Gündemimiz seçim malum. Şuan herkeste bir seçim telaşıdır gidiyor. Televizyonlar, gazeteler, sosyal medya seçim konuşmalarıyla doldu taştı. Çok yakında adaylar kesinleşecek ve iletişim daha da yoğunluk kazanacak. Artık siyasal iletişim çok daha dikkatli yapılması gereken, strateji gerektiren bir iletişim tarzı olmaya başladı. Eskiden adaylar bol keseden vaatlerle seçmeni kandırabiliyordu. Fakat artık seçmenlerin beklentisi ve bilinç düzeyi çok daha yukarıya tırmandı. Artık seçmenler boş vaat veren adaylara prim vermiyor. Kimin neyi gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceğini biliyor. Eskinin yol, köprü, okul ve hastane vaatleri artık küçük hedefler olarak görülmesinin yanında, zaten yapılması zorