Ribat mazlumun yanında
40 yıl önce Konya merkezli kurulan Ribat İnsani Yardım Derneği’nin günümüzde dünyanın dört bir yanındaki mazlumlara yardım ulaştırdığını söyleyen RİBAT Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Abdullah Çay, Ribat’ın infak noktasında veren el aile alan el arasındaki köprü vazifesini pekiştirdiğini ve bir yandan da eğitim çalışmaları yürüttüğünü söyledi
RİBAT Eğitim Vakfı’nın 35 yıl önce hizmete başladığını belirten RİBAT Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Abdullah Çay, “İlk RİBAT Dergisi ile eğitim alanında hizmete başlayan vakfımız, daha sonra hangi alanda açık gördüyse orada hizmet etmeye gayret etmiştir. Sosyal Hizmet ve Yardımlaşma alanında açık görmüş, 1995 yılında RİBAT Aş Evini hizmete açmış. Basın ayağında şuan RİBAT FM, Radyo Gözyaşı, Radyo Selam ve Radyo EN olmak üzere 4 radyo kanalımız uydu vasıtası ile dünyaya yayın yapıyor. RİBAT Dergimizin de aylık 5 bin tirajı var. Türkiye genelinde ve yurt dışında dağıtımı yapılıyor. 4’ü kız, 1’i erkek öğrenci olmak üzere toplamda 5 öğrenci yurdumuz bulunmaktadır. Ayrıca 2 tane de kız Kuran kursumuz var. Hepsinde faaliyetlerimiz ve hizmetlerimiz devam ediyor” dedi.
“MESLEK KURSLARI AÇIYORUZ”
Yurtdışında toplan 14 ülkeye hizmet ettiklerini vurgulayan Çay, “Gidelim dağıtalım gelelim mantığı ile hareket etmiyoruz. Gittiğimiz yerlerde geçici hizmetler değil de kalıcı hizmetler yapmaya çalışıyoruz. Oradaki insanlara sürekli balık vermek yerine balık tutmayı öğretmeye çalışıyoruz. Sudan’da faaliyet gösteren Aşevi ve Yetimhanemiz var. Yurtdışında meslek kursları açıyoruz. Mesela Moro’da dikiş nakış kursu açtık. İnsanlar kendi ekmeklerini kendi kazanmaya çalışıyor ve daha çok mutlu oluyorlar” diye konuştu.
“BU YIL Kİ HEDEFİMİZ, 2 BİN AİLE”
Aşevinde günlük bin 200 kişilik sıcak yemek çıktığının altını çizen Çay, “Bu yemeklerimizi; Yaşlı, yatalak ve özürlü hastaların evlerine kendimiz götürüyoruz. Aşevine gelip yemek alma durumu yok. Eğer ihtiyaç sahibi aşevine gelecek kadar sağlamsa ona gıda kolisi veriyoruz. 250 metrekare kapalı marketimiz var. Aynı marketten alışveriş yapar gibi ailemiz gelerek ne ihtiyacı var ise 1 ay yetecek kadar alışverişini yapıp gidiyor. Ramazan ayında özellikle bayramlık kıyafet giydiriyoruz. Bu yıl hedefimiz, 2 bin aileyi baştan ayağa giydirmek. Ayrıca Ramazan ayında 2 bin aileye kumanya paketi ulaştıracağız” şeklinde konuştu.
“BİN AİLEYE GIDA KOLİSİ DAĞITTIK”
Bu yıl ki yardım faaliyetlerinde Konya çevresindeki köyleri dikkate aldıklarını söyleyen Çay, “Özellikle dağlık köylere gitmeye çalıştık. Çok ihtiyaç sahipleri var. İnsan gitmeyince bilemiyor. Biz gittiğimizde daha iyi gördük. 500 gıda kolisi dağıtalım diye yola çıkmıştık. Ancak gittiğimiz yerlerde çok kötü durumda yaşayan insanlar var. Bu sayıya da bine çıkardık. Ramazan ayının başında bin ailemize köylerde gıda kolisi dağıttık. Bunun yanında nakdi yardımlarımız da var. Fitre, sadaka ve zekat yardımları nakdi yardım olarak da yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
“İFTAR SOFRASINDA YETİM BULUNMAYANIN SOFRASI, SOFRA DEĞİLDİR”
Şuan Gazze, Sudan, Arakan ve Balkanlar da günlük bin kişilik iftar verdiklerine değinen Çay, “Bu faaliyetimiz Ramazan ayı boyunca devam edecek. Yurtdışın da bir kişinin iftar bedeli 5 TL. Hayırseverlerimiz 5 TL karşılığında bir kişinin iftar yapmasına sebep oluyorlar. Peygamber efendimiz de buyurduğu üzere: İftar sofrasında yetim bulunmayanın sofrası, sofra değildir diye. Ama insanlar her gün bir yetimi nereden bulacaklar? Bu şekilde sofralarına bir yetimi misafir etmiş oluyorlar” dedi.
“SUDAN’DA 380 SU KUYUSU AÇTIK”
14 ülke de ihtiyaç doğrultusunda su kuyusu açabildiklerini belirten Çay, “Özellikle Afrika bölgesinde suya çok ihtiyaç var. Sudan’da bir su kuyusunun bedeli 6 bin doları buluyor. Bunun da bu kadar maliyetinin yüksek olmasının sebebi ise su, yaklaşık 400-500 metreden çıkıyor. Köylerde de elektrik olmadığı için mecbur büyük depolar yapılıyor ve jeneratör yardımıyla dolduruyor. Bu yüzden maliyeti biraz yüksek oluyor. Bangladeş ve Arakan kamplarında ise 2 bin dolara su kuyusu açmak mümkün. İnsanlar arada ki fiyat farkını sorduklarında doğal şartlardan kaynaklanan zorlukları anlattığımızda hak veriyorlar. Sudan’da 2010 yılından bu yana toplamda 380 su kuyusu açtık. Arakan kamplarında ise 180 su kuyusunu geçtik. Tabi bunların hepsi hayırseverler tarafından oluyor. Biz sadece veren el ile alan el arasında köprüyüz. Hayırseverlerimizden Allah razı olsun” ifadelerini kullandı.
“GİTMEK İSTEYENLERİ GÖTÜREBİLİRİZ”
Yardım konusunda Konyalıların duyarlı olduğunun altını çizen Çay, sözlerine şu şekilde son verdi: “Kimin kapısını çalsak boş dönmüyoruz. Bağışçılarımıza şunu da söylüyoruz; Kontrol itimada mani değildir. 3 sene önce yaşanan olaydan dolayı, dernek ve vakıflara bakış açısı değişti. İster istemez haklı olarak korkarak yaklaşıyorlar. Gelin yaptığımız hizmetleri yerinde görün diyoruz. Hizmet alanlarımıza davet ediyoruz. Yurt dışı hizmetlerimizi de dergi ve televizyondan görmek yerine gitmek isteyenleri götürebiliriz. Ben sizle Sudan’a, Arakan’a gitmek istiyorum diyen herkesi götürebiliriz.”
YİĞİT BERKAY ÇOPUR / YENİ HABER GAZETESİ
