Prof. Dr. Mustafa Şahin, :‘Üniversite-sanayi iş birliği kaçınılmaz’

Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, “Üniversitelerin zamandan bağımsız ve merak odaklı araştırma,bilgi üretme ve ürettiği bilgiyi yayma kültürü ile sanayinin zaman baskısı altında kar odaklı çalışma ve bilginin kendisinde kalmasını isteyen rekabetçi kültürünü uzlaştıracak mekanizmalara ihtiyaç bulunmaktadır”dedi
Prof. Dr. Mustafa Şahin, :‘Üniversite-sanayi iş birliği kaçınılmaz’

Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, “Üniversitelerin zamandan bağımsız ve merak odaklı araştırma, bilgi üretme ve ürettiği bilgiyi yayma kültürü ile sanayinin zaman baskısı altında kar odaklı çalışma ve bilginin kendisinde kalmasını isteyen rekabetçi kültürünü uzlaştıracak mekanizmalara ihtiyaç bulunmaktadır” dedi

unsan-2.jpg

Ülkelerin dünyadaki konumunu belirleyen ölçütlerin başında teknolojik ilerleme düzeyleri geldiğini söyleyen Selçuk Üniversitesi Prof. Dr. Mustafa Şahin,  teknolojik ilerleme düzeyi bilimsel bilginin üretilme ve kullanılma düzeyine bağlı olduğunun altını çizdi. Rektör Şahin, “Bilim ve teknoloji arasındaki karşılıklı sebep-sonuç ilişkisi ve tetikleyicilik, üniversite ile sanayi arasında iş birliğini kaçınılmaz kılmaktadır. Karmaşık, uzun zaman alan ve kırılgan özelliklere sahip olan üniversite–sanayi işbirliği süreci, hayati önemi nedeniyle tüm ülkelerin bilim ve teknoloji politikalarında önemli yer tutmaktadır. Ülkemizde Kamu–Üniversite–Sanayi iş birliğinde paydaşlar arasındaki sinerjiyi artırmak, ulusal yenilik ekosisteminde bu iş birliğini geliştirmek, sanayimizi rekabet gücü ve katma değeri yüksek, yenilikçi ürünler üretebilen yüksek teknoloji ağırlıklı ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmak amacıyla önemli çalışmalar, politikalar ve eylem planları uygulanmaktadır. Teknolojik ilerlemeyi, ekonomik kalkınmayı ve toplumsal refahı desteklemek için iş birliği içerisinde olması gereken üniversite ve sanayi, öz görevleri, öncelikleri ve iş yapma biçimleri birbirlerinden oldukça farklı iki kurumdur. Üniversitelerin zamandan bağımsız ve merak odaklı araştırma, bilgi üretme ve ürettiği bilgiyi yayma kültürü ile sanayinin zaman baskısı altında kar odaklı çalışma ve bilginin kendisinde kalmasını isteyen rekabetçi kültürünü uzlaştıracak mekanizmalara ihtiyaç bulunmaktadır. Bu ihtiyacın sonucu olarak üniversite–sanayi işbirliğine yönelik teknoparklar, teknoloji transfer ofisleri, işbirliği merkezleri gibi değişik modeller ve arayüzler geliştirilmiştir. Bu yapılar ile üniversitelerimizde üretilen bilimsel bilginin sanayinin kullanabileceği biçime dönüştürülerek hızla teknolojiye ve katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülmesi hedeflenmektedir” ifadelerini kullandı.

‘SELÇUK ÜNİVERSİTESİ ÖNCÜ OLDU’

Selçuk Üniversitesi’nin, işlettiği üniversite–sanayi iş birliği mekanizmalarının kurumsallaşma aşamalarını tamamlayan bölgede öncü ülkemizde önde gelen bilim ve teknoloji üslerinden biri olduğunu belirten Rektör Şahin, “Üniversitemiz, üniversite–sanayi işbirliğinin paydaşlarında farkındalığın yüksek olduğu, ortak görüşlerde buluşulan, gerekli altyapı ve insan kaynağı kapasitesine sahip olan ve paydaşlar için katma değer sağlayan çıktıların üretildiği sürdürülebilir bir ekosistem içerisinde yer almaktadır.  Üniversitemiz, bünyesinde 23 fakülte, 6 enstitü, 5 yüksekokul, 22 meslek yüksekokulu ve bir konservatuar bulunan yaklaşık 77 bin öğrencisi ile Türkiye’nin en büyük üniversitelerinden birisidir. Yaklaşık 2 bin 400 akademik personeli ile bölgemizin ve ülkemizin önde gelen üniversiteleri arasında yer alan üniversitemiz, 41 uygulama ve araştırma merkezi, 341 Ar-Ge laboratuvarı, güçlü ve deneyimli akademik kadrosu, zengin araştırma altyapısı ve bilimsel proje imkânları ile faaliyetlerini sürdürmektedir. Selçuk Üniversitesi’nin önderliğinde oluşturulan müteşebbis heyetin girişimleri sonucunda 2003 yılında kurulan Selçuk Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi (Konya Teknokent) bugün itibariyle 100’ün üzerinde firma 50’nin üzerinde start-up’ta 500’ün üzerinde firma personeli ile 12 bin 500 m2 kapalı alanda faaliyet göstermektedir. Konya Teknokent bünyesindeki firmalar hali hazırda 300’ün üzerinde aktif Ar-Ge Projesi yürütmekte olup, inovasyon ekosistemine girdiler üretmektedir. KOP bölgesinin ilk Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) olan Selçuk TTO, 2006 yılından bu yana üniversite-sanayi işbirliği kapsamında yüzlerce proje yürütmüş, teknik danışmanlık hizmeti vermiş, kurduğu iş birlikleriyle şehrimizin, bölgemizin ve ülkemizin teknolojik ilerlemesine yönelik önemli projelere imza atmıştır” dedi.

unsan-9.jpg

‘SEKTÖREL HİZMETLER KOORDİNATÖRLÜĞÜ KURULDU’

Selçuk Üniversitesi’nin sunduğu hizmetlerden sanayi kuruluşların hızlıca yararlanması için birtakım çalışmalar yaptıklarını belirten Rektör Şahin, “Üniversitemizin nitelikli insan kaynağından ve laboratuvar altyapısından yararlanmak isteyen sanayi kuruluşlarının üniversitemizin sunduğu hizmetlere erişiminin hızlandırılması ve kolaylaştırılması amacıyla 2017 yılında Sektörel Hizmetler Koordinatörlüğü kurulmuştur. Koordinatörlük bünyesinde yürütülen çalışmaların sonucunda, üniversitemizin sunduğu 21 farklı türde yaklaşık bin farklı hizmet kaleminin yer aldığı Sektörel Hizmetler Kataloğu hazırlanmış ve yapılan ziyaretler ile şehrimizdeki ve bölgemizdeki yüzlerce sanayi kuruluşuna ulaştırılmış ve üniversitemizin sanayiye yönelik işbirliği olanakları paydaşlarımıza aktarılmış ve önemli sonuçlar alınmıştır. Üniversitemizde 2009 yılında kurulan ve bünyesinde Biyoteknoloji, dental lazer, hızlı lazer, gıda analiz, ince film, malzeme, nanoteknoloji ve spektroskopi gibi ileri teknoloji laboratuarlarını barındıran İleri Teknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezimiz (İLTEK), sanayinin ihtiyaç duyduğu test ve analiz işlemlerini hızlı ve ekonomik bir biçimde gerçekleştirmeye devam etmektedir. Benzer şekilde Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezimiz (SELÇUKSEM) sanayinin ihtiyaç duyduğu birçok konuda düzenlediği yüzlerce eğitim faaliyeti ile üniversitemizdeki bilimsel bilginin sanayiye aktarılmasında önemli rol oynamaktadır” diye konuştu.

‘YERLİ OTOMOBİLE DESTEK VERİYORUZ’

Yerli ve milli otomobil geliştirme çalışmalarına destek verdiklerini söyleyen Rektör Şahin, “Ülkemizin yerli ve milli otomobil geliştirme çalışmalarına katkı sağlamak ve otomobillerin aerodinamik yapısı, motor konstrüksiyonu, yakıt ve ateşleme sistemleri, güç aktarma organları, fren sistemleri, şasi ve karoseri ile bunların modellenmesi, simülasyonu, tasarımı ve gerçekleşmesi için araştırma geliştirme ve uygulama çalışmaları yapmak amacıyla 2018 yılında Otomotiv Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezimiz (OTOGEM) kurulmuştur. Uluslararası işbirliklerinin de yürütüldüğü OTOGEM’in yerli ve milli otomobil ve otomotiv teknolojisi geliştirme çalışmalarına katkı sağlamasının yanı sıra, oldukça gelişmiş bir otomotiv yan sanayine sahip olan ilimizdeki Ar-Ge çalışmalarına da katkı sağlamasını hedefliyoruz. Üniversite–sanayi işbirliğine yönelik oluşturduğumuz sürdürülebilir arayüzlerin yanı sıra sanayiye nitelikli insan kaynağı yetiştirmek ve öğrencilerimize çağın gerektirdiği bilgi ve yetenekleri kazandırmanın da her zaman önceliğimiz olduğunun bilinmesini isterim” ifadelerini kullandı.

SEYFULLAH KOYUNCU/ YENİ HABER GAZETESİ