Zor bir dönemden geçiyoruz, aslında Osmanlı’nın son 100 yılında başlayan İslam Dünyasının yenilgiler sürecinin son virajına gelmiş bulunuyoruz…

Bu süreçte Şeytanın Askerleri olarak adlandırdığımız Siyonizm, Emperyalizm, Komünizm ve dolayısıyla da, ABD, Rusya, İngiltere, Almanya, Fransa, İsrail merkezli kurgulanan oyunların son aşamasına gelindi... 

Şimdi çok önemli iki hamle yapacaklar gibi görünüyor, birincisi IŞİD gibi terör örgütlerinin Şiileri öldürmesini ve dolayısıyla da Irak’ta bir Mezhep Savaşının çıkmasını sağlayacaklar…

Tabi bu süreçten sonra ikinci aşama gelecek, oda İngiltere ve ABD destekli İran’ın bölgeye sokulması süreci…

Daha sonrada Irak, Suriye, Lübnan şeklinde uzanan bir Şii hilali olacak.

Ve önemli konu ise bu bölgedeki Türkiye etkisi tamamen ortadan kalkacak, Türkiye güçsüzleştirilecek, yıllarca korunarak Ahir Zamana getirilmiş olan Ehli Sünnet inancının gücü ortadan kaldırılacak…

Bunu Suudi Arabistan, İran koalisyonuna, Türkiye’den de Feytullah Paşanın örgütü ile CHP ve o çizgide bilerek ya da bilmeyerek giden MHP ve diğer küçük partilere yaptırmak istiyorlar. 

Ekmeleddin İhsanoğlu gibi bir ismi hem de CHP’nin tabanına rağmen Kemal Kılıçdaroğlu’nun ağzından MHP desteğiyle piyasaya sürmeleri bundandır…

Aslında bu tam olarak, İslam’ı değiştirilmiş, zayıflatılmış, tahrif edilmiş bir din hale getirerek, İslam Coğrafyasının da bir daha ayağa kalkamayacak şekilde başının kesilmesi operasyonudur.

Türkiye’ye İrancı diyenlerin el altından İran ile nasıl aynı çizgide olduklarını çok rahat bir şekilde zaten görebilirsiniz, Türkiye’ye Sünnici diyenlerin el altından nasıl IŞİD gibi örgütlere destek olduklarını da görebilirsiniz.

Bugün itibariyle IŞİD’in en önemli destekçisi Suudi Arabistan’dır, her ne kadar Suud dışişleri bakanı bunu reddediyor gibi görünse de gerçek budur…

Kesinlikle Türkiye son kaledir, eğer Türkiye düşerse bugün İslam Coğrafyasında Peygamber Efendimizden bugüne korunan Ehli Sünnet anlayışını tamamen bitirme planları tam anlamıyla uygulanmış olacaktır…

Biz daha önceki yazılarımızda da ifade ettik, asıl hedefte olan Recep Tayyip Erdoğan değildir, asıl hedefte olan Türkiye’dir. Şunu çok iyi bilmektedirler eğer Recep Tayyip Erdoğan’ı etkisizleştirirlerse, Türkiye’yi etkisizleştirecekler…

Zira Recep Tayyip Erdoğan kesinlikle sadece bir politik figür değil bugün itibariyle kurucu bir Türkiye lideridir. Ne yapmak istediğini, nasıl bir politika takip ettiğini, neyi yıktığını ve neyi güçlendirdiğini bugün itibariyle yukarıda saydığımızın dünya jandarması güçler çok iyi bilmektedirler…

Oynanmak istenen büyük oyunu çok iyi görmek zorundayız, İslam dini Allah’ınızı severseniz hiçbir Müslüman’a bir başka Müslüman’ı mezhebinden dolayı öldürme hakkı tanır mı? Bir insan Sünni olduğu için, Şii olduğu için öldürülür mü?

Ama bakın öldürülüyor, öldürülüyor ve Türkiye hiçbir zaman, Selçuklu ve Osmanlı’da buna dâhildir, mezhepten dolayı insan öldürmemiş, mezhepsel kavgaları hiçbir zaman körüklememiş, "aynı Kâbe’ye secde eden herkes kardeştir", demişse de bu ateşin içine itilmek istenmektedir.

Kılıçdaroğlu ne yaptığını bilmeyebilir ama Kılıçdaroğlu’na sufle yapanlar ne yaptığını çok iyi bilmektedirler.

Bir taraftan Türkiye’ye İrancı yaftası yapıştırılmaya çalışılırken, bir taraftan ise Sünnici yaftası yapıştırılmaya çalışılıyor…

Oysa Türkiye hiçbir zaman böyle bir çizgide olmadı, olmazda… Recep Tayyip Erdoğan’ında, Ahmet Davutoğlu’nun da, Abdullah Gül’ün de beslendiği inanç kaynakları hiçbir zaman insanları ayrıştırmaya, bölmeye müsaade etmez.

Bu ülkede AK Parti iktidarından önce Kürt kardeşlerimiz birçok alanda Kürtçe bile konuşamıyordu ama bakın bugün mahkemelerde isterlerse onlara tercüman tahsis edilmektedir, hatta Kürtçe eğitim veren okullar bile açabilirler…

Bunların hepsi AK Parti döneminde olmuştur…

Aleviler görmek istemiyorlar, tamamen dış güçlerin onları yönlendirdiği CHP, Ateizm, Kemalizm çizgisinde kalmak istiyorlar ama bakın bakalım Cumhuriyet tarihine, Alevilerle Ak Parti iktidarı kadar başka hiçbir iktidar ilgilenmiş, onlara değer vermiş mi?

AK Parti bölmek için değil, birleştirmek için mücadele ediyor, karşında gerçekten çok büyük bir güç var, yanlarına Suudi Arabistan, İran gibi iki önemli aktörü aldılar. Diğer taraftan Suriye, Mısır, Afganistan, Irak tamamen oyun alanları haline geldi…

Ve son kale Türkiye’ye çok ağır bir şekilde saldırıyorlar…

Ama İnşa Allah, bu millet Çanakkale’de olduğu gibi bunların çatılarını başlarına yıkacak…

Gün doğmadan neler doğacak, Rabbizülcelalimizin de hesabı var ve İnşa Allah Batıl Zail olacak…

Tek ki “inananlar ancak kardeştir” bunu bilerek yaşamımıza, kararlarımıza yön verelim…