Artık terörle mücadelede yeni bir döneme girilmesi ve teröre kim destek veriyorsa hesabını Türk milletine ve Türk adaletine vermesi ve bunun acilen uygulanması gerekmektedir. Terörle mücadele de çok daha sert politikalar bekliyoruz. Yeni ve güçlü Türkiye olacaksak bu uğurda kanuni düzenlemeler yeniden gözden geçirilerek revize edilmelidir. Beşiktaş bombalı saldırısı tüm milletin birliğini ve beraberliğini hedef alan  hain bir saldırı olarak tarihe yazılmış ve   yüreğimizi yaralamıştır. Bunun gibi saldırıları yapan, destekleyen , aracı olan kim varsa cezasını çekmelidir.

Sosyal medyada teröre destek veren öven kim varsa tutuklanıp hesabı sorulmalıdır. Polis ve askerin silah kullanması bu tür olayların en aza indirilebilmesi için elzem bir davranış olmalıdır. Çünkü Beşiktaş’taki canlı bombanın yakalanma anı bunu bize bir kez daha net bir şekilde göstermektedir. Bu olay Polisin artık uzaktan bu tür şüphelilerin yere yatmasını istemesi ve uymayanı da silahla yaralayarak yere yatırması zorunluluğunu göstermiştir. Bu tür yaklaşımların halk tarafından destekleneceği kanaatindeyim artık milletimiz bilinçlenmiştir kanunlara uyar ve bu tür uygulamaları hoş karşılar.

Araçların şehirlere girişlerinde sıkı kontrollerden geçerek şehir merkezine girmesi sağlanmalıdır. Temmuz darbesinden bu zamana Olağan Üstü Hal (OHAL) bile olsa   yol kontrollerinin daha sıkı yapıldığını söyleyenler olsa da gerçekte her araç aranmıyor, çünkü şehir ziyaretlerim de daha benim aracım ne Antalya girişinde  ne de  Konya girişinde hiç aranmadı bunun  pratik edilmesi ve kontrollerin sıklaşması  gerekmektedir. Buradan meclise sesleniyorum gerekli düzenlemeleri  yapın İdam ise idam.

      Gelelim şehitlik mertebesine ;

Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor;

Bir hilal uğruna yarab ne güneşler batıyor!

Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber

Sana ağuşunu açmış duruyor peygamber

Diyen Akif ne güzel mısralara dökmüş şehitlik mertebesini. Rabbim bizlere nasip eder inşaallah. Çevre ve şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki Kayseri de Çevik kuvvet polislerini ziyaretinde yaptığı konuşmada satır arasında  ‘’hepimiz birer şehit namzetiyiz. Allah nasip ederse ben de şehit olurum inşallah sizler de şehit olun.’’  dedi. Kimileri belki bunu yadırgamış olabilir veya bunun üzerinden eleştiri de yapabilir.

Kıyamete kadar batıl ile mücadelemiz devam edecektir bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bizler  Trablusgarb,  Kut’ül Amare, Çanakkale’de ve İstiklal savaşında  gazi ve şehit olan dedelerimizin torunlarıyız,  gazi ve şehit torunu bir neslin evlatlarıyız.   Bizim  inancımıza göre şehitlik bizlerin ulaşabileceği en mukaddes mertebedir. Şehitlik bir son değil bir başlangıçtır bu mertebe şehadet mertebesi ve bu kutsal bir yolun  ilk adımıdır. Bu millet tarihte de şehadet şerbeti içmeye koşarak gitmiş ve gidecektir.

İslamın ilk şehidi Sümeyya ve eşi Yasir ile başlayan şehitler kervanı hep sürecektir ve kıyamete kadar da devam edecektir. Pkk ile mücadele de 1984 yılında  ilk şehidimiz  olan Süleyman Aydın ne ilk şehidimiz idi ne de son şehidimiz olacak veya Mehmet Akif’in şiirine konu olan Çanakkale şehitleri veya Halis Demir gibi on beş temmuz şehitleri veya  Beşiktaş saldırısından sonra hayatlarını kaybeden 44 şehidimiz ne ilk şehitlerdi ne de son şehitlerimiz olacak ve biz şehitlerimizi tekbir sesleri ile o yüce ve kutlu şehadet mertebesine dualarla gönderdik göndereceğiz.

Düşmanın  maşası  hainlerin Suruç, Ankara, İstanbul Atatürk havalimanı,  Gaziantep, taksim veya karakollara yaptıkları silahlı,  bombalı  saldırıları  ile bu milleti bölemeyecekler bu vatanı parçalayamayacaklar   ve bunun gibi nice saldırılar ile bizi ayıramayacaklar . Bu tür saldırılar ile bizi yıldıramayacaklar,  birliğimiz ve beraberliğimiz tarih sahnesinde olduğu gibi ilelebet devam edecektir bundan kimsenin şüphesi olmasın.

Saygılarımla