"Özlem - İçimdeki Çocuk" sergisi

Engelli mimar ve ressam Erdoğan Altındiş'in Suriye Pasajı'nın içinde hazırladığı "Özlem - İçimdeki Çocuk" başlıklı sergisi, yıl başına kadar görülebilecek- Erdoğan Altındiş:- "Çocukluğumdan beri sürdürdüğüm Almanya ve Türkiye arasında bir köprü olma görev
"Özlem - İçimdeki Çocuk" sergisi

İSTANBUL (AA) - Engelli mimar ve ressam Erdoğan Altındiş'in Suriye Pasajı'nın içinde hazırladığı "Özlem - İçimdeki Çocuk" başlıklı sergisi, yıl başına kadar görülebilecek.

Altındiş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk kez sanatsal bir sergiye imza attığını, 30 yıldır mimar olarak Almanya ve Türkiye arasında çalıştığını söyledi.

Mimarlık mesleğinin de aslında bir sanat dalı olduğu yorumunda bulunan Altındiş, "Mimarlığın sanat alanına çok benzer yanları var. Ben de mimarlık mesleğimin yanı sıra sanatın diğer dallarıyla çok yakından ilgileniyorum ve 20 yıldır da resim yapıyorum." dedi.

Altındiş, hayatı boyunca insanlar arasında her zaman birleştirici bir tarafla hareket ettiğini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Türkiye'de insanlar son zamanlarda birbirinden çok uzaklaştı. Ben bu insanları bir araya nasıl getirebilirim diye düşündüğümde, çocukluk anılarım aklıma geldi. Çocukluğumuzda birbirimize sormazdık 'Siz Kürt müsünüz ? Türk müsünüz ? Müslüman mısınız ?' diye ama bugün böyle değil. Bu düşünceden hareketle Suriye Pasajı içerisindeki her bireye bir uçurtma yapayım ve insanlar arasındaki farklılıkları uçurtmalarla tanımlayayım dedim. İnsanların farklılığı gibi herkese de farklı farklı uçurtma yaptım."

- "İçine kapanık bir mikro kozmosu dışarıya göstermek istedim"

Altındiş, uçurtmaların yanı sıra Suriye Pasajı içerisinde çalışan tüm esnafla tek tek röportaj yaptığını da aktararak, "Röportajlara da sergide yer verdik. Bu çalışma ile aslında içine kapanık bir mikro kozmosu dışarıya göstermek istedim. Buradan geçen insanlar uçurtmaları gördükten sonra sergiyi geziyorlar. Aynı zamanda çocukluk günleri akıllarına geliyor." diye konuştu.

Uçurtmanın sembolik olarak birçok değere sahip olduğunu altını çizen Erdoğan Altındiş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Uçurtma insanları çok cezbeden bir oyuncak ve birçok manası var. Bu manaları sergiye gelenler hissediyorlar. Uçurtma aynı zamanda insanları birbirine yakınlaştıran bir obje. Mesela uçurtmaların iplerini çektiğinizde, uçurtma sizi geri çeker. Aynı uçurtmayı rüzgara verdiğiniz zaman, rüzgar sizi göklere ulaştırmaya çalışıyor. İşte biz bu hissi sergide vermeye çalıştık."

- "Alman ve Türk kültürünü bir araya getiren her şeye sergide yer vereceğiz"

Altındiş, sergi kapsamında aynı zamanda çocukluk anılarını anlatan odalar hazırladığını da belirterek, "10 yaşına kadar Kayseri'de arkadaşlarımla oynadığım oyunlar aklıma geldi. Sonra 10 yaşında babam engelimin tedavisinden dolayı beni götürdüğü Almanya hatıralarım aklıma geldi. Tedavi olmak için gittiğim 3 ay, 45 sene olmuştu. Tüm hayatım değişti bu konuda. Bu yüzden de sergide bir Kayseri, bir Münih odası yaptım." ifadelerini kullandı.

Bazı ziyaretçilerinin sergide 2 saatten fazla gezdiğini anlatan Altındiş, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bazı ziyaretçilerin sergiyi gezdikten kendi çocukluluklarını hatırlayarak, gözlerinin yaşlandığına şahit oldum. Gerçekten çok duygulanıyor. Burası aynı zamanda sergini yanı sıra bir buluşma mekanı, oyun alanı olmaya başladı. Sergide bir özlem odası da hazırladık. İnsanlar buraya gelip, istediği gibi boya yapabileceği bir alan. Ayrıca çocukluğumdan beri sürdürdüğüm Almanya ve Türkiye arasında bir köprü olma görevi niyetini de bu sergi alanında okumalar, sohbetler, film gösterimleri ile sürdürmeyi planlıyorum. Bu iki kültürü bir araya getiren neler varsa onlar üzerine bu sergi içerisinde etkinlikler yapacağız. Dışarıdan gelen projelere de açığız."


Kaynak: