Mevlüt Gülçin

Mevlüt Gülçin

Sabrı elden bırakmayalım…

Sabrı elden bırakmayalım…

11 ayın sultanı olan Ramazan ayına kavuşmamıza günler kaldı. Ramazan ayı her yıl müminlere kendilerini yenileme, bunalımları atma, huzura ve mutluluğa kavuşma fırsatı veriyor.

Her sağlıklı Müslümanın, bu ayı oruç tutarak geçirmesi gerekir.

Kur'an nazil olmaya başladığı orucun farz kılındığı bu ay, on bir ayın sultanı ve ayların en faziletlisidir.

Yine bu ay içerisinde Kur'an'ın indirilmeye başlamış, Kur'an-ı Kerim'deki ifadesiyle bin aydan daha hayırlı olan "Kadir Gecesi" vardır.

Ama bazı Müslümanlar için Ramazan ayı yemek yeme ayı olarak akıllara geliyor. Yemedikleri ne varsa akıllarına düşüveriyor.

Aynı zamanda yemeden öte daha çok ramazan ayında sofralarında israf ediyor.

İftar ve sahurda ölçü kaçırıyor, alabildiğine yiyoruz.

Uzmanlar, fazla yemenin zararlarından bahsediyor. Yine oruç tutmanın ne kadar faydalı olduğu noktasında da uzmanlar tarafından açıklanıyor.

Her Ramazan ayında olduğu gibi bu yılda da etrafımızda bu güzel ayın kıymetini bilmeyenler olacak.

Tutmayanların yanında saygı göstermeyen insanlar yine olacak.  Müslüman olmayanların bile hatırladığı bu günlerde sözde Müslümanlar onlardan daha duyarsız olmuşlar..

Tutanlarında aklı ne yesem de…

Bu ay nefsi arındırma ayıdır. Yoksulun halinde açın hainden anlama ayıdır.

Yine iftar menüleri en az iki kat artacak. Fırsatçılar yine 10 liralık yemeği 20 liraya 30 liraya satacaklar.

Arz talep meselesi mi yoksa halk mı bunu istiyor bilinmez ama birilerinin bunu fırsata dönüştürdüğü ve yine yapılacağı ortada.

İnşallah bu yıl 11 ayın sultanı Ramazan ayında, ölçüyü kaçırmayız, israf etmeyiz. Oruç tutan insanlara karşı saygıyı hiçbir zaman yitimeyiz.

En önemlisi Ramazan’da sabırlı olmalıyız.

Dinimizde, sabırlı olmak, üstün bir meziyet olarak kabul ve hatta emredilir. Başa gelen her türlü musibete karşı alçak gönüllülük gösterip, Allah’a sığınmak, hemen isyan ve itaatsizlikte bulunmamak yüce Rabbimizin hoşuna gider.

Bir Ayet-i Kerimede “Şüphesiz ki Allah sabredenlerle beraberdir.” buyurulmuştur.

Sabırsızlık ruhun zayıflığından, imanın güçsüzlüğünden kaynaklanır. Halbuki sabrın sonunda selamet ve saadet bulunur. Sabır her hususta övüldüğü halde, haksızlık, karşısında gösterilirse, günah olur.

Çünkü Müslüman, dinine ve imanına karşı yapılan saldırılara karşı sabırsız davranacaktır. En azından bunlara kalbiyle buğzederek, eliyle ve diliyle düzeltebiliyorsa hemen düzeltecektir.

Sabır felaketin ilk anında gösterilmelidir. İlk acı ve sıkıntı gittikten sonra sabretmek o kadar önemli değildir. İnsan belaya sabrettiği gibi nimete karşı da sabır göstermeli, açgözlü olmamalıdır.

Allah nice Ramazan aylarına eriştirsin. Şimdiden Hayırlı Ramazanlar…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mevlüt Gülçin Arşivi
SON YAZILAR