Sağlıklı oruç için üç altın kural!

Sağlıklı oruç için üç altın kural!

Dikkat edilecek küçük ayrıntılarla her açıdan rahat ve sağlıklı bir şekilde oruç tutmanın mümkün olduğunu söyleyen Konya Halk Sağlığı Müdürü Dr. Hasan Öznavruz, oruç süresinin uzun olmasından dolayı sağlıklı ve dengeli beslenmenin önem kazandığını söyledi. Diyetisyen Büşra Menekşe’de dengeli beslenme, düzenli hareket ve düzenli uykuyla Ramazan’ı hakkıyla yaşamanın mümkün olduğunu kaydetti.

Konya Halk Sağlığı Müdürü Dr. Hasan Öznavruz Ramazan ayında yapılan en önemli beslenme hataları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Kişilerin beslenme şekli ve öğün sayısını değiştirip üç ana öğün olan günlük beslenme düzeninin iki öğüne indirilmesi ve özellikle hamur işleri, tatlılar, kırmızı et, ekmek, pilav ve makarna tüketiminin artması yer aldığını söyleyen Öznavruz, “Oysa oruç tutarken sağlıklı ve çeşitli besin seçenekleri ile yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması esas olmalıdır.” dedi. Ramazanda Sağlıklı Beslenme Önerilerini sıralayan Öznavruz, “Ramazan ayında yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlamak için 4 besin grubunda yer alan besinlerden yeterli miktarlarda tüketilmesi gereklidir. Bu dört besin grubu süt ve süt ürünleri, et- yumurta-kuru baklagiller grubu, sebze-meyve grubu ile ekmek ve tahıllar grubudur.  Öğünler; sahur ve iftarda iki ana öğün ile, iftardan sonra 1-1.5 saat aralıklarla iki ara öğün olarak düzenlenmeli, azar azar küçük porsiyonlar şeklinde beslenilmelidir.” dedi.

“SAHUR YAPMAK SAĞLIK İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”
Ramazanda sahur yapmanın önemine değinen Öznavruz, “Oruç tutanların mutlaka imsak saatine yakın bir zamanda sahur yapmaları sağlığın korunması açısından önemlidir. Sahurda sadece su içerek niyetlenmenin veya gece yatmadan önce sahur yapmanın zararlı olduğu unutulmamalıdır. Sahur yemeğinde süt, yumurta, domates, salatalık, yeşil sebzeler ve tercihen tam buğday unundan yapılmış ekmekten oluşan hafif bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba, sebze ve zeytinyağlı yemeklerden oluşan bir öğün tercih edilmeli, vücut direncini artırmak ve vücuda yeterli miktarda vitamin ve mineral alınmasını sağlamak için sebze ve meyveler sık tüketilmelidir. Aşırı yağlı, tuzlu, şekerli ve unlu gıdalardan uzak durulması uygundur.” şeklinde konuştu.  

“İFTARDA HIZLI VE ÇOK YEMEK YENMEMELİDİR”
İftarda hızlı ve çok yemenin sakıncalarını ifade eden Öznavruz, “Ramazan’ın yemek kültürü açısından en bilinen özelliği iftar sofralarındaki çeşitlilik ve bolluktur. Oruç nedeniyle gün içinde kan şekerinde düşüş olduğundan özellikle iftarda hızlı yemek yenilmekte ve çok miktarda besin tüketme isteği doğmaktadır. İftar sofralarında bir insana yetecek yemeğin 2-3 kat fazlası bulunabilmektedir. Beyin, doyma emrini yemekten 15-20 dakika sonra verir” diye konuştu.  

“KRONİK HASTALAR DOKTORA DANIŞMALI”
Kronik rahatsızlığı olanların oruç tutmadan önce ilgili uzman hekime başvurması gerektiğini de sözlerine ekleyen Öznavruz, “Yaz aylarında iftar veya sahur sofralarında yağlı besinlerin ve yağda kızartmaların tüketiminden kaçınılmalı bunun yerine haşlama, ızgara ve fırında pişirme yöntemleri tercih edilmelidir. Oruç tutmanın sağlıklı insanların metabolik dengesinde çok önemli değişiklikler yapmadığı, ancak bazı hastalıklarda (şeker hastalığı, karaciğer yetmezliği vb.) veya özel durumlarda (hamilelik ve emziklilik) olumsuz sonuçlar doğurabileceği göz ardı edilmemelidir. Kronik hastalığı olan kişiler, oruç tutmadan önce ilgili uzman hekime danışmalıdırlar.” dedi.

ÜÇ KONUYA DİKKAT EDİLMELİ 
Ramazan ayı boyunca dikkat edilmesi gereken noktaları anlatan Diyetisyen Büşra Menekşe; “Ramazan ayı iradenin güçlendiği bir aydır. Ramazanda açlığa sabretmek diyet programınıza karşı gösterdiğiniz çabayı ve motivasyonu artıracaktır. Ramazan ayında üç konu iyi anlaşılırsa sağlıklı beslenmek ve kilo kaybetmek mümkündür. Bunlar Ramazan’ı doğru algılamak, hareket etmek, düzenli uyku.” şeklinde konuştu. 

GÜNLÜK 8 BİN ADIM ATIN 
Gün boyunca aç kalan vücudun yorgunluğu ve iftarda yemeğe fazla yüklenilmesi sonucu Ramazan ayı boyunca genelde daha az hareket ediliyor. Ramazan ayında çok ağır egzersizler yapılmasa bile birkaç egzersiz yapmanın faydasından bahseden Menekşe; “Ramazanda yapacağınız spor da çok önemlidir. Bunlar ağır egzersizler, yorucu koşular şeklinde olmak zorunda değildir. Günlük olarak atacağınız 8 bin adım hareket için yeterli olacaktır. Hareketlere iftardan 1-2 saat sonra başlamak faydalı olacaktır.” diye konuştu. 

GECE UYKUSU ÇOK ÖNEMLİ 
Ramazan ayında genelde insanlar sahura kadar oturur sahurdan hemen sonra ise uykuya geçer. Bunun yanlış bir alışkanlık olduğunu belirten Büşra Menekşe; “Gece uykularının düzenli olması da çok önemlidir. Sahurdan en geç 1 saat sonra uyunmalıdır. Sahura kadar uyanık kalınmamalıdır. Uzun süre uyanık kalmak ve gece yemek yemek metabolizmanızın çalışmasını olumsuz etkileyeceği gibi fazla kalori alımına da sebep olur. Bu yüzden gece uykusunun düzenli olmasına özen gösterilmelidir.” dedi. 

İFTAR VE SAHUR ARASINDA ARA ÖĞÜN OLMALI 
İftar ve sahur arasında ara öğün olmalı diyen Menekşe; “Sahurda tercihimiz kahvaltı yönünde olmalıdır. Eğer yemek yemek isterseniz az yağlı ve hafif yemekler yemelisiniz. İftarla sahur arasında ara öğün yapılmalıdır. 1 su bardağı süt veya yoğurt yanında meyveyle tüketilebilir. Beslenmenizin sağlıklı olmasına dikkat ettiğiniz takdirde ve düşüncelerinizle doğru algıyı yakaladığınız zaman güzel ve rahat bir Ramazan ayı geçirmeniz mümkün olacaktır.” şeklinde konuştu.

İSMAİL KOÇ-BÜŞRA AKSAKBAĞI