Dr. Ramazan Tuzla

Dr. Ramazan Tuzla

Şimdi tahsilat zamanı, şimdi taksiratı affettirme zamanı

Şimdi tahsilat zamanı, şimdi taksiratı affettirme zamanı

Son on yıllık sürede, Türkiye’nin en kazançlı yılının 2013 yılı olduğu hususunda en ufak bir şüphem yok.

Bu satırlar, bir deli saçması gibi gelebilir kimilerine. Haklıdırlar. Türkiye delisi bir kalem olabilmek, elde edeceğimiz nişan ise; ne mutlu o deliliğe, ne mutlu deli saçması o sözlerin sahipliğine…

Türkiye, 2013 yılına kadar çok şeyler kazandı. Bunların başında istikrarı, milli gelirin on bin dolara ulaşmasını, dünya siyasetsindeki itibarını, başını kaldırabilmesini, medet bekleyen mazlum Müslümanlara el uzatmasının gönüllerde elde ettiği yeri ve hamiyetperverliğinin eşsiz örneklerini sayabiliriz.

Bunlara elbette kıymet yetmez.

2013 yılı sonuna kadar Türkiye bunları kazandı ve kazancını kuvvet olarak kullandı mazlumların himayesinde.

Peki, 2013 yılında ne oldu ki, Türkiye en kazançlı yılını geçirdi?

2013 yılı sonunda Türkiye, Türkiye’yi kazandı bir daha kaybetmemek üzere.

Uçurumun kenarına getirilmiş bir milletin kaderi yeniden yazıldı 17 Aralık’tan sonra ve 2013 yılı sonunda Türkiye, Türkiye insanını yeniden kazandı.

Koynunda besleyip büyüttüğü bir mahlûkun yılan olduğunu öğrendi; zehirini zerk etmesine fırsat bulamadan.  Ve Türkiye sağlığını kurtardı, kanını kirleten bir virüsün elinden.

Bu millet, çok düşmanlar gördü ve bu günlere geldi. Mert düşmanlarına karşı hiçbir zaman eğilmedi ama düşmanın mertliğine de saygı duydu. 2013 yılında öyle bir düşman ile tanıştı ki, yedi düvel halt etsin onun yanında. Türkiye, bu düşmanı tanıdı ve yarınlarını kazandı, dost yüzlü hainin elinden kurtararak.

Türkiye, Türkiye’yi kazandı 17 Aralık’ta ve bu kazanca kıymet biçilemez.

Bu necip millet, bu büyük kazancın öncesinde gaflet boyutundaki ihmaller için özür alacaklıdır Devleti yöneten insanlardan. Bu özür, söz ile birkaç defa dillendirildi ve bu sözlerin samimiyetinden şüphemiz yok.

Söz ile özrün yetmeyeceği ortadadır. Bu millet, bu düşmanın en küçük parçasının dahi devlet bünyesinden atılması için hareket beklemektedir, icraat beklemektedir ve fiil beklemektedir.

Fiili özür, gafletin telafisi için bu düşmanın nerede bir ini, kime karşı bir kini varsa yok etmek; bu düşmanın bitini dahi yaşatmamaktır.

Bu millet, bu özrü beklemektedir iktidar sahiplerinden.

Geç kalınmamalı, geceye kalınmamalı; erkenden yola çıkılmalı ve yol alınmalıdır. Bu yol Türkiye’nin yıllarını almamalı ve zağarların yalları önlerinden alınmalıdır. Yeniden beslenip büyümelerine müsaade edilmemelidir.

İnlerine girileceğine dair sözler, şu zamanların önceliği olmalı ve inim inim inletilen masum yüreklerin ahı yerde kalmamalıdır.

Türkiye, 2013 yılında Türkiye’yi kazandı sinsi bir düşmanın elinden ve alacağını hemen tahsil etmek zorundadır.

Bu alacağın yapılandırılmasına, taksite bölünmesine, cezalarının affedilmesine bu milletin rızası yoktur.

Şimdi tahsilât zamanıdır, şimdi taksiratı affettirme zamanıdır ve şimdi takiyyenin hesabını sorma zamanıdır.

Türkiye sevdalıları için;

Duânızı eksik etmeyin efendim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Dr. Ramazan Tuzla Arşivi
SON YAZILAR