Ramazan Erkuş: Peygamber ocağımıza sahip çıkmalıyız

15 Temmuz gecesi darbe girişimine yönelik haberleri almaya başladıkları andan itibaren tüm Türkiye gibi büyük bir tedirginlik yaşadıklarını söyleyen Erkuş Döküm sahibi Ramazan Erkuş, “Daha önceki darbeyi yaşamış biri olarak bunu daha çok hissettim. Televizyonda Canlı yayına bağlanan Başkomutanımızın Türk halkını sokaklara davet etmesiyle toparlanabildik. Aradaki boşlukta ne yapacağımızın, ne ile karşılaşacağımızın endişesini taşıdık.  Ancak Reis-i Cumhurumuzun cesaretli duruşu ve başkomutanlık vazifesini layıkıyla yerine getirmiş olması, milletini sokağa davet etmesi hızlı bir reaksiyon oluşturdu. 79 milyon vatandaşımız ve ülke dışındaki Türkiye sevdalıları bu sayede kendini toparlama imkânı buldu. Bu darbe hükümet ile birlikte Türk devletine ve Türk Silahlı Kuvvetlerine yapılmış bir darbedir. Darbe girişiminin durdurulmasında başta Reis-i Cumhur, Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, bu kalkışmaya fırsat vermeyen peygamber ocağı TSK’nın komutanları ve ona bağlı Mehmetçikler ve asil Türk milletinin çabaları büyük rol oynamıştır.” dedi.

HALK İLE ORDU DAHA FAZLA KAYNAŞMALI

Yıllardır halk ile ordu arasına örülmeye çalışılan duvarların artık kaldırılması gerektiğini ifade eden Erkuş, “Bundan sonra artık hükümet, devlet ve Türk halkı olarak kendi özümüze dönmüş durumdayız. Biz bize bu milleti daha ileriye nasıl taşıyabilirizin hesaplarını yapmalıyız. Asıl mücadele bundan sonra başlıyor. Bunu da peygamber ocağı olarak kabul ettiğimiz TSK’yı yıpratmadan yapmalıyız. Yıllarca TSK ile millet arasına örülen duvarların şimdi kaldırılmasının tam zamanıdır. Bundan önceki yıllarda irtica, laiklik, başörtüsü gibi Türk halkının hassas noktalarıyla oynanarak TSK ile halk arasına duvarlar örülmeye çalışıldı.  Bunu yapanlar da müttefik olarak kabul ettiğimiz ülkelerdir.  Yaşanan son olaylardan sonra ordu ile millet arasında bir kaynaşma ortamı oluştu. Gün peygamber ocağı ordu ile halkın birleşme ve omuz omuza yürüme günüdür. Bundan sonrası için de sevgimizi TSK’ya her zamankinden daha fazla göstermemiz gerekiyor. Irak savaşından önce güçlendirilmeye çalışılan TSK, Irak savaşında TSK’nın bu ülkeye girmemesi sebebiyle oyunlar oynanmaya başlandı. Türk askerinin başına çuval geçirilmesi hadisesi bir kırılma oldu. Bu olaydan sonra içerde ve dışarda TSK’nın gücü zayıflatılmaya çalışılmıştır. Balyoz ve Ergenekon operasyonlarıyla TSK itibarsızlaştırmaya çalışıldı.  Ergenekon ismi bile Türk milleti için çok önemli olmasına rağmen bir operasyon adı olarak kullanıldı.  Bu itibarsızlaştırma operasyonlarını en büyüğü de son olarak yaşadığımız 15 Temmuz darbe kalkışması oldu. Bundan sonra bizlere düşen görev de Türk halkı ile askerini birleştirici bütünleştirici adımlar atmaktır.” şeklinde konuştu.

İŞ DÜNYASININ TEDİRGİNLİĞİ GİDERİLMELİ

Darbe kalkışmasının ardından iş dünyasında büyük bir tedirginlik yaşandığını belirten Erkuş, “İş dünyası son zamanlarda zaten tedirgindi darbe kalkışmasının ardından bu tedirginlik had safhaya çıkmış durumda bulunuyor. İş adamları kabuğuna çekilerek yatırımdan uzak durduğu gibi ticaretten de uzak duruyorlar. İş dünyasının bu korkularını gidermek gerekiyor.  Bu tabi ki kısa zamanda ve kolayca olmayabilir. Hükümetimize, bürokratlarımıza tüm yetkililere bu noktada çok önemli görevler düşüyor. İş adamlarının önüne açacak adımların atılarak bir güven ortamının oluşturulması gerekiyor. Askeri darbeyi gerçekleştiremeyenler bize ekonomik bir darbe vurmak isteyeceklerdir. Biz de bunun önlemlerini alarak ekonomimizi sağlama almamız gerekiyor. Burada artık mazeretimiz yok. Ekonomik tedbirleri hızlı bir şekilde almamız gerekiyor. Ayrıca Güneydoğu’da görev yapan ve FETÖ’ye hizmet eden memurlar da görevden alınmalıdır.” ifadelerini kullandı.

İSMAİL KOÇ / YENİ HABER GAZETESİ