Geçtiğimiz günlerde Sayın Başbakanımızla bir evde sohbet etme imkânımız oldu. Kendisi ile Konya’nın sosyal hizmetleri, belediye çalışmaları, ekonomisini ve tarımını konuştuk. Kendisi Konya’yı çok sevdiğini ve mübarek bir şehir olarak hep andığını söyledi. Bu şehrin ülkeye faydalı çok kişi yetiştirdiğini de belirtti. Bir ülkeyi yönetmenin zorluklarından bahsetti. Bir aile babası 4 kişilik evi geçindirmek için ne kadar mücadele veriyorsa, bizde bu ülkeyi yönetmek için nasıl çaba vermeliyiz düşünün dedi. Ekip ruhundan ve çalışmasından bahsetti.

Uzun bir konuşmadan sonra seçimler ve Konya yatırımlarına sıra geldi. Konya’ya her geldiğinde bir eksiklik gördüğünü ve talimat vererek döndüğünü söyledi. Mevlana Kültür Merkezi’nin talimatını vermiştim bir daha geldiğimde bitmişti dedi. 10 bin kişilik bir Kongre Merkezi tarzında bir yerin talimatını verdim onu da Konya’ya geldiğimde bitmiş göreceğim ve açılışını yapacağım dedi. Konya’yı yakından takip ettiğini söyledi. Bazı verilen sözlerin veya projelerin askıda kaldığının farkındayım diyor. Benim Başkanım verdiği sözü uzatmadan yapmalı diyor. Stadyum konusunda da durum farklı değildi. Verdikleri tarihe yetiştirilememesi kendisini kızdırmıştı. Çünkü Başbakan mazeret kabul etmiyor. Olmadı, yapamadık, firma battı, yol çöktü desenizde bunları hiç umursamıyor. Yapılacak işin talimatı verildiyse, gece gündüz çalışılıp o işin bitirilmesini istiyor. Konya’ya verdiği bir söz yerine getirilmediyse Konyalıların karşısına çıkmaya çekiniyor. Yerel seçimlerde Konya’nın artık daha önemli bir il haline geldiğini söylüyor. İlçelerinde yeni yasayla Büyükşehir’e bağlanması Büyükşehir Belediye Başkanını bir hayli yoracak. Heyecanlı, iş kabiliyeti yüksek, belediyecilikten anlayan ve kendisine laf söz getirtmeyecek bir Başkan profili kafasına yerleşmiş. Konya’nın kendisine karşı çok büyük teveccühü olduğunu bilerek hareket ediyor. Konya’nın Belediye seçimlerinde isime değil partiye oy verdiğini kendisi söyledi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Konya için çok büyük bir değer olduğunu ve onu her zaman sahiplenmek gerektiğini de ekledi. Bazı konularda Ahmet Hoca’ya danışırım, fikir alışverişinde bulunuruz. Benim değer verdiğim birisinin Konya’dan olması, verdiğim değerin bir göstergesidir ifadelerini kullandı. Her soruya samimiyetle cevap veriyordu. Konya’da Belediye Başkanlarında bir değişim öngörüyor musunuz? soruma ise henüz aday adaylarının netleşmediğini o yüzden şimdilik bir cevap veremeyeceğini söyledi. Gizli anketler yaptırarak Türkiye’nin bütün illerinde nabız yoklaması yapılmış. Başkan profilleri, verilen sözlerin yerine getirilip getirilmediği, başkanların halkla diyalogları göz önünde bulundurulacakmış. Karneler hazırlanıyor dedi Başbakan.

Tam bu sırada battaniye yere düşmüş. Gözlerimi açtım gece saat 04.00’tü. Anladım ki bir rüyaymış. Sayın Başbakan’ın rüyama gelip bunları söylemesi bile güzeldi. Bazen rüyalar tersine çıkmayabilir. Seçim süreci şimdi başlamış bulunuyor. Aday adayları için son başvuru 1 Kasım. Bakalım kimler cesaret edip aday olacak. Başbakan’ın kafasına yatacak Heyecanlı, iş kabiliyeti yüksek, belediyecilikten anlayan ve kendisine laf söz getirtmeyecek bir Başkan profili kim olacak. Bekleyip göreceğiz. Rüyam hayırlara gelsin diyelim. Sağlıcakla kalın.