Şıklık ve zarafet Huuu Moda Evi’nde

Konya’da 8 yıl önce Kevser Köprülü Serper’in girişimleriyle hizmete giren Huuu Moda Evi, şıklık ve zarafeti isteyenlerin uğrak noktası haline geldi. Kişiye özel elbise, abiye ve gelinlik modelleriyle hanımların gözde noktalarından birisi olan Huuu Moda Evi, aynı zamanda dünyaca ünlü Dilek Hanif markasının Türkiye’deki tek bayisi olma özelliğini taşıyor. Tasarımcı Tuğba Köprülü’nün elinden çıkan özel tasarım kıyafetler yıllar geçse de şıklığını korumaya devam ediyor. İşletme Sahibi Kevser Köprülü Serper, başarı hikâyelerini Yeni Haber okurlarıyla paylaştı.

Sizi tanıyabilir miyiz?

Anadolu Üniversitesi İngilizce öğretmenliği bölümünden mezun oldum. Bu işe evimde çanta satarak başladım. İlk olarak İzmir’ de yer alan bir firmayla anlaşma sağladım. Evimin salonunu dükkân haline getirdim ve evden çanta satmaya başlayarak işe giriştim. Bir buçuk yıl geçti ve fark ettik ki artık evdeki yerimiz bu iş için yetmiyor. Ablam Tuğba Köprülü de o dönemde olgunlaşma enstitüsünde okuyordu. Ona, para kazanmak, ticaret yapmak istediğimi dile getirdim. Beraber yapalım mı diye bir teklif sundum. Annem erken vefat ettiği için, beni büyüten ablamdır ve hayatımın en önemli anlarında her zaman o yanımda olmuştur. Destek verdi ve elimden geleni yaparım dedi. Olgunlaşma enstitüsündeki iki usta öğretici, ablam ve ben birlikte yola çıktık. O dönemde ben sabahtan akşama kadar çanta ve ayakkabı siparişi alıyor ve satıyordum. Akşam beşten sonra ablam ile öğretmenler gelip dikiş dikiyorlardı ve daha sonra onları da satıyorduk.

İlk iş yerinizi açma sürecinizi anlatır mısınız?

Yaklaşık elli yıllık harabe bir binayı tuttuk, kendimiz düzenleriz dedik ve çalışmaya başladık. Fakat sonrasında olgunlaşma enstitüsündeki öğretmenlerimiz gece çalışmanın zor olduğunu belirttiler ve işten ayrıldılar. Ablam da bu konuda yeterli bilgiye sahip olmadığını hissetti, bana tek başıma işleri yürütebileceğimi belirtti ve Türkiye’ de yılda sadece yedi kişinin okumaya hak kazandığı İstanbul Moda Akademisi’ ne başvurdu. Türkiye’nin önde gelen modacılarının mezun olduğu o akademiye girme hakkı elde etti. Orada okurken aynı zamanda dünyaca ünlü marka olan Dilek Hanif’te staj yapmaya başladı. Ben burada tek başıma kaldım. İşlerimiz ayakkabı ve çantayla bir yere kadar ilerleyecekti. Bu sebeple biz de Dilek Hanif bayiliği alma kararı aldık. Binayı güzelleştirdik ve Dilek Hanım’ı açılışımıza davet ettik. Açılışımıza da ilgi yoğun oldu. Ablam açılış için Konya’ya geldi ve sonrasında tekrar İstanbul’a döndü. Yaklaşık dört yıl kadar tek başıma işleri yürüttüm.

İşletmenizdeki ürün çeşitliliğini artırdığınız dönemden bahseder misiniz?

Dilek Hanif’in bayisi olduktan sonra ayakkabı ve çanta satışını kestik. Sadece kıyafet üzerine satış yapmaya başladık. Dilek Hanif ile bayiliğimiz devam ederken yine ünlü ayakkabı ve çanta markası Nursace’nin bayiliğini de aldık. Burayı dört yıl kadar tek başıma idare ettirdikten sonra ablama gel yoksa devam edemeyeceğim dedim. O da hayatımın hiçbir anında beni yalnız bırakmadığı için teklifimi kabul etti ve yanıma geldi. Dilek Hanım yanında kalması için ablama çok ısrar etti ama beni kırmayarak Konya’ya kesin dönüş sağladı. Dilek Hanif bayiliği ve Nursace ayakkabı ve çantaları satmaya devam ettik. Bu süreçte kişiye özel yaptığımız kendi üretimlerimizi canlandırdık. Daha sonra abiye üretmeye başladık. Dilek Hanif ürünlerinin maliyetleri giderek yükselince kendi üretimimize ağırlık verdik.  Şuanda bünyemizde Nursace ayakkabı ve çantalarımız, hazır giyim abiyelerimiz, kişiye özel tasarımda günlük bluz ve pantolondan gelinliğe kadar her türlü hizmeti verebiliyoruz. Ferace, pardösü, gelinlik, nişanlık ne istenirse buradan dikişi temin edebiliyoruz.

Huuu Moda Evi’nin ismi nereden gelmektedir?

Hiçlik makamında olmayı çok isteriz ama insanız. Sadece duyan gelsin manasında bu ismi verdik. Asla tekiz, özeliz demedik. Söylenişiyle ve anlamıyla çok manidar bulduğumuz Huuu ismini işletmemize verdik.

Eski binanızdan şuanda hizmet verdiğiniz işletmenize taşınma sürecinizi anlatır mısınız?

