Seçmen algısıyla vurgun girişimi

Seçime günler kala döviz üzerinden başlatılan saldırının iki amacı var. Seçmen algısını hükümetin aleyhine olacak şekilde etkilemeye çalışan çevreler, bu yolla ceplerini de doldurmak istiyor.
Seçmen algısıyla vurgun girişimi

Seçime günler kala döviz üzerinden başlatılan saldırının iki amacı var. Seçmen algısını hükümetin aleyhine olacak şekilde etkilemeye çalışan çevreler, bu yolla ceplerini de doldurmak istiyor. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararlı çıkışı; kurların durulmasını sağladı.

Seçim ortamını fırsata çevirerek döviz kurları üzerinden vurgun yapmak isteyen çevreler yine sahnede. Geçen yılki seçimler öncesinde başlatılan spekülasyonu 24 Haziran’dan sonra da paradan para kazanmayı başaran çevreler, yeni bir vurgun için çaba harcıyor. Merkez Bankası’nın seçimden sonra faiz indireceği beklentisiyle telaşa kapılan rantçı kesimin, kurları yükselterek hem MB'yi faiz indirmekten vazgeçirmeye hem de seçmenin kararı üzerinde etkili olmaya çalıştığı belirtiliyor.

Yatırım ve üretim yerine faizde olsun istiyorlar

Yatırım, istihdam ve üretime gitmesi gereken ülke kaynaklarını bankada tutmasını sağlayan rantiyecilerin çabasına tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki günkü çıkışı üzerine piyasalar sakinleşmeye başladı. Erdoğan’ın “Seçimden sonra hesabını soracağız. Yaptığınız spekülasyonların bedelini çok ağır ödeyeceksiniz” sözlerinin ardından geçen haftayı 5, 77 seviyesinden kapatan dolar/TL, dün 5,57’ye kadar geriledi. 6,53’den dönen Avro/TL ise dün 6,30’ü gördü. TL dün dolar karşısında yüzde 3, avro karşısında ise yüzde 2,5 değer kazandı.

Seçmeni etkileme girişimi

Gün boyunca hareketli bir seyir izleyen piyasaların seçimden sonra iyice sakinleşeceğine dikkat çeken uzmanlar, yaşadığımız saldırıları seçmenin algısını hükümet aleyhine olacak şekilde etkileme girişimi olarak yorumluyor. İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Güran Yumuşak, Türkiye ekonomisinin gücü ve halkının basiretinin bu tür manipülatif operasyonları aşacak güçte olduğunu söyledi.

Manipülatif bir operasyon

Yumuşak, “Türk lirasının özellikle yerel seçim arifesinde yabancı paralar karşısında hızla değer kaybetmesinin arkasında Türkiye’ye yönelik bir operasyonun olduğu aşikârdır. Bu operasyonla hem seçmenler üzerinde baskı kurularak Türkiye’nin siyasi ve ekonomik istikrarı bozulmaya çalışılmakta hem de ekonomik birimler üzerinde baskı kurulmaya çalışılmaktadır. Dış ekonomik konjonktür ile Türkiye’nin cari açığı nedeniyle ortaya çıkan sermaye ihtiyacının bunda etkisi olmakla birlikte döviz kurunun bir günde % 6 civarındaki artışını iktisadi gerekçelerle izah edebilmek mümkün değildir. Bu tam anlamıyla manipülatif bir operasyondur” dedi.

Paniğe gerek yok

Bu süreçte tüm ekonomik birimlerin soğukkanlı davranması ve ekonomi yönetimi ilgili kesimlerle iletişim kanalları açık tutmaları gerektiğinin altını çizen İbrahim Güran Yumuşak, şöyle devam etti: “Zira buna benzer müdahalelerin seçime kadar hatta bir ölçüde seçimden sonra da devam edebileceği ihtimaline karşılık tutarlı ve sürdürülebilir politikalar tercih edilmelidir. Şüphesiz döviz kurlarındaki artışın kısa ve orta vadede bazı etkileri olacaktır ancak Türkiye ekonomisinin ve halkının gücü ve basireti bu tür manipülasyonları aşacak güçtedir. Nitekim ekonomik veriler bunun destekler mahiyette gelişmektedir.”

Hedef Türkiye’yi zayıf düşürmek

Bu hafta benzer ataklar yapılabileceğine de dikkat çeken Prof. Dr. ibrahim Güran Yumuşak, “Ancak bu konuda hem ekonomik birimler hem de vatandaşlarımız oldukça tecrübelidirler. Yerel seçim süreci atlatıldıktan sonra uzun bir süre siyasete müdahale edilebilecek bir takvim söz konusu değildir. Dolayısıyla son bir hamle yaparak hem bundan kazanç sağlamak hem de Türkiye ekonomisine zarar vermek hedeflenmiş olabilir”uyarısında bulundu.

Geçen yılki gibi bir vurgun hayal ediyorlar

Ağustos 2018’de döviz kuru üzerinden Türkiye’yi hedef alan operasyonda birçok yabancı banka haksız kazanç elde ederken, Türk şirketlerine ait hisse senetlerinde büyük bir değer kaybı yaşandı. Döviz kurunu speküle eden kesimler, servetlerine servet katarken, kurların yükselmesinden kaynaklı zamlar hem enflasyonu yükseltti hem de milletin cebinden milyarlarca dolarlık fazla para çıkmasına neden olundu. Geçen yılki dolar saldırısında büyük vurgun yaptığı iddia edilen İngiliz bankası HSBC, Türkiye’de bir günde 120 milyon dolar kazandı.

JP Morgan’a şaşırmadık

Geçen hafta spekülatif bir yorumla Türkiye’yi hedef alan ABD yatırım bankası JP Morgan da, geçen yılki kur saldırısında kasasını dolduran bankalardan biriydi. 30 Nisan 2018 tarihinde Borsa endeksi yaklaşık %3,55’lik bir düşüş yaşadı. Borsa endeksindeki bu düşüş faiz, döviz kuru ve enflasyon üzerinden de olumsuz etki yaptı. Ankara’da konuya ilişkin yapılan araştırmada, JP Morgan unvanlı ABD merkezli uluslararası bir yatırım bankasının, sistematik bir biçimde aynı anda tüm hisselerde yoğun satışa geçtiği; bu yoğun satışların özellikle saat 17:30’dan sonra artırıldığı görüldü. Yapılan araştırmada JP Morgan’ın bu yolla sadece bir günde hatta birkaç saat içinde 17 milyon TL haksız kazanç elde ettiği ortaya çıktı.
 

Derecelendirme kuruluşları da saldırabilir

JP Morgan’ın 30 Nisan 2018’de borsada yaptığı saldırıdan bir gün sonra, yani 01 Mayıs 2018 tarihinde ise ABD merkezle derecelendirme kuruluşu Standart & Poor’s, Türkiye’nin kredi notuna ilişkin olumsuz bir açıklama yaparak saldırının etkilerinin derinleşmesine neden oldu. Türkiye’nin seçime gittiği bir ortamda, geçen yılki saldırılara benzer girişimlerde bulunan kesimlerin, kurları yükselterek haksız kazanç elde etmeye çalışması dikkat çekiyor.