine konan işçilerin umudu, artık Francis'tir.
Gösterimin ardından söyleşiye katılan senarist Jim Stark, çekim aşamasını şöyle anlattı:
'İlk kez 6 yıl önce filmin finansmanın bir bölümü elde ettik. Yönetmenin son iki filmiyle bir üçleme oldu. Yönetmenin ilk filmi Türkiye'de festivallerde gösterilmişti. Sovyet dönemindeki jimnastikçilerin nasıl işkenceyle eğitildiğini anlatıyordu. İkinci film, beyaz kadın ticareti üzerine ve üçüncü film yani Serap da yine özgürlük ve baskı üzerine bir film. Şu anda Macaristan'daki sistemde bulunan sorunlar üzerine bir alegori'
Çekimler sırasında nerelerde zorlandıklarının sorulması üzerine Stark, 'Çiftlikteki kafeslerin olduğu yerler plastikten yapılmıştı. Her tarafta kaz tüyü vardı. Byir gün fırtına çıktı ve hepsi uçtu, her yer tüy oldu' diye konuştu.
Oyuncu Orsolya Török Illyes ise en çok, rol arkadaşına tokat atmakta zorlanmış fakat karşılığını da almış:
'Fazla rol yapmaktan çok korktum ve küçük oynamaya çalıştım. Diğer rol arkadaşlarım gerçek kişilerdi ve onların ortasında aktris gibi olamazdım. Makyajsız olmam da işe yaradı. Makyajsız bir aktris olarak doğal hissettim.
En zor şey; rol arkadaşıma tokat atmamdı. O kadar kötü attım bir sonraki sahnede yoktu. Kendisi Romanya'da ünlü bir oyuncu. Sonra onun bana vurması gerekince çok sevindim'