Kötü mülk sahibi bizi mülk sahibi etti diyebiliriz. Eski binamız yıkılma sürecindeydi. O dönemde kiralar da çok yüksekti ve ne yapacağımızı çok düşündük. Şükürler olsun Rabbim dualarımızı duydu. Umreye ilk gittiğimde ve Kabe’ yi gördüğümde, diğer dualarımla birlikte Allah’tan bir dükkan ve içinde içine bol müşteri istedim. Rabbim dualarımı kabul etti ve burası nasip oldu. Tabi bunun için de çok çabaladık.

Konya’da üst düzey marka ve fiyatları ortalamanın üzerinde olan ürünleri satmayı nasıl başardınız?

Tamamen kaliteye önem verdik. Konya’nın insanı gerçeği, güzeli, kaliteyi çok iyi bilir. Ayrıca Konya, Türkiye’nin en önemli şehirlerinden birisidir ve Anadolu’nun ortasında yer alan geçmişte başkentlik yapmış bir medeniyet şehridir. Diğer şehirlere bakıldığı zaman Konya’nın düğünleri çok daha görkemli olmaktadır. Kız isteme, kına, nişan, söz, düğün, tirit, kazan açma hepsi farklı bir şölen ile kutlanmaktadır. Konyalılar her organizasyona da ayrı önem verdikleri için kıyafet tercihlerinde de aynı özeni göstermektedirler. Bu sebeple özel günler için yüksek kaliteli ve özel ürünler şehrimizde tercih edilmektedir.

Konya, 8 senede Huuu Moda evine alıştı mı, sürekli alışveriş yapan sabit müşteri kitleniz bulunmakta mıdır?

Öncelikle sabit müşteri kitlemiz tabi ki vardır. İşimiz sürekliliği olan bir iştir. İnsanlar düğün yapmaya karar verince kız isteme sürecinden düğün dönemine kadar her bölüm için kıyafet tercihlerinde bizimle irtibatta olmaktadırlar. Bu güne kadar da müşterilerimiz genellikle tavsiyeyle sağladık. İhtiyaca yöneldik, günlük giyim her türlü bulunur fakat abiyeyi gönlünüze göre bulmanız çok zordur. Müşterilerimiz bizden helallik alarak çıkarlar. Süreçte provalarda ne kadar emek verildiğini bilirler. Çünkü, bir ayakkabı, çanta satmakla abiye çıkarmak birbirinden çok farklıdır ve el emeği vardır. Bizi zorlayan müşteriye bu güne kadar hiç denk gelmedik. Genellikle buradan mutlu ayrılırlar.

Şehir dışına ürün gönderiyor musunuz?

Cihanbeyli’den bir müşterimizi Almanya’ ya gelin ettik. Onun kıyafetlerini tasarladık. İstanbul’dan Konya’ ya bir düğüne misafirliğe gelen hanım için abiye tasarladık ve İstanbul’ a gönderdik. Burada provalarını yaptı, satın alma işlemini yaptı ve sonrasında ürününü kargoladık. Gaziantep’ e, Kahramanmaraş’a kargoyla ürün gönderdiğimiz müşterilerimiz de oldu.

Huuu Moda Evi olarak önümüzdeki süreçte nerede olmak istersiniz?

Konya’ da aynı gündeki üç düğünde üç gelinlik ve ayrı ayrı ailelere elbise temin etmeyi çok isteriz. İnsanları güzel kıyafetler içinde görmekten mutluluk duyuyoruz. Yaptığımız işi severek yapıyoruz ama kalitesine de güveniyoruz. İnsanların güzel günlerinde yanında olmak çok güzel bir duygudur. Bazen diyoruz ki, iyi ki kefenci değiliz, iyi ki iyi günlerde yanlarındayız. Ablam da alanında yeterli bilgiye sahip olduğu için daha iyi yerlerde olmayı hak etmektedir. Onun dileği de İstanbul’da popüler bir marka haline gelmek diyebiliriz.

Kadın girişimci olarak kendilerini geliştirmek isteyen hanımlara neler tavsiye edersiniz?

Önce sabır, sonra azim diyoruz. Bir iş yeri açarken herkes iyi iş ve fazla müşteri beklentisinde olur ama bir zamana ihtiyaç vardır. Çok sabırlı olmanız gereklidir İnsanları sevmeye ve kalp kırmamaya özen gösterilmelidir. Her gün yeni bir başlangıçtır. Her gün dükkanımızı açarken aynı dua ile içeriye gireriz. Bir hafta boş oturursanız da bir gün mutlaka müşteri gelir. Ne zaman geleceğini bilemeyiz. Bu sebeple her gün aynı azimle devam etmeniz gerekmektedir. Yaptığınız işi sevip kendinize güvenmeniz en önemli kriterdir. Kimseden alkış, takdir beklemeden herkese aynı gözle bakmalısınız.

Huuu Moda Evi olarak sektörünüzde yer alan diğer firmalardan farkınız nelerdir?

Konya’ da provalı giyimi sadece biz satıyoruz. Bünyesinde bizim kadar büyük atölyesi olan, bizim gibi donanıma sahip başka marka yoktur. Bu kadar iddialı olmamızın sebebi de ablamın aldığı eğitimden kaynaklıdır.  Yaptığı işin bu kadar çok sigortası olan başka yer yoktur. Müşterimiz bizden özel gün için aldığı abiyeyi gün gelir farklı bir yerde yine giymek isteyebilir. Herhangi bir sorunla karşılaştıklarında, üründe değişiklik talep ettiklerinde malımızın her zaman arkasındayız. Aradan yıllar geçse de yine değişikliğini yapar, ilk günkü gibi teslim ederiz.

RÖPORTAJ: HÜSEYİN KOYUNCUOĞLU