Şenol Metin: 28 Şubat aynı zamanda bir soygun düzenidir

28 Şubat’ın yıl dönümün de açıklamada bulunan Eğitimciler Birliği Sendikası Konya 2 No’lu Şube Başkanı Şenol Metin, “28 Şubat, FETÖ Terör Örgütünün ulusal ölçekten küresel ölçekli terör örgütüne dönüştüren güç temerküzünün yapıldığı bir süreçtir. 15 Temmuz’a giden sürecin mayalanma evresidir. 28 Şubat, ekonomik anlamda da etkileri hala devam eden bir soygun düzenidir” ifadelerini kullandı.
Şenol Metin: 28 Şubat aynı zamanda bir soygun düzenidir

Eğitimciler Birliği Sendikası Konya 2 No’lu Şube Başkanı Şenol Metin, 28 Şubat’ın yıl dönümün de açıklamada bulunan Başkan Metin, “28 Şubat, Olimpos'a meftun bir kadronun siyasal hakimiyetini tesis ettiği 1908 Darbesi ile başlayan darbeler tarihimizin özel bir formudur. 28 Şubat’ın öncülü diğer askeri darbelerden ayıran boyutu, doğrudan İslam’ı, İslam’ın kamusal temsilini hedef almasıdır. 60’lı yaşlardaki bir Anadolu kadının muayene olabilmek için hastanede baş açık fotoğrafının istenebilmesi bu düşmanlığın seviyesini göstermesi bakımından semboldür. 28 Şubat, FETÖ Terör Örgütünün ulusal ölçekten küresel ölçekli terör örgütüne dönüştüren güç temerküzünün yapıldığı bir süreçtir. 15 Temmuz’a giden sürecin mayalanma evresidir” ifadelerini kullandı.

28 ŞUBAT AYNI ZAMANDA BİR SOYGUN DÜZENİDİR

28 Şubat’ı, bürokratik devletin milli demokratik devlete balans ayarı verdiği süreç olarak tanımlayan Metin, “28 Şubat, Hıra Dağının Çocukları ile Olimpos’un meftunları arasındaki mücadelede Olimpos’un meftunları adına bir çetenin oyuna müdahalesidir. Bu müdahale sosyo-politik ve sosyo-ekonomik yarattığı toplumsal travma hala atlatılamamıştır. 28 Şubat çetesine iktidar alanı oluşturmak uğruna araçsallaştırılan medya ve medyayı finanse eden kamu bankacılığı sisteminin yarattığı tahribatın ve kurulan soygun sisteminin iflas ettirdiği ekonominin tekrar rayına oturtulması ancak 2003’ten sonra 28 Şubat’ın mağduru kadrolara nasip olmuştur. 28 Şubat, Darbenin politik lideri Demirel ile darbe ekonomisinin yararlananı Faiz lobisinin ortak yapımı senaryo üzerine oynanmıştır. Fadime Şahinler, Müslüm Gündüzlerin bu senaryodaki rolü figüranlıktan öte değildir. 28 Şubat’ın politik lideri Süleyman Demirel’in başbakan olduğu 1992’de %20'lerden aldığı faizin vergi gelirlerine oranını, 1996’da %60'a yükseltmeyi başardı. 1997'de yarım Milli Görüş iktidarında % 42'ye çekilse de 28 Şubatta, faiz lobisinin ortakları ile müdahelesi sonrası 1997’den itibaren 2003'e kadar her yıl artarak % 95'e kadar çıktı. Şimdi %13 civarında olduğunu düşündüğümüzde ‘ki bu oran da çok yüksektir’ Soygunun boyutunu takdirlerinize sunuyorum. Ülkenin toplanan tüm vergilerinin yarıdan fazlasına 10 yıl boyunca 28 Şubat çetesi el koydu. 1997-2002 yıları arasında patronlarını fonlamaktan bankacılık işlemi yapamayan ve batan 20 banka için devletin doğrudan transfer ettiği tutarın 17 milyar dolardan fazla olduğu da değerlendirildiğinde 28 Şubat’ın aynı zamanda bir soygun düzeni olduğu ortaya çıkacaktır” şeklinde konuştu.

28 ŞUBAT EKONOMİK YÖNDEN ASLINDA DAHA BİTMEDİ

28 Şubat’ın ekonomik yönden aslında daha bitmediğini söyleyen Metin, “Tabi bu işlerin arkasında bir kadro var ve bu kadronun bugün bazı unsurları hala aktif. 28 Şubat’ta ekonomi yönetiminin tepesinde bulunan bazı isimlerin bugün siyaset yaptığı yerler analiz edildiğinde 28 Şubat’ın henüz bitmediği anlaşılacaktır. Birkaç isim; Cihan Paçacı: 28 Şubat’a giden süreçte batan bankalardan Etibank ve Şekerbank Genel Müdürlüğü, Halk Bankası, Ziraat Bankası Genel Müdürlükleri, 1996’da da ödül olarak milletvekili yapıldı. 2018’de İYİ Parti Genel Sekreteri olarak atandı. Ufuk Söylemez: Bugünlerde Halk TV’de daimi muhalefetlik görevi ifa ediyor. Batan bankalardan Dışbank’ın genel müdürü, ekonomi bakanı ve 28 Şubat’ta Demirel’in partisi DTP’ye geçen DYP Genel Başkanlığına aday olup 14 oy alan siyasetçi. Henüz millet ittifakı değerini farkedemedi. Kendi partisini kuracağı söylentileri var.

Faik Öztrak: 28 Şubat sonrasında ekonomik soygunun kamuya transferindeki en önemli kurum olan Bankacılık ve Denetleme Kurulu Başkanlığı ve Hazine Müsteşarlığı yaptı, halen CHP Genel Başkan Yardımcısı. Ayfer Yılmaz: 28 Şubat’a giden süreçte Hazine Müsteşarı, 28 Şubat’ta Bakan, İYİ Parti Kurucusu, 2019’da Mersin Millet İttifakı adına Demokrat Parti’den Belediye Başkan adayı…

Küçük bir Google arşiv araştırması ile eminim sizler daha çok veriye ulaşacaksınız. Demek istiyorum ki;

28 Şubat’ın siyasal, sosyolojik nedenleri ile birlikte ekonomi-politiği de çok belirleyicidir ve 1000 yıl süreceğini bilemem ama kadrolar birbirini yeniden üreterek devam ediyor. Bir 28 Şubat daha geçti. Bugüne dair pek çok değerlendirmemizde turnusol işlevi gören 28 Şubat’a dair çok şey yazıldı, çizildi. Yazılıp çizilmeli de. O günkü konjuktürde kendimizin, kurumlarımızın duruşları,28 Şubat’ın yanında, karşısında ya da ikircikli tavırları bugünümüze ışık oldu, sağlıklı değerlendirme yapabilmemize imkan veriyor. Özetle; 28 Şubat postmodern darbesi, toplum mühendisliği projesi olarak siyaseti, siyasetin kurumlarını ve STK’ları dizayn ederek yeni bir toplum düzeni dayatmıştır. Bunu yaparken de bir soygun sistemi olarak yeni bir ekonomik düzen dizayn etmiştir. Devlet geleneğimizin derin devlet ile legal devlet arasındaki, Bürokratik devlet ile siyasal devlet arasındaki, Küresel devlet ile milli devlet arasındaki, Fay hatlarının güç kullanarak dönüştürüldüğü, kadim çelişkilerin açığa çıktığı darbeler tarihimizde birbirinin devamı zincirin halkaları olarak tarihin kirli sayfalarında yerini almıştır.

Teyakkuzdayız, unutmadık, unutturmayacağız. Son ifade etmem gereken husus ise 28 Şubat’ın puslu havasında doğru bir duruş sergileyen güzel bir imtihan veren Şehit Muhsin Yazıcıoğlu’na ait. 28 Şubat’ta sürecinde duruşu ile Anadolu insanının gönlünde taht kuran Muhsin Yazıcıoğlu’nun “Müslümanların iktidarına engel oldunuz’ sözünü size söyletmeyeceğim.’’ sözlerinin bugün dahi yolumuzu aydınlattığını bugünlerde daha iyi anlıyoruz. Anlıyoruz değil mi!” sözlerini kullandı.

Etiketler :