Prof. Dr. Selvi: Türkiye Hocalı için Azerbaycan'ı destekleyen en güçlü devlet

SAÜ Türk-Ermeni Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Selvi, Türkiye'nin, Hocalı için Azerbaycan'ı destekleyen en güçlü devlet olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Selvi: Türkiye Hocalı için Azerbaycan'ı destekleyen en güçlü devlet

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Türk Ermeni Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Haluk Selvi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk-Ermeni ilişkilerinin bin yıllık bir geçmişe dayandığını ve Müslüman Türk devletleri hakimiyetindeki Ermenilerin dini ve kültürel özgürlüklere sahip olarak yüz yıllarca refah içinde yaşadığını kaydetti.

Diğer Osmanlı tebaaları gibi 19. yüzyıla gelindiğinde Ermenilerin de geleceklerini tayin etme düşüncesiyle hareket ettiğini, Ermenilerin Rusya ve İngiltere başta olmak üzere büyük devletlerin desteğiyle bağımsız devlet kurma amaçlarına ulaşmak istediğini kaydeden Selvi, Ermenilerin sınırlarını genişletmek amacıyla 100 yıl önce Bakü'de 15 bin Azeri Türkünü katlettiğini ve bir asır önce yaşanan bu hadisenin tekrarının 26 Şubat 1992'de Hocalı'da yaşandığını anımsattı.

İngiliz ve Fransızların bu ayrılıkçı hareketleri desteklediklerini ve körüklediklerini, 1990'dan itibaren dünyada gelen değişim süreciyle Sovyet Rusya'nın yıkılması sonucu Kafkasya'da Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan'ın doğduğunu anlatan Haluk Selvi, bu devletleri ilk tanıyan ülke olan Türkiye'nin isteğinin bu 3 devlet arasında eşit ve adil bir sistemin kurulması olduğunu belirtti.

"Sovyet Rusya'nın yıkılışı tarihin kırılma noktası"

Tarihin Kafkasya'da tekerrür ettiğini dile getiren Selvi, "1918'de yaşananlar 1990'da tekrar ortaya çıktı. Sovyet Rusya yıkılmıştı, askeri birliklerini boşaltırken yüzde 70 nüfusu Türk olan Karabağ bölgesini Ermenistan'a vererek çekildi. Bu da tarihin kırılma noktasıydı. 26 yıldır çözülemeyen bir sorunun tohumu atılıyordu." ifadesini kullandı.

Rusya'nın temel hedefinin kendi varlığını Kafkasya'da sürdürmek olduğuna işaret eden Selvi, şöyle devam etti:

"Dağlık Karabağ bölgesinde 1990'dan itibaren başlayan çatışmalar, 26 Şubat 1992'de büyük bir katliama dönüştü. Rus tanklarının desteğiyle Ermeniler Hocalı köyünü kuşatma altına aldı. Amaçları Karabağ'daki bütün Türklere gözdağı vermekti. 'Burası Ermenistan'ın Karabağ'ı, boşaltacaksınız' diyorlardı. Tüm dünyanın gözleri önünde burada büyük bir katliam yaşandı. 83'ü çocuk, 125'i kadın olmak üzere 623 Azerbaycan Türkü vahşice katledildi. Ermeniler 1914'te Erzurum ve Van'da, 1918'de Gence ile Bakü'de yaptıklarını 1992'de Hocalı'da yaptı. Kadınların, çocukların gözlerini oyup, halime kadınların karınlarını deşiyorlardı. Bütün bu olanlar video ve fotoğraflarla dünya kamuoyuna duyuruluyordu ama dünya için Kafkasya'da Türk-Ermeni sorununda tabii ki Ermeni safı tutuldu."

"Türkiye her zaman Azerbaycan'ın yanında"

Selvi, Azerbaycan'ın güçlü bir devlet haline geldiğini, Türkiye'nin de Karabağ meselesinde "Bir millet, iki devlet" anlayışıyla sonuna kadar Azerbaycan'ın arkasında durduğunu ve desteklediğini belirtti.

Bu konuda dünyada Türkiye kadar Azerbaycan'ın arkasında duran bir devlet daha olmadığını kaydeden Selvi, "Ermenistan'ı Karabağ'da işgalci bir devlet olarak görüyoruz, bu işgalin bir an evvel sonlanmasını aksi takdirde Azerbaycan'ın Karabağ'ı kurtarma yönündeki eylemlerinde açık ve net bir şekilde her yönden Azerbaycan'ı destekleyeceğiz. Türkiye, Hocalı için Azerbaycan'ı destekleyen en güçlü devlet." ifadelerini kullandı.

"Avrupa, Ermenistan'ı kendisine muhtaç olarak tutuyor"

Türkiye ile Azerbaycan arasında yapılması gereken en önemli hamlelerden birisinin de ortak lobi faaliyetleri olduğunu vurgulayan Selvi, Ermenistan'ın çoğu anlamda zor durumda olan bir ülke olduğunu, Avrupa Birliğinin sadece yaşatacak kadar destek vererek bu devleti ayakta tuttuğunu aktardı.

Avrupa'nın Ermenistan'ı hiçbir zaman güçlü bir devlet haline getirmediğini dile getiren Selvi, sözlerini, "Avrupa, Ermenistan'ı kendisine muhtaç olarak tutuyor. Türkiye-Azerbaycan bu bölgede iki güçlü ülke. El ele vererek daha güçlenecekler. Geleceğe dair umutlarımız, gücümüz var. Tüm güçlükleri aşabilecek potansiyele sahibiz. Biz her yönden bu devletlerin üstünde olarak meseleleri kendimiz halletmemiz gerekiyor." diye tamamladı.