Prof. Dr. Ercan Yılmaz: Çocuklarla empati kurun!

Form Kampüs Anadolu ve Fen Lisesi Konferans Salonunda; “Sınava Hazırlanan Öğrencinin Velisi Olmak” isimli konferans Prof. Dr. Ercan Yılmaz tarafından gerçekleştirildi.
Prof. Dr. Ercan Yılmaz: Çocuklarla empati kurun!

Form Kampüs Anadolu ve Fen Lisesi Konferans Salonunda; “Sınava Hazırlanan Öğrencinin Velisi Olmak” isimli konferans Prof. Dr. Ercan Yılmaz tarafından gerçekleştirildi. Velilere, çocuklar üzerinde empati yapmaları gerektiği önerisinde bulunan Yılmaz, “Empati kurdukça çocuğumuzla daha sağlıklı bir iletişim kurabiliriz, empati kurdukça akademik başarıyı yakalama şansımız var” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Ercan Yılmaz, Form Kampüs Anadolu ve Fen Lisesi Konferans salonunda düzenlenen “Sınava Hazırlanan Öğrencinin Velisi Olmak” adlı konferansta Yüksek Öğretim Kurumları Sınavına (YKS) girecek öğrencilerin velilerine tavsiyelerde bulundu. Çocuğun geleceğinin girecekleri sınavdaki performansına bağlı olduğunu belirten Prof. Dr. Yılmaz, ”Biz veliler için çok önemli bir sınav ama zor bir süreç. Bu zor süreçte elbette bizim yapmamız gereken şey çocuğa başarabileceği hissini kazandırabilmemiz. Çocuğumuzu hem fiziksel, hem duygusal, hem de bilişsel alanda topyekün bir şekilde gireceği sınava hazırlamaya çalışacağız. Evlat her şeyimizdir. Kısmen evlatlarımız için yaşıyoruz. Evlatlarımızın geleceği için hayat inşa etmeye çalışıyoruz ve temel kaygımız şu:” Benim ona sunduğum hayatı o kendisine sunabilecek mi?” Bu bilince sahip oldurmamız çok önemli. Oldururken de daha dikkatli daha düzenli bir şekilde davranmak zorundayız” dedi.

konya-ozel-form-kampus-koleji-1haberi.jpg

Z KUŞAĞI FARKI

Sosyologların, insanlığın geçirdiği dönemleri ve bu dönemlerde yaşayan insanları, kuşaklara ayırdığını aktaran Yılmaz, “Sosyologlar, X kuşağı, Y kuşağı ve Z kuşağı diye insanlığın yaşadığı dönemleri ayırmışlar. 1965-1980 arası doğan kuşak X kuşağıdır. X kuşağı aidiyet yanı güçlü, çalışma azmi olan, disiplinli bir nesildir. Biz veliler olarak X kuşağındayız. Şuanda çocuklar Z kuşağındalar. Hangi okula, hangi kursa, hangi anaokuluna gideceği en baştan belli oluyor. Belki anne babalar tüm idealini bu çocuklar üzerinden gerçekleştirmeye çalışıyor. Z kaşağının çabası bu şekilde ve böyle olunca da çocuklar doyumsuz oluyor çünkü biz bu çocukların bütün ihtiyacını karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

konya-ozel-form-kampus-koleji-2haber.jpg

TEMEL PROBLEM: DİKKAT DAĞINIKLIĞI

Z kuşağındaki çocukların temel probleminin dikkat dağınıklığı olduğunu kaydeden Yılmaz, “Çocuklar küçük yaşlardan itibaren eğitim ortamlarıyla karşı karşıya geliyorlar. Bu durum onların farklı bilişsel alanlarının gelişmesine katkı sağlıyor. Bu çağdaki çocukların temel problemi odaklanamama ve dikkat dağınıklığı. Bu çocuklar maalesef bizim gibi beslenmiyorlar. Yedikleri şey köfte, kızartılmış patates ve mümkün olduğunca GDO’lu beslenme. Beslenmenin başarı üzerine elbette bir etkisi var. Bu çocuklar daha çok özgürlüklerine düşkünler, kendini ifade etme noktasında daha iyi bir motivasyona sahipler. Bu çocuklar ben merkezliler, daime kendilerini ön plana çıkarırlar. Bu çocukların zihinsel süreçleri gelişmiş. O yüzden soru kalıpları da artık değişti” şeklinde konuştu.

konya-ozel-form-kampus-koleji-1.jpg

ÇOCUKLARINIZLA EMPATİ KURUN!

Velilere, çocuklar üzerinde empati yapmaları gerektiği önerisinde bulunan Yılmaz, “Biz empati kurabilirsek ancak çocuklarımız anlayabiliriz. Çocukların sahip olduğu bakış açısıyla olaylara bakabilme, onun hissettiği duyguların farkında olabilme ve bir şekilde bunları gerçekleştirebildiğimizi çocuklarımıza hissettirebilme. Çocuklarımızda şu aşamada kaygı, stres, depresyon olabilir. Empati kurdukça çocuğumuzla daha sağlıklı bir iletişim kurabiliriz, empati kurdukça akademik başarıyı yakalama şansımız var” diye aktardı.

konya-ozel-form-kampus-koleji-2.jpg

EKMEK ASLANIN AĞZINDA YOK!

Yüksek puan almanın önemine değinen Yılmaz şunları ifade etti: “Hepimiz çocuğumuzun başarılı olmasını istiyoruz. Eskiden ekmek aslanın ağzında derdik şimdi ekmek problemi var. Üniversitelerin birçok kontenjanları boş. Aslında üniversiteye girmek sıkıntı değil.  Ekmek varsa da ilk 10 binlerde ilk 20 binlerde var. Çocuk üniversite okur bir şekilde ama önemli olan iyi bir üniversite okumak. Peki girmesini sağlayacak bakış açısı nedir? Sebat ve dayanıklılık. Esasında çocuklarımızın hepsi zeki belli bir düzeyde bilişsel becerilere sahip muhakeme, akıl becerisi var. Okuduğunu anlıyorlar problem çözebiliyorlar. Bunlar kısmen var ama başarıyı sağlayan şey motivasyon ve zihniyettir. Çocuklarımız bu özelliğe sahip olduğu zaman ister istemez ortaya çıkan başarıyı gerçekleştirebilecektir.” Çocuğun öğrenmekte zorluk çekmesine neden olacak birçok etken olduğuna değinen Yılamaz, “‘Neden çalışmıyorsun?’ yerine, ‘ne yapabiliriz?, ne yapmalıyız?, nasıl davranmalıyız?’ soruları çocuğa eylem ürettirecektir. Çocuklarımızla belli dönemlerde mutlaka sohbet edelim. “Ne ve nasıl” sorularıyla daha iyisini ve daha güzelini ortaya çıkarma noktasına sahip olalım. Bu ne ve nasıl sorusu çocuğun motivasyonun artmasına neden olur ama “nasıl davranmalıyız?” sorusu eylem üretir” diyerek sözlerini tamamladı.

SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ

konya-ozel-form-kampus-koleji-1odul.jpg