"Cami", toplanma yeri, "Cemaat", toplananlar, "cemiyet" kurumsallaşmış topluluk demektir.

Türkler, kâinatın en organize milleti olduğundan cihanşümul devletler kurmuştur.

Cemaat kavramını kirletenlere milletimiz lanet ediyor.

Dini istismar edenleri lanet ediyoruz.

Tarih boyunca iki tür yıkıcılarla karşılaşıldı; Bunlardan birisi dışardan olan yıkıcılar ikincisi içerden yıkıcılardır.

Dışardan olan yıkıcılarla, bunlar görünür ve bilinir olduklarından dolayı mücadele daha kolaydır ve yapılmıştır, yapılmaktadır.

İçerden olan yıkıcılarla olan mücadele en zor olanıdır. Zira bunlar görünmezler ve en yakınınızdadır.

1970'lerde bunlar "mezhepsiz" olarak karşımıza çıktılar.

"Mezhebe ne gerek var. Bize İslam yeter" diyenler oldu. İmam hatip okullarında yuvalanmak istediler. İlahiyat fakültelerinde yer buldular.

Bunlar marjinalleşmiş olsa da halen mevcudiyetlerini sürdürmektedirler.

Bunlar milletimizin şuuru sayesinde bertaraf edilmişlerdir.

EN SONUNCUSU VE EN VAHİMİ DİNLERARASI DİYALOG ADI ALTINDA ORTAYA ÇIKTI.

Bütün sapıklıkların toplandığı bu yapı 15 Temmuz'da bir darbe teşebbüsünde de bulundu.

Her zaman söylüyoruz, bir daha söyleyelim;

DOĞRU DİN, DOĞRU TARİH VE DOĞRU LİSAN SAPIKLIKLARIN PANZEHİRİDİR.

Bütün sapıklıkların zemini bu üç ilkenin bozulmasından kaynaklanmıştır.

Öyleyse, hayatta en hakiki mürşidin doğru rehber olduğunu bir defa daha hatırlamış olalım. Hakiki mürşit ilim ve fen olsaydı batı, darbeleri desteklemezdi. En hakiki mürşit fen olsaydı, Amerika, sapıkları ülkesinde beslemezdi. Almanya PKK'ya destek çıkmazdı.

UNUTMAYALIM Kİ, ŞEYTAN EN ÇOK BİLENDİR. Atalarımız diyor ki, "çok bilen çok yanılır".

Kimse yanlış anlamasın.

İlim öğrenmeye, bilgilenmeye kimse karşı değildir.

Kur'an-ı Kerim'de "Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu" buyurulur.

Sevgili peygamberimiz "İlim Çin'de de olsa gidiniz" buyurur.

Biz diyoruz ki, bilgili sapık daha tehlikelidir.

KENDİNİZİ SAPIKLARDAN, İNANDIĞINIZI YAŞAYARAK KORUYUNUZ.

…

HATIRLATMA (ÜLKÜCÜ, NURCU VE SÜLEYMANLI)

Cumhuriyet tarihinde sadece Kemalistler darbecidir. Bunlara ateistler destek vermişlerdir. Pozitivist de diyebilirsiniz bu destekçilere…….

Ülkücü vatanperverdir. Ezan susmaz bayrak inmez ilkesini canı pahasına savunurlar. Müslüman-Türk anlayışının mümtaz tezahürünü görürsünüz bu alperenlerde. 12 Eylül öncesi dönemi yaşayanlardan birisi olarak “Kanımız aksa zafer İslam’ın” haykırışlarını halâ duyar gibiyiz.

“Çırpınırdı Karadeniz bakın Türk’ün bayrağına” marşlarını hatırlarım liseli yıllarımdan.

Nurcuların bir sürü versiyonu var. İçlerinde FETÖ hariç, ülkelerini sevdiklerini tahmin ediyorum. "Süleymancılık" lafını bölücüler uydurdu. Böyle bir isimlendirme Kur'an hizmetini gaye edinmiş olan bu grup tarafından kabul edilmez. Mutlaka bir adlandırma gerekirse; Tunahan grubu veya Süleymanlı denilebilir. Müslüman olmak kâfidir aslında…. “Cılık ve culuk” türü ekler, bölücülük anlamında asla tasvip edilemez. İnsanların yetiştikleri bir ekol veya mensup oldukları biri fikir sahası olabilir ve olmalıdır….

Zaman zaman kullanılan “İslamcı” lafı da hiç şık değildir. Belki meslekî (ayakkabıcı, kaportacı vs) olarak kullanılabilir ama dinî ve itikadî hususlarda işportacılığı tedai ettiren bu nev’i vasıflandırmalar ciddiyetten uzaktır.

SULTAN ALP ARSLAN’IN DEDİĞİ GİBİ;

“KADERİM TÜRK OLMAK TERCİHİM MÜSLÜMAN OLMAKTIR”. Veya tercihim Müslüman olmak, kaderim Türk olmaktır.

Hiçbir Müslüman darbecilere destek vermez, veremez. Hiçbir Müslüman vatanına ihanet etmez ve edemez.

MÜSLÜMAN TÜRK İSE HİÇ BİR ZAMAN DARBECİ OLAMAZ VE ASLA DARBECİLERE DESTEK VEREMEZ.

ZİRA BİZ BİLİYORUZ Kİ, TÜRKLER İSLAM’IN BAYRAKTARLIĞINI CİHANDA EMSALSİZ OLARAK YERİNE GETİRMİŞLERDİR.

Son 100 yıllık parantezi milletimiz yakın gelecekte kapatacaktır.

YERYÜZÜNDE İSLAM’IN BAYRAKTARLIĞINA MÜSLÜMAN TÜRK MİLLETİ EN YAKIN ADAYDIR.

Çünkü bu hususta en derin tecrübeye Türk milleti sahiptir.

Müslüman Türk milletine mensup olmakla müftehirim.

İşin özü budur, gerisi teferruattır.