Yiğidi öldür, hakkını ver…

Türkiye’de özellikle son 10 yılda hastanelerde büyük aşama kaydedildi.

Büyükler bunu benden daha iyi bilirler.

Bende küçükken acile gidip saatlerce sıra beklediğimizi, randevu alabilmek için geceden hastaneye gidilip sıraya girildiğini hayal meyal hatırlıyorum.

Bir odada 5’den fazla hasta ve refakatçi olduğunu ve hasta olanların bu ortamda daha da hasta olduğu zamanları bile hatırlıyorum.

Hastanelerin fiziki yetersizliği ve bakımsızlığı ise gözle görülür derecedeydi…

Hatta nasıl başarıldı bilmiyorum ama doktorlar açısından bile devrim yaşandı.

Eskiden doktorlar suratsız ve sinirli idi. Vatandaş bir şey söylemeye korkardı.

Şimdi doktorlar gayet ilgili ve sabırlı. En azından büyük bir çoğunluğu…

*

Şimdi çok şükür böyle dertlerimiz yok.

Tabi bunda teknolojide ve ekonomide ki gelişmelerin katkısı çok büyük..

Hastaneye gitmeden internet üzerinden veya telefondan kolayca randevu alınabiliyor.

Büyük nimet ve emeği geçen herkese teşekkür ederiz.

*

Ancak…

Hala çoğu hastanede doktor eksiği var.

Bazı bölümlere randevu almak imkânsız..

Günler sonrasına randevu alabilseniz bile yoğunluktan doktorun size ayırdığı vakit çok kısıtlı.

Hal böyle olunca vatandaş soluğu özel hastanelerde alıyor. Tabii imkânı var ise.

İmkânı olmayanlar hastalığının yanında bu sorunlarla boğuşurken sabrı gitgide azalıyor ve istenmeyen durumlar yaşanıyor.

Bu noktaya değinmişken doktora şiddete karşıyız.

Kime ya da hangi sebeple olursa olsun şiddete her zaman karşıyız.

Bu durumda da zaten kabahatli olan doktor değil yeterli doktoru sağlayamayanlardır.

*

Konuyu pekiştirmek adına örnek verecek olursak;

Seydişehir Devlet Hastanesi aylardır cildiye doktoru sıkıntısı yaşıyor.

Aylardırrrr…

Üstelik vatandaşın sitemlerinden anladığım kadarıyla sadece cildiyede yaşanan bir durumda değil, diğer bölümlerle de benzer sıkıntılar var.

Özellikle ilçelerde doktor eksikliği yaşanması illerde yaşananlardan daha büyük sorunlara yol açar.

Çünkü alternatifleri yok. Tek bir devlet hastanesi var ve orada doktor sorunu var.

Alternatif olmadığı için Konya’ya gideceksin.

Hasta halinle Konya’ya gitmek demek yol parası vs. derken özel hastane masrafından pahalıya patlıyor.

Gariban vatandaş ne yapsın?

Burada günlerce kendisine sıranın gelmesini mi beklesin yoksa borç harç bulup hasta haliyle yollara mı düşsün?

Hastanelerde devrim yaşandı, eskisi gibi değil derken tekrar 90’lara dönmeyi istemeyiz.

Bu yüzden; bütün yerel yöneticiler hangi işle uğraşıyorlarsa ara versinler ve önceliği sağlığa verip hastaneleri başta doktor olmak üzere her anlamda donanımlı hale getirsinler.

Vatandaşın sesi olmaya çalışan gazeteciler adına altını çizerek söylüyorum; gidişat iyiye gitmiyor, halkın sabrı taşıyor…

Bizden söylemesi…