Sağlık Bakanı Akdağ: Sezaryenle doğuma karşı mücadele edeceğim

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye Cumhuriyeti'nin sağlık bakanı olarak sezaryenle doğuma karşı mücadele edeceğini belirtti.
Sağlık Bakanı Akdağ: Sezaryenle doğuma karşı mücadele edeceğim

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye Cumhuriyeti'nin sağlık bakanı olaraksezaryenle doğuma karşı mücadele edeceğini belirterek, "Bunun anlamı, ihtiyaç olan anne ve bebeklere sezaryen yapılmasına karşı olmak elbette değildir. Kim ki bir hamile anneyi ve onun karnındaki bebeği insan hakkına aykırı bir biçimde istismar ediyorsa bunu para için bilgisizlikten ve işini kolaylaştırdığını düşündüğü için yapıyorsa buna müsaade etmeyeceğiz." dedi.

Akdağ, Vali Ahmet Altıparmak'ı makamında ziyaret ederek, çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Akdağ, tıbbi gereklilik olmadığı halde yapılan sezaryenle doğumlara değinerek, hamilenin ya da bebeğinin ihtiyacı olduğunda veya karnındaki bebeğin ihtiyacı olduğunda sezaryenle doğumun kaçınılmaz ve son derece önemli bir tıbbi müdahale olduğunu vurguladı.

Dünya Sağlık Örgütünün bunun toplam doğum içinde yüzde 15-20 civarında olmasını makul gördüğüne işaret eden Akdağ, şöyle devam etti:

"Eğer bir ülkede bu oranların üstünde bir sezaryen var ise bunun anlamı, bazı sağlık kuruluşları, ekipler, sezaryeni gereksiz yere yapmaktadırlar. Türkiye'de maalesef sezaryen oranları yüzde 50'nin üstüne çıkmış durumdadır. Yani dünya sağlık örgütünün yüzde 15-20'lerde, ihtiyaç içerisinde makul gördüğü sezaryenin yüzde 50'lerin üstüne çıkmış olması aslında Türkiye'de bu meselenin bazı sağlık kuruluşları ve ekipler tarafından istismar edildiğini gösteriyor. Annenin ve bebeğin ihtiyacı yokken, annenin karnı yarılıyor, ona bir ameliyat yapılıyor, narkoz veriliyor. Hem anne hem bebek nasibini alıyor. Tabii ki bu tıpta bizim kötü uygulama dediğimiz, tıp etiği, bilim ve hukuka da ayrı bir durumdur. Her haliyle bir tarafı suç, bir tarafı da bilim dışıdır. Tıp etiğine, ahlakına aykırı bir durumdur.

Türkiye Cumhuriyeti'nin Sağlık Bakanı olarak ben bununla mücadele edeceğim. Bunun anlamı, ihtiyaç olan anne ve bebekler sezaryen yapılmasına karşı olmak elbette değildir. Bunun dün nasıl kolaylaştırdıysak, bugün de kolaylaştırmaya devam ederiz. Kim ki bir hamile anneyi ve onun karnındaki bebeği insan hakkına aykırı bir biçimde istismar ediyorsa bunu para için bilgisizlikten ve işini kolaylaştırdığını düşündüğü için yapıyorsa buna müsaade etmeyeceğiz. Ne yazıktır ki kamu hastanelerinde bu oran yüzde 35'lerdeyken, bütün özel hastaneleri bir istatistik olarak topladığımızda yüzde 65 oranındadır. Bu kabul edilemez. Gereksiz, anlamsız, anneyi ve bebeği riske sokan, ihtiyacı olmayan sezaryene karşı mücadeleye özel sektörümüzle birlikte devam edeceğiz."