Sedef hastalığı cildin altında başlıyor

Özel Büyükşehir Hastanesi Cildiye Uzmanı Uzm. Dr. İsmail Örs, “Sedef hastalığını sadece bir cilt hastalığı olarak düşünmek kolaydır. Ancak sedef hastalığı aslında cildin altında başlar” dedi.
Sedef hastalığı cildin altında başlıyor

Sedef hastalığının her yaştan ve cinsten insanı etkilediğini ancak genellikle yetişkinlerde daha sık görüldüğünü belirten Özel Büyükşehir Hastanesi Cildiye Uzmanı Uzm. Dr. İsmail Örs, “Sedef hastalığını sadece bir cilt hastalığı olarak düşünmek kolaydır. Ancak sedef hastalığı aslında cildin altında başlar” dedi.

Sedef hastalığının dünya nüfusunun yaklaşık  yüzde 2'sini etkileyen ve süreğen özellik gösteren bir deri hastalığı olduğunu aktaran  Uzm. Dr. İsmail Örs, “Bu hastalıkta pembe – kırmızı, hafif kabarık bir zemin üzerinde beyaz, kalın, parlak ve kuru pullanmalar görüldüğünden halk arasında sedef hastalığı olarak bilinir. Normalden 10 kat daha hızlı çoğalan cilt hücreleri ile karakterizedir. Altta yatan hücreler cildin yüzeyine ulaşıp ölürken, derinliklerinde kabarık beyaz lekelerle kaplı kırmızı plaklar oluşur. Sedef hastalığı tipik olarak dizler, dirsekler ve kafa derisi üzerinde oluşur ve ayrıca bacakları, avuç içlerini ve ayak tabanlarını da etkileyebilir” diye konuştu.

12-1-2-uzm.-dr.-ismail-ors.jpg

“5 ÇEŞİT SEDEF HASTALIĞI VAR”

Sedef hastalığının farklı çeşitleri olduğuna dikkat çeken Örs, “Beş çeşit sedef hastalığı vardır. Plak sedef hastalığı en yaygın hastalık tipidir. Sedef hastalarının yaklaşık yüzde 80’inde plak sedef hastalığı görülür. Derinin belli bölümlerini kaplayan kırmızı, iltihaplı yamalara neden olur. Bu yamalar genellikle beyazımsı gümüş pullar veya plaklarla kaplıdır. Bu plaklar genellikle dirseklerde, dizlerde ve kafa derisinde bulunur. Guttat sedef hastalığı da çocuklukta yaygındır. Bu tip sedef hastalığı küçük pembe yamalara neden olur. Guttat sedef hastalığı için en yaygın yerler gövde, kollar ve bacaklardır. Bu yamalar nadiren kalın veya plak sedef hastalığı gibi büyümüştür. Püstüler sedef hastalığı ise erişkinlerde daha yaygındır. Beyaz, irin dolu kabarcıklar ve geniş kırmızı, iltihaplı bölgelere neden olur. Püstüler sedef hastalığı, genellikle eller veya ayaklar gibi vücudun daha küçük bölgelerine yerleşir, ancak yaygın olabilir. Ters sedef hastalığı kırmızı, parlak, iltihaplı yamalara neden olur. Ters sedef hastalığında yamalar, kasıklarda, göğüslerde, koltuk altlarında ve genital bölgelerde görülür. Eritrodermik sedef hastalığı ise şiddetli ve çok nadir görülen bir sedef hastalığıdır. Bu form genellikle vücudun büyük bölümlerini bir kerede kapsar. Cilt neredeyse güneşte yanmış gibidir. Bu tip psoriazisli bir kişinin ateşinin yükselmesi ya da başka bir hastalığa yakalanması çok kolaydır. Bu tip sedef hastalığı yaşamı tehdit edici olabilir, bu yüzden bireyler hemen bir doktora görünmelidir” diye konuştu.

12-1-3-008.jpg

“KİŞİDEN KİŞİYE DEĞİŞİKLİK GÖSTERİR”

Sedef hastalığı belirtilerinin kişiden kişiye değiştiğinin ve sedef hastalığının türüne bağlı olduğunun altını çizen Örs, “Sedef bölgeleri, kafa derisi veya dirseklerde birkaç pul kadar küçük olabilir veya vücudun çoğunluğunu kaplayabilir. Plak sedef hastalığının en sık görülen belirtileri ise kırmızı, kabarık, iltihaplı yamalar, kırmızı yamalar üzerinde beyazımsı-gümüş pullar veya plaklar, çatlak ve kanayabilen kuru bir cilt, yamalar etrafında ağrı, yamalar etrafında kaşıntı ve yanma hissi, eklemlerde ağrı ve şişliktir. Bu belirtiler, her hastada aynı anda görülmez. Özellikle sedef hastalığının nadir görülen çeşitlerinde hastalar; tamamen farklı belirtilerle de karşılaşabilir. Sedef hastalığı olan çoğu insan farklı belirtileri olan döngülerden geçer. Aynı hasta belirli bir süre sonra daha da kötüleşmiş ve ilerlemiş belirtiler ile karşılaşabilir. Bazen, sedef hastalığı belirtileri tamamen kaybolabilir” şeklinde konuştu.

 

MİRAS GENLER, OLASILIĞI ARTIRIYOR

Bazı insanların sedef hastalığına yakalanma olasılığını arttıran genleri miras olarak aldıklarını ifade eden Örs, “Ailesinde sedef hastası bulunan bir kişinin hastalığa yakalanma ihtimali mevcuttur. Bununla birlikte, ailesinde sedef hastalığı ve genetik yatkınlığı olan kişilerin yüzdesi 2 ila 3 gibi küçük rakamlarda seyreder. Ayrıca Sedef hastalığının tedavisi yoktur. Tedaviler, inflamasyonu ve yamaları azaltmayı, cilt hücrelerinin büyümesini yavaşlatmayı ve plakları çıkarmayı amaçlamaktadır” dedi.

“İLAÇLARIN CİDDİ YAN ETKİLERİ VAR”

Sedef hastalığı tedavisinin üç kategoriye ayrıldığını aktaran Örs, “Topikal tedavilerde doğrudan cilde uygulanan kremler ve merhemler, hafif ila orta dereceli sedef hastalığını azaltmak için yararlı olabilir. Topikal sedef tedavisi, Topikal kortikosteroidleri, Topikal retinoidleri, Anthralin, D vitamini analoglarını, Salisilik asiti ve Nemlendiriciyi içerir. Sistemik ilaç tedavisi de orta ila şiddetli sedef hastalığı olan kişiler ve diğer tedavi türlerine iyi yanıt vermeyen kişiler, oral veya enjekte edilmiş ilaçları kullanmalıdır. Bu ilaçların çoğunun ciddi yan etkileri vardır. Doktorlar genellikle kısa süreler için onları reçete ederler.Bu ilaçlar da Metotreksatı, Siklosporini (Sandimmune), Biyologları ve Retinoidleri içerir. Işık tedavisinde ise sedef hastalığı tedavisinde ultraviyole (UV) veya doğal ışık kullanır. Güneş ışığı, sağlıklı cilt hücrelerine saldıran ve hızlı hücre büyümesine neden olan aşırı aktif beyaz kan hücrelerini öldürür. Hem UVA hem de UVB ışığı, hafif ila orta dereceli psoriazisin semptomlarını azaltmada yardımcı olabilir. Orta ve şiddetli sedef hastalığı olan çoğu insan, bu tedavilerin birleşiminden yararlanabilir. Bazı insanlar aynı tedaviyi tüm yaşamları boyunca kullanabilirler. Diğerleri de, cildinin kullandıkları tedaviye cevap vermemesi durumunda ara sıra tedavileri değiştirebilir” dedi.

12-1-4-004.jpg

HASTALIĞIN SEBEBİ STRES

Sedef hastalığını tetikleyen ya da kötüleştiren faktörler hakkında bilgi veren Örs, “Sedef genellikle içine kapanık, duygusal gereksinimlerini yansıtmayan, kendine güvensiz ve sosyal ilişkilerde başarısız kişilerde gelişir. Hastalığın ilk ortaya çıkışında, genellikle bir yakının ölümü gibi büyük stresler rol oynar. Yazın güneş ışıklarından fayda gören sedef hastalarında kış aylarında güneşin etkisini yitirmesi ve kuru-soğuk hava nedeniyle hastalık alevlenir. Güçlü ağrı kesiciler, kalp ve sıtma ilaçları da sedef hastalığını tetikler. Özellikle beta mikrobu olarak da bilinen boğaz enfeksiyonu çocuklarda önemli bir tetikleyici faktör olur. Güneş yanığı, kese, ağda gibi mekanik travmalar, sigara ve alkol,  enfeksiyon, hamilelik ve menopoz gibi hormonal değişiklikler ve düzensiz beslenme de sedef hastalığını tetikleyen faktörlerdir” diyerek sözlerine son verdi.

YİĞİT BERKAY ÇOPUR / YENİ HABER