Gözümüzde değil,  Gönlümüzde büyütelim…

Bu topraklar büyük insanlar yetiştirmiş, büyük düşüncelere beşiklik etmiştir…

Hepimiz hikayesini biliyoruz ama kendisini pek bilmiyoruz Mevlana’nın… “Bilsek bugün böyle olmazdık” diyesi geliyor insanın… Halbuki bu topraklar büyük gönül insanlarının yurdu… 

Neyi terk etmiş ve neyi saklamış ya da ilk insandan bu yana herkesin bildiği şeyleri nasıl bir şekilde söylemiş ki 742 yıldır milyonlar onu hala sevgiyle, saygıyla ve aşkla anıyor…

Ve insanları nasıl aynı duygunun etrafında toplayabiliyor…

Buda sanıyorum Mevlana’nın Şifresinde saklı… Son dönemin en medyatik kelimelerinden biri; “Şifre” Kişi, kurum herkese mal edebiliyor… Arkasına geldiği kelimeye müthiş de karizma katıyor… Tarihsel çok kişi ve kurumda aranıyor. Gizemleri çözülemeyenler var…  

Mevlana’nın ki öyle mi halbuki…

Çözmeyen kimse de yok hani o şifreyi… Matematik, astronomi, tarih bilmenize de gerek yok… Hayatınızda bir kere sevebilmiş olmanız yeterli… Tanırsınız nerde görseniz… Bir kişiyi dahi sevebiliyorsanız, alt yapınız var demektir…  

…

Yüzlerce yıl sonra bile herkesi bir araya getirebilmesi ne büyük mutluluk, Mevlana Celaleddin-i Rumi için…

Tabanı da tavanı da bir araya getirebilmek gerçek bir başarı hikayesinin sonucudur diye düşünüyorum… Belki de en büyük başarı hikayesi… Bir ömür birlikteliktir zor olan… Kader birliği yapabilmek yani…

Bu şehrin öyle kolay kolay Cumhurbaşkanı ile Başbakanı bir arada görmüşlüğü yoktur… Hele ki Büyük Türkiye yolunda el ele yürüyen iki önemli ismi yan yana görmüşlüğü çok nadirdir… Sadece bu şehrin mi tüm Türkiye’nin böyle bir an’a şahitliği bir elin parmaklarını geçmez… Onun tamamı da aynı düşüncenin çatısı altında yaşandı…   

Ancak bir kader birliği yapmışsanız bu kadar başarılı olabilirsiniz…

Birlikte hareket edebilmenin bir “Erdem” olduğuna inanmak bir dava şuuru gerektiriyor çünkü… Çünkü onları bir araya getiren Şeb-i Arus törenleri değil, Mevlana ile aynı paylaştıkları aynı felsefe, aynı inanç, aynı düşünce…

Bu felsefeyi gerçekten benimseyen kaç lider tanıdı ki bu ülke…

Davutoğlu, Erdoğan ve Konya buluşmasını bir vuslat olarak gördüm hep… İki sevdalının buluşması… Ve biraz da aslında “Denizlerin Buluşmasının” çağdaş yorumu… Oy oranına da baksanız, Liderlerin sözlerine de baksanız başka bir şekilde yorumlayamazsınız bu aşkı…

…

Birlik beraberlik sevgi saygı ve aşk…

Büyük Türkiye’nin gerçek şifresi de bu…

…

17 Aralık bir önemli gün daha olacak Konya için bu yıl…

Bugün Rektörlük seçimleri yapılacak…  

Ve öyle sanıyorum ki Cumhurbaşkanı ve Başbakan arasındaki kader , düşünce, felsefe ve aksiyon birliğinin en önemli göstergelerinden birini yaşayacak Konya…

Aynı kaygılar, aynı sevgiler aynı isim üzerinde mütabakatlarını sağlayacak… 

…

Bende Mevlana felsefesinden Selçuk Üniversitesi Rektörünü işaret eden gazeteci olarak tarihe geçeceğim…