Sağlıkta yüzyıla damga vuracak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde açıkladığı Türkiye Yüzyılı vizyonu kapsamında sağlık alanında dev atılımlar yapılması bekleniyor. Sağlık alanında merkez olma yolunda ilerleyen Türkiye, bu kapsamda birçok yeni proje geliştiriyor. Yeni yüzyılda; İlaç ve tıbbi cihaz üretim ve ihracına başlanması, yerli aşıların üretilmesi ve sağlık turizminin geliştirilmesi hedefleniyor.
Sağlıkta yüzyıla damga vuracak

Türkiye’nin kendi aşısını ve cihazını üretmeye yeterli kapasitesinin olduğunu vurgulayan Konya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Bahadır Öztürk, "Sağlık teknolojisi üretmek hatta bir de bunun ihracını yapmak, sağlık turizmiyle yurt dışından hasta çekip sisteme gelir sağlamak, sağlık sistemine ayrılan pastayı büyütmek iyi bir hedef. Ancak, Türkiye’nin yüzyılı vizyonu kapsamında öncelikle hastanın kolay bir şekilde istediği yerde sağlık sistemine ulaşabildiği, hekimin işine, çalışma ortamına aidiyet hissettiği, hasta ve hasta yakını baskısı hissetmediği, işini severek yaptığı bir ortamın hazırlanması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

konya-tabip-odasi-yonetim-kurulu-uyeleri-1.jpg

‘HEKİMİN İTİBARI YENİDEN KAZANDIRILMALI’

Türk hekimlerine gereken değerin verilmesi gerektiğinin altını çizen Konya Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyeleri, “Pandemi döneminde aşı üretimi konusunda ciddi anlamda çalışmalar yapıldı. Kendi aşımızı ürettik. Tıp daha çok savaş zamanlarında gelişir, deneyimler artar, eksiklikler görülür. Kovid-19 açısından baktığımızda da pandemiyle birlikte kendi aşımızı üretebilmenin fırsatı doğdu. Ancak burada en önemli konulardan bir tanesi; hekim değerinin çok önemli bir yere koyulması gerekmektedir. Hekimin itibarının yeniden bir an önce kazandırılması gerekmektedir. Ülkesini seven, ülkesine bağlı, ülkesinin değerleriyle hemhal olmuş, özellikle hekim grubunun daha çok sesi çıkması gerektiği gibi desteklenmesi gerekiyor. Türkiye’nin yüzyılı vizyonunda bu durum göz ardı edilmemelidir. Bilimsel aşı çalışmasını kim yapacak? Hastaları kim bulacak, faz çalışmalarını kim yapacak? Ben insan kaynağımızın olduğunu düşünüyorum. Pandemi sürecinde ventilatör üretimiyle alt yapımızın uygun şekilde kullanıldığında ihtiyacımızı görecek hale getirilebileceğini düşünüyorum. Dolayısıyla uygun zemin hazırlanmalı, uygun ortam oluşturulmalı, desteklenmeli ve bu bir süreklilik kazanmalıdır” görüşlerini dile getirdiler.

konya-tabip-odasi-yonetim-kurulu-uyeleri-2.jpg

‘KENDİ AŞIMIZI VE CİHAZIMIZI ÜRETECEK ALT YAPIMIZ VAR’

Türkiye’nin kendi aşısını ve cihazını üretecek bir kapasitesinin olduğundan bahseden yönetim kurulu üyeleri şu ifadelere yer verdiler: “Sağlık sektöründe yapılacak olan yatırımlar gerek malzemeleri gerek tıbbi cihazları gerekse aşı gibi ilaçlar çok ciddi risk içeren yatırımlardır. Cumhurbaşkanımızın bu konuyla ilgili hedefleri güzel, katılıyoruz kamu desteğinin sürekliliği çok önemli. Çünkü bunlar ciddi maliyetli işlerdir. Özel şirketlerin bu kadar büyük risklere girmesi zordur. Çünkü bu olay şirketin batmasına kadar gidebilir. Bu tip şeylerde kamu desteği şarttır. Çünkü pazarı çok geniş yerler değildir. Pandemi döneminde aşıda ciddi bir pazar oluştu ancak pandemi dönemi olağan üstü bir durumdu. Normalde bunların pazar payları ve pazardan aldıkları para da azdır ve çok ciddi rakiplerle yarışmak zorunda kalınacak. Yapabilir miyiz? Kesinlikle yaparız, bunun için gücümüz ve bilgimiz fazlasıyla var. Teknik alt yapı savunma sanayinde ve diğer ticari alanlarda Teknokentler yapmak suretiyle aslında oluşturulmuş vaziyette. Teknokentlerde tıbbi cihaz konusuna biraz daha ağırlık verip kısa zamanda büyük şeyler yapmak gerekiyor.”

konya-tabip-odasi-yonetim-kurulu-uyeleri-4.jpg

‘KENDİ KALİTELİ MALZEMELERİMİZİ ÜRETEBİLİRİZ’

Türkiye’nin yurt dışına referans olabilmesi için kendi kaliteli malzemelerinin üretilmesi gerektiğini ifade eden yönetim kurulu üyeleri, “Bildiğimiz kadarıyla bir tomografi ve MR üretmek için bazı girişimler var ancak istenilen seviyeye şu an için daha ulaşmış değil. Çünkü yıllardır bu işi yapıp da sistemin içerisinde olan birçok rakip firma var. Onlarla rekabet etmek çok zor. O nedenle yurt dışından alacağımız malzemeleri mümkün olduğunca azaltıp kendi içimize yönelirsek ve bir referans noktası olabilirsek yurt dışına da satabiliriz. Nasıl savunma sanayinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin aldığı malzemeler diğer ülkeler için bir referanssa biz de aynı şekilde tıp alanında kullandığımız malzemeleri ve teknik cihazları kaliteli yapmalıyız ve Türk tıbbına vermeliyiz ki referans olalım.

aw069149-06.jpg

Bizim hekim bazında son derece yeterli bir kadromuz var. Pek çok ülkede belki olmayan bir şey ve çok ucuz iş gücüyle bu işi götürüyoruz. Sağlık alanındaki başarıların sebebi aslında ucuz iş gücüyle çalıştırdığı kaliteli hekimlerdir. Başka ülkelerde bu iş parasız olmazken bizim pek çok hekim arkadaşımız fedakarlıkla çalışıyor. “Amerika’nın gömleğini getirip bize giydirmeye çalışırsanız maalesef o gömlek bize uymaz” diye aktardılar.

aw069149-02.jpg

‘YETİŞMİŞ İNSAN GÜCÜ SONUNA KADAR DESTEKLENMELİ’

Yetişmiş insan gücünün sonuna kadar desteklenmesi gerektiğini belirten üyeler, “Şu an rekabet gücümüzün en yüksek olduğu alan hekimlerimizin kalitesidir. O kalitede şu anda kademeli olarak bir bozulma da söz konusu. Elimizde var olan şeyi kaybettikten sonra yeni kazanımlar maddi olsa da çok anlam ifade etmeyecektir. Kapasite öyle bir arttı ki artık hastanelerin artması sonucu hızlı hızlı yapmak zorunda kalıyorduk. Öğrenci başına düşen öğretim üyesi sayısındaki makas giderek açılmaya devam ediyor. Ancak yetişmiş hocalarımız aynı oranda ortaya çıkmıyor. Bu da kalitenin giderek azalmasına sebep oluyor. Ciddi sayıda asistan kadroları açılıyor. Böyle olunca da bu kaliteden ödün vermeyerek ilerlememiz gerekiyor. Bu kadar nitelikli hekim gücü varken bunun geriye gitmemesi gerekiyor. Yetişmiş insan gücünün sonuna kadar desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz” görüşlerinin de altını çizdiler.

aw069149-03.jpg

‘KONYA’NIN SAĞLIK TURİZMİNDEKİ PAYI ARTMALI’

Konya’nın sağlık turizmindeki payının artmasına vurgu yapan üyeler, “Türkiye’nin sağlık üssü olması isteniyorsa kamu imkanları da bu işe çok etkin bir şekilde dahil edilmelidir. Türkiye’nin sağlık turizmindeki avantajları tıp hizmetinin uygun fiyatlı ve kaliteli olmasıdır. Türkiye’de yapılmayan ameliyat neredeyse yok. Her ameliyat yapılıyor. Aradığınız zaman kolay ulaşabiliyorsunuz. Bir de çok sayıda yabancı öğrencinin üniversitelerde okuyor olması da sağlık turizminde bir avantajdır. Yurt dışında da çok fazla Türk vatandaşı var. Oralar pahalı olduğu için uçak biletine bile razı olup gelip tedavi olup gidenler var. Konya özelinde konuşacak olursak Konya’nın sağlık turizmindeki payını artırmak için ulaşım konusunun buna uygun hale getirilmesi gerekir. Konya’daki uçuş sayısının artırılması bu pastadaki payı daha çok artıracaktır” diyerek sözlerini sonlandırdılar.

•SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ

aw317150-01.jpg

aw128664-03.jpg

 Muhabir
Etiketler :