Ömer İnal

Ömer İnal

Recep Tayyip Erdoğan'ı Anlamak...

Recep Tayyip Erdoğan'ı Anlamak...

Recep Tayyip Erdoğan'ı sadece siyasi bir portre olarak görürsek, hem Erdoğan'ı anlamamış oluruz, hem de diğer vasat siyasetçiler içinde kaybolup gitmesine sebep oluruz ki bu O'na yapılmış en büyük haksızlık olur...

Recep Tayyip Erdoğan, yaklaşık 40 yıllık siyasi hayatında, önüne çıkan tüm engellemelere rağmen, tüm mücadelesini hukuk içinde vemek suretiyle Halkına hizmet etme sevdasından asla vazgeçmemiştir.. Geldiği her makamın hakkını  verebilmek için hem kendisi bütün gayretlerini sarfetmiş hem de gerekli diğer makamlara ehil kişiler getirerek en verimli çalışma ortamı ve maksimum hizmet götürme düşüncesiyle yoluna devam etmiştir.. Nitekim İstanbul büyükşehir belediye başkanlığına seçildiğinde bu gayretleri, istanbul sınırlarını çoktan aşmış, alışılmışın çok dışındaki bu hizmet etme çırpınışları tüm Türkiye çapında yakından bilinir ve izlenir hale gelmiştir... zaten O'nun bu sıradışı tarzını ve halkın bu tarzına olan ilgisinden çekinen baronların bu olaya müdahalesi de gecikmez... Siirt'te okuduğu Ziya Gökalp'in şiiri nedeniyle, Diyarbakır DGM'de yargılanmış ve mahkumiyetine karar verilmek suretiyle, 4,5 yıllık istanbul büyükşehir belediye başkanlığı görevi düşürülmüş,  ve Pınarhisar cezaevine gönderilmiştir, "muhtar bile olamaz" manşetlerinin gölgesinde ellerini ovuşturanlar bu şarkının burada bitmeyeceğini ise henüz anlamamışlardır...

"Bir es'lik aradan" sonra siyasi hayatına başlamanın arefesinde, halk nezdinde yapılan anketlerde, henüz partisi dahi olmayan Erdoğan'ın, gelecekte lideri olacağı partiye %30'a yakın bir destek çıkması, yeni bir oluşumu atık zorunlu bir hale getirmişti...Peki tarihte pek eşi benzeri olmayan bu ilginin, Erdoğan'a olan bu sevgi selinin sebebi neydi?

Büyük  halk kitleleri, Erdoğan'da samimiyeti görüyorlardı, yaptığı konuşmalar ile halkın vicdanının sesiydi adeta... Ülkenin mevcut siyasi düzenine göre şekil almak yerine halkın beklentilerinin şekillendirdiği bir siyaset vizyonuyla hareket etmesi, Onu takip eden kitlelerin günden güne daha da artmasına sebep oluyordu..

Erdoğan'ın yaptığı hizmetler kadar, tabii olduğu davanın en mümtaz savunucusu olması da, Millet nezdinde daha çok benimsenmesine vesile oluyordu. Zira Osmanlı'nın bakiyesini temsil eden bu Millete "modern"lik kisvesiyle dini inançlarının gereklerini ihya ederek yaşamanın lüks bir hayal olma düşüncesi beyinlere kazınmış, elitist azınlığın  çoğunluğa tahakkum etmesiyle kendi öz yurdunda yabancı olan bir hayat tarzı ortaya çıkmıştı...Bu durum günümüze dek, Adnan Menderes ve Turgut Özal dönemleri haricinde hep süregelmişti ta ki Tayyip Erdoğan dönemine kadar.. Onun döneminde çetelerin, vesayetçi yapıların çoğu tasfiye edildi, kamuda ve üniversitelerde başörtüsü yasağı kaldırılarak ikinci sınıf insan muamelesine maruz kalan bayan kardeşlerimiz özgürlüklerine kavuştular...Dini inançlarımızın önüne konulan her türlü engel bir bir kaldırıldı, kaldırılıyor...Yapılacak olan icraatlarla ülkemizi çok daha güzel günler bekliyor Allah'ın izniyle...

Kadim medeniyetimizin mirasını sırtında taşıyan bu necip Milletin dilini, dinini, tarihini ve onu var eden tüm değerlerini yok edip, etrafı mayınlarla çevrili bir alana hapsedip bir daha dünya sahnesine çıkmasın diye ellerinden geleni yapan mihraklara dur diyen bir yiğit adam çıkınca, 100 yıllık bu makus talihin kırılacağına inanan halk artık sevinçliydi, heyecanlıydı.. Recep Tayyip Erdoğan'ın mitinglerini dolduran kalabalık, seçimlerde verilen büyük destek, işte bu heyecanın bu sevginin bir tezahürüydü...

 

Milletimiz, kendi hissiyatına uygun, vicdanların sesini yüksek bir sesle haykıran, egemen güçlere boyun eğmeyen bir yönetimi iktidarda görmek istiyor ve kendi iradesine başka kimsenin müdahale etmemesini, demokrasideki mutlak gücün halk olduğu gerçeğini herkesin kabullenmesi istiyordu...Yapılan her seçimde, demokrasiye olan isteğini ve bağlılığını gösteren milletimiz,  samimiyetle ülkesine hizmet etmeyi sevda bilenlerin, milletine sevdalı olanların bu sevdasının platonik olmadığını defaatle göstermekten çekinmiyor, bıkmıyor...

Milletine hizmet için çırpınan bu yiğit Adamın, Rabbim yardımcısı olsun, doğru yoldan ayırmasın... Dost görünüp sırtından vurmak isteyenlerden, ülkemize, milletimize kötü niyet besleyip plan yapanlardan, Dinci görünüp dini aşağılayanlardan, sevgi hoşgörü kardeşlik deyip kalleşlik edenlerden ve her türlü şerlerinden ülkemizi ve milletimizi korusun zeval vermesin...

Selam ve Dua ile; Sevgide kalın, Hoşçakalın...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ömer İnal Arşivi
SON YAZILAR