Prof. Dr. Yavuz Selvi: Hayat planınız olsun

belirten Prof. Dr. Yavuz Selvi, “Temelde üzerinde durmamız gereken konu, stresten uzak durmamız değil stres noktasında dayanıklılığımızı artırmamızdır” dedi.
Prof. Dr. Yavuz Selvi: Hayat planınız olsun

Dünya Ruh Sağlığı Günü kapsamında bu yıl ‘Ruh Sağlığında Dayanıklılık’ konusunda özellikle gençlik çağında dayanıklılıkla ilgili farkındalık oluşturulacağını belirten Prof. Dr. Yavuz Selvi, “Temelde üzerinde durmamız gereken konu, stresten uzak durmamız değil stres noktasında dayanıklılığımızı artırmamızdır” dedi.

Dünya Ruh Sağlığı Günü’nün, 1992 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından ruh sağlığı alanında yaşanan bazı sorunların her yıl gündeme getirerek farkındalık oluşturma çabasından doğduğunu vurgulayan Türkiye Psikiyatri Derneği Konya Şube Başkanı ve Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yavuz Selvi, “Bir dönem intiharla ilgili farkındalık oluşturulurken bir dönem damgalanma ile ilgili farkındalık oluşturuluyor. Bu senede ‘Ruh Sağlığında Dayanıklılık’ konusunda, özellikle gençlik çağında dayanıklılıkla ilgili bir farkındalık oluşturulacak. Bu konu bağlamında gençlerdeki ruh sağlığının korunması ve dayanıklılığın artırılmasında stresten uzak durun demek çok yanlış. Stresten uzak durmayın. Stres hayatın her alanında var. Çevremize baktığımız zaman ekonomik zorluklar, gelecek kaygısı, göç, şiddet, psikolojik, fiziksel ve cinsel travma var. Gençlik bir kimlik oluşturma sorunu yaşıyor. Bütün bunlar içinde ruhsal olarak kırılganlıklarda artıyor. O zaman bizim temelde üzerinde duracağımız stresten uzak durmamız değil, stres noktasında dayanıklılığımızı artırmaktır” diye konuştu.

prof.-dr.-yavuz-selvi.gif

“GENÇLİK RUHSAL SORUNLARA AÇIK”

Ruhsal dayanıklılığın artırılması için stres ile uykuda bozulmanın bir araya gelmesiyle beynimizdeki hücrelerin kişiyi psikolojik bir hastalığa hazır hale getirdiğini vurgulayan Selvi, “Stresle ve uyku düzenimizdeki bozuklukla birlikte gençlik ruhsal sorunlara açık. Bu noktada sorun çözme becerisini geliştirememiş gençler, daha dayanıksız oluyorlar. Küçük yaşlardan itibaren stres ile karşılaştığında ne yapabilirimi pratik olarak öğrenmişse dayanıklı oluyor. Başkası onun yerine çözmüş ve küçük kırılmalar yaşamamışsa orta büyüklükteki bir stres daha büyük kırılmalara sebep oluyor. İyi bir eğitim, sosyal destek ve sorunlarını paylaşacağı yetişkinler olursa dayanıklılığın giderek arttığı gözlemleniyor. Ama düşük bir eğitim, sorunlarını paylaşabileceği büyüklerin olmaması ve sosyal desteğin yetersiz olması durumunda dayanıklılığın olmadığı veya az olduğu gözlemleniyor. Bütün bunlar psikiyatrik bozuklar açısından 15-30 yaş arası insanlarda büyük risk. Bunların başında alkol ve madde bağımlıları, depresyon, intihar gibi. 2020 yılında insanların günlük hayatını en çok bozacak ilk 10 hastalıktan 5’i psikiyatrik bozukluk. Hatta depresyon, 2020 yılında zirveye yerleşecek” ifadelerini kullandı. 

“SOSYAL DESTEK SAĞLAMALIYIZ”

Her 40 saniyede bir intiharın olduğuna dikkat çeken Selvi, “Demek ki bütün bu ekonomik zorluklar, beklentilerin olması ve çevresel şartlar da kişi kendisini iyi yetiştirmezse kendisine bir hastalık larak geliyor. Aslında bizim yapmamız gereken en önemli şeylerden birisi, sosyal desteğin sağlanmasıdır. Sorun olduğunda nasıl başa çıkabilirim düşüncesini yok etmek için sosyal birlikteliklerin sağlanması gerekiyor. Hem yakın çevrenin hem de yakın arkadaşlıkların destek olması gerekiyor. Tabi iyi bir eğitim de en başta geliyor. Şuan dünyada 500 milyon kişi de psikiyatrik bir rahatsızlığı olduğu düşünülüyor.  Yani her 4 kişiden biri, hayatı boyunca bir psikiyatrik rahatsızlık geçirecek. Bunların farkında olmak, önceden tedbir almak veya çabuk tedavi olmak bir çok sorunu düzeltecek. Bu 500 milyon hasta dedik ancak bunların çevresini de düşünmek gerekiyor. Etki alanı giderek genişliyor” dedi.

YİĞİT BERKAY ÇOPUR / YENİ HABER GAZETESİ