Seydişehir ekonomisine MÜSİAD damgası

Seydişehir’de son 10 yılda üretimin kademeli olarak yükseldiğini ifade eden MÜSİAD Seydişehir Şube Başkanı Yasin Camcı, yapılacak hamlelerle Seydişehir’in bölgenin merkezi olacağını söyledi.
Seydişehir ekonomisine MÜSİAD damgası

Bu hafta söyleşi kuşağımızda Seydişehir MÜSİAD Başkanı ve Seydişehir’de mobilya üretimi, ticareti ile uğraşan Eminler Mobilya (Desemo) sahiplerinden Yasin Camcı ile Seydişehir MÜSİAD şubesinin kuruluş fikri, hikayesi ve Seydişehir ekonomisi konuştuk. Söyleşimizde Seydişehir’de son 10 yılda üretimin kademeli olarak yükseldiğini ifade eden Yasin Camcı, yapılacak hamlelerle Seydişehir’in bölgenin merkezi olacağını söyledi. Camcı ayrıca “İlçelerin gelişmesinin Konya’nın, Türkiye’nin gelişmesi demektir. Türkiye’nin gelişmesi de İslam âlemini gelişmesi anlamına geliyor” dedi.

seydisehir--(2).jpg

Kalkınmanın yerelden başlayacağına canı gönülden inanan biri olarak Seydişehir Ekonomisindeki olağanüstü gelişmelerin ve son olarak ta açılan MÜSİAD Şubesinin bizde de büyük bir heyecan oluşturduğunu belirterek ve tüm bu güzel gelişmelerin bir aktörlerinden bir olarak öncelikle sizi tanımak ve okuyucularımıza tanıtmak istiyorum…

1982 doğumluyum. Evli iki çocuk babasıyım. Bir kız bir oğlum var. Bu topraklarda büyüyüp yetiştim. Dedemden ve babamdan beri mobilyacılık yapıyorum. 8 yaşından bu yana bir fiil bu sektörün içerisindeyim. İmam Hatip yıllarımız çok aktif geçti. Milli Gençlik Vakfı’nda lise yıllarımızda aldığımız görevlerden dolayı kendimizi geliştirdik. Anadolu Gençlik’teki faaliyetlerimizin ardından AK Parti ile Seydişehir Gençlik Kolları’nda faaliyetler, üniversitede gençlik kolları başkanlığı yaptım. Sonra İl Yönetim Kurulu Üyeliği yaptım. Ardında Gençlik Kolları MKYK Üyeliği yaptım. Yine Denizli’de faaliyet gösteren Aksiyon Derneği’nin kurucu üyesiyim.

seydisehir--(3).jpg
Peki ticari hayatınızdan, faaliyetlerinizden söz etmeniz gerekirse neler söylersiniz. Ve şirketiniz hakkında küçük bir paylaşım yapmanızı istesek neler söylersiniz?

Mobilya imalatı yapan aynı zamanda mobilya alıp satan bir şirketiz. 150 metrekare bir yerde atölye kurduk. Amacımız Seydişehir’de, İnegöl’de, Kayseri’de ne yapılıyorsa onu yapmaktı. Bir dönem bize bu üretimi bırakıp mağazacılık yapın dediler. Ama biz dedemizden gelen bu mirası sürdürdük. Bugün ise 10 bin metrekarede üretim yapan 85 kişi çalıştıran Konya, Karaman, Antalya bölgesinin sektör bazında tanınmış bir üreticisiyiz. Marka Desomo olarak geçiyor. Eminler Mobilya olarak ismini hiç değiştirmedik. Eminler ismi dedemin adı Mehmet Emin olduğu için oradan geliyor.

Gerek gerçek gerekse tüzel kişilikler için hayatlarının en önemli noktalarıdır hedefleri. Bu manada sizin ve şirketinizin hedefleri neler?

Desemo, Türkiye genelinde 80 bayi olan bir firma. Yurt dışında 11 ülkeye ihracat yapıyoruz. Üretimi tamamlayalı 10 yıl oldu. Benim için en önemli 10 yıldı. Birinci 10 yılımızda hedefleri tutturarak bu günlere geldik. İkinci 10 yılımızda vizyonlu ve ufuklu bir bakış açısı yakalarsak, üçüncü 10 yıla Türkiye ve dünya markası oluşturabilecek bir şirketin temelleri atılmış olur diye görüyoruz. İkinci 10 yılın ana hedefi kendi özgün konseptini oluşturmak, mükemmel kalitede ürün yapmak ve yeni pazarlarla birlikte hizmet etmek.  Yaptırım sürecini tamamlamış bir fabrika var.  Bundan sonra yatırımlarımız markalaşma boyutunda olacak.

seydisehir--(5).jpg

Sohbetimizin en önemli noktalardan birine geçmek istiyorum. Siz, Seydişehir ve MÜSİAD. Bu üçlünün bir araya geliş serüvenini ve hatta daha öncesinde bu fikrin nasıl doğduğunu aktarır mısınız okuyucumuza?

2006-2007 yıllarında Denizli’de öğrenim görürken burada Genç İş Adamları Derneği kurma fikrim vardı. 7-8 kişiyle uğraştık ama o dönem için olmadı. Üniversitede olunca bu düşüncemizi gerçekleştiremedik. 2011 yılında bir hareketlenme oldu. 17-25 Aralık’tan artık bir şeyler yapmamız gerektiğini düşündüm. Birinci amaç burada iş adamlarını yem etmememiz gerekiyordu. İkinci amaç ise bu milletin artık bir araya gelip bir şeyler konuşabilme kültürünü yakalaması gerekiyordu. İlk başta yerel bazda bir fikir çıktı. Ama yerel bazda kuracağımız bütün derneklerin ömrü çok kısa olacaktı. Bunu uzatacak olan ve temsil eden MÜSİAD’tı. Biz yurt dışına açacak networku sağlayabilecek bir ağa girmemiz gerekiyordu ki bu işin sürekliliği olsun. Bunun adı MÜSİAD oldu. İlçelerdeki iş adamlarına el uzatılması için atılmış güzel bir adım olarak düşünüyorum. Bunu MÜSİAD Konya Şube Başkanı Lütfi Şimşek’e de ilettik. MÜSİAD’a girmek te çok zordur, çıkmak da çok zordur. Şimdi onları daha iyi anlıyorum. Lütfi Şimşek’e söylediğim ‘Siz ilçelerdeki ya da başka yerlerdeki iş adamlarına gelmediğiniz için, bu yapıyı başkalarına teslim eden sizsiniz, bu vebal sizin üzerinizedir’ dedim. Lütfi Başkan şok oldu. Şimdi aynı lafı böyle dolandırarak ederim ama böyle direkt söyleyemem. Sonra Lütfi Başkan Nasıl gidiyor, bir gelelim, gidelim derken aradan bir hafta geçmeden akabinde Konya MÜSİAD Yönetimini Seydişehir’de yapacak. Lütfen yemek hazırlıklarını yapın diye bir telefon geldi. Lütfi Başkan ve ekibinin hızı vardı. Ve şubemiz kuruldu.

Her başarıda olduğu gibi sizin bu çıkışınızın arkasında da kurduğunuz iyi bir ‘Takım’ın imzası var. biz bunu biliyoruz. Birde sizin ağzınızdan kurduğunuz takımın ayrıntıları hakkında bilgilendirir misiniz bizleri?

17-25 Aralık operasyonlarında birileri bir rüzgâr estirdi. Biz bu fırtınayla herkesi yıkar geçeriz diye düşündüler. Ama Allah buna müsaade etmedi. Rüzgâr tersine döndü. O yapıya kızgın arkadaşlar yapıyı biraz tetikledi.  Ama kolay olmadı. O iş adamlarını bir araya getirmek kolay olmadı. Bu ekibi oluştururken illa bir çizgide olsun diye düşünmedik. Bizim için mühim olan ahlaklı ticaret yapmasıdır. Bu noktada da ön çalışmalar yaptık.3 kişi, 5 kişi, 8 kişi derken gün geçtikçe sayımız arttı. İlk olarak 22 kişiyle genel merkeze başvuru yaptık. STK’larda görev aldım ama iş adamları derneğini yönetmek kadar zor bir şey görmedim. Çünkü hepsinin kendi bir dünyası var ve patron. İlk başlarda belli eziyetle çektik ama çok sağlam bir 12 kişilik bir ekibimiz var.İşin ticaretinde ve parasında değiller. İşin tamamen milli ve manevi duygularında olan sağlam bir kadromuz var.Mustafa Akman, Birhan Bal, Ömer Faruk Bezci, İbrahim Gönenç, Fatih Ayten, Sezai Erkal, Tahsin Işık, Mustafa Işık, Ahmet Kalay gibi isimlerle çalışıyoruz.Bu insanlar benden yükü almaya çok gayret ediyorlar. Biz MÜSİAD tabelasını astık ama bunun altında kendi isimlerinin olduğunu farkındalar. Bu çok önemli bir süreçti. Eğer bu oluşum MÜSİAD başarısız olacaksa Lütfen gelmeyin, gelmeyelim, yapmayalım. Çünkü bizden sonra gelecek neslinde önünü kapatmayalım. Bu kötü bir örnek olursa vebal olur. Birlik ve beraberlik noktasında Seydişehir’in çok kötü örnekleri var. İkinci yılımızı devirdik. İlk kuruluşta çağırdığımız bu yapıya inanmayanlar tekrar bu yapının içerisinde olmak istiyoruz diye teklifleri var.  Şu anda 31 üyemiz var.

yasin-camci.jpg

Şube açılış programı da muhteşemdi ve kendinden uzun süre bahsettirecek bir program oldu. O güne dönmenizi istesem neler anlatırsınız? O güne dair…  

Taze şube gibi görünüyoruz ama birçok şubeden daha eskiyiz. Resmi açılış anlamında biraz gecikmeler oldu. Melbourne ve Tokyo şubeleri bizim bu şubelerle anılmamız bizim için önemli. Bizim için asıl önemli olan MÜSİAD ailesinin bir ağı olmak. Dünya Başkanlar Toplantısında Seydişehir’in masası Washington, Münih, Hamburg masalarının olduğu yerde. Konya’nın Seydişehir ilçesini MÜSİAD’ın network ine dâhil etmişsiniz. Orada dünya ve ülke ticaretini konuşuyorsunuz. Neler yapılabileceğine katkı sağlamaya çalışıyorsunuz. Bu bizim için önemli olan budur. Seydişehir’e neler yapabiliriz? Sorusunun cevabı orada hâsıl olmuştu. Hazırlıklar noktasında arkadaşlarımız bana hiç iş düşürmedi. Maddi ve manevi olarak her şeyi hallettiler. Çok daha iyi ve büyük bir açılış yapacaktık. Kış dönemine denk geldiği için yapamadık. MÜSİAD tarihinde ilk defa Kuğulu’da açık hava toplantısı yapacaktık. Ama açılış ertelenince yapamadık. Ama biz söz aldık.

Seydişehir’in son 10 yılıyla birlikte önümüzdeki 10 yılı da düşünerek nasıl bir ekonomi beklediğini düşünüyorsunuz? Sizi, Seydişehir’i hatta bir nebze de Türkiye ekonomisini nasıl bir tablonun beklediğini düşünüyorsunuz?

Seydişehir ekonomisi 1968 yılına kadar tarım üzerine gitmiş. 350 tane leblebi tezgâhıylayetişen nohut leblebi yapılmış ve satılmış. 6 bin nüfuslu küçük bir memlekette başka yapılan bir iş yok. Etibank ile birlikte Seydişehir’in çehresi tamamen değişti. Sanayi memleketi olmaya başladı. Leblebicilik bitti. Tarım belli oranda azaldı. O zaman parada yoktu. Şimdiki gibi değil. Biz bu noktaysak dedelerimizin biriktirdiklerini yiyoruz. Onların birikimleriyle biz bu haldeyiz. Tamamen tüketim toplumuyuz. Ekonomi eviriliyor. Yan sanayi oluşmuyor. Yan sanayi hamlesi yapılıyor ama anlaşmazlıklar doğuyor. Yurt dışından getirdikleri makineler satmak zorunda kalıyorlar. Şirketi lav ediyorlar. Bugün o şirketteki makineleri alan firma bugün Türkiye çapında firma olmuş. O zamanki kötü hamle bir dahaki hamleyi yapmaya engel oluyor. Kaymakamımız Belediye Başkanımız birleşin 50 bin 100 bin TL bir çöpe atın. Bir görün kaybedince ne olacak. 100 bin kaybetmek sorun değil. Sorun bir ikinci bir hamlede millete 5 bin 10 bin verin dediğimizde hiç kimse yanaşmayacaktır. Onun kötü tarafı da bu. Alım satıma yönelik bir ticaret üretime yönelik hiçbir şey yok. Özelleşme ile birlikte insanların aklı başına geldi. İnsanlar artık ne yapacağız sorusu sormaya başladı. Bu da üretim hamlelerini tetikledi. 10 yıldır üretim kademeli olarak yükseliyor. Çok iyi noktalara da gideceğine inanıyoruz.

Sizin yaptıklarınız başarılarınız takdire şayan. Bunlarla birlikte beklentileriniz de olmalı. Bunlardan bahsetmek istiyorum. Biraz da mesajınızı yetkililere ulaştırarak bizde üstümüze düşeni yapmak isteriz. Bunlar neler?

Seydişehir’in MÜSİAD ile birlikte inanılmaz hamleleri var. Ortaya koyduğumuz vizyon ve güven duygusuyla birlikte fikirler atılıyor. Ortaya çok güzel işler çıkıyor. Bunda da Konya MÜSİAD’ın etkisi çok büyük. Lütfi Başkan ile Lojistik köy projesini konuşurken Konya- Antalya hızlı treninin Seydişehir’de duracağı söyleniyor. Hedefimize Seydişehir’de yükleme istasyonunu aldık. Kamuoyu oluştu. En son proje açıklanınca dediler ki yükleme istasyonu yok. Müsteşar Kemal Madenoğlu Bey’i aradım bunun yapılması gerektiğini uzun uzun anlattım.. Telefon trafiğiyle birlikte bugün itibariyle projede yükleme istasyonu onaylanmış durumda. Etüt çalışmalarının birçoğu bitti. Yakın bir süre içinde Seydişehir’de yükleme istasyonu kurulmuş olacak. Yükleme istasyonu demek liman kenti olmak demek. Buradan limana gönderme fiyatı da düşecek. Bu bizim için önemli ama dışarıdan gelecek yatırımlarda önemli. Buraların tercih edilmesi için bileşenleri bir araya getirmemiz lazım. İş adamlarını buraya davet ettiğinizde mesela burası alüminyum kenti diye anılıyor. Peki, insanlar neden hala Gebze’ye Çorlu’ya yatırım yapıyor. Neden buraya yapmıyor? Çünkü hiçbir avantajı yok. Buranın ulaşım problemini hızlı tren ile çözüldü. Bu önemli bir adım. İkinci adım biz sektörel bazda teşvikler istiyoruz. Termal turizm ve alüminyum yan sanayi yatırımlarında sektörel bazda 5. Teşvik bölgesi olmayı istiyoruz.Bu bölge bizim için çok önemli. Biz iş adamını çağırdığımızda ürettiği malı çok rahat sevk edebileceksin. Ucuz iş gücü, yatırım ve genel giderler çok düşük. Böyle olursa iş adamlarını çağırmaya bile gerek yok. Kendileri gelirler. MÜSİAD en büyük hamlesi başarabilirsek tarihte bizi anarlar. Seydişehir Organize Sanayiye doğalgazı getirmek için çok ciddi adımlar attık. İlçelerimizin gelişmesi Konya’nın gelişmesi dolayısıyla Türkiye’nin gelişmesi demektir. Türkiye’nin gelişmesi de İslam âlemini gelişmesi anlamına geliyor. Yapılacak 2-3 hamle ile Seydişehir’i 30 yıl ileriye atabiliriz.

seydisehir--(1).jpg

Bu güzel sohbet için teşekkür ederim. Verdiğiniz bilgiler ve vakit ayırdığınız için. Ancak her konuşmada olduğu gibi bu konuşma içinde istek, dilek ve temennilerinizi alarak bu sohbeti noktalamak isterim…

Konya MÜSİAD bizim için çok önemli. Bilgi ve tecrübe anlamında bize destekleri bizim önümüzü açıyor. Biz genel merkeze bağlılığımızı hissettiğimiz kadar Konya MÜSİAD’a da bağlılığımızı hissediyoruz. Bizim emeğimizin yanında onların desteği de bugünümüzde önemlidir. Mutlaka bizim emeğimiz var. Bizim emeğimizin yanında onların emeği de çok fazla. Ortada bir başarı varsa ekibimizin başarısıdır. İşin mutfağında onlar var. Öncelikle ekibime Mustafa Akman, Birhan Bal, Ömer Faruk Bezci, İbrahim Gönenç, Fatih Ayten, Sezai Erkal, Tahsin Işık, Mustafa Işık, Ahmet Kalay, Hüseyin Gürpınar ve yönetimimizin hepsine teşekkür ediyorum. Ben Lütfi Şimşek’e Konya MÜSİAD ailesine, Mehmet Ali Korkmaz’a ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Abim Mehmet Emin Camcı’ya çok teşekkür ediyorum. İşlerimizin temelinde hep o vardı. Eşime de sabrından dolayı teşekkür ediyorum. Çünkü beni bu sürede inanılmaz destekledi.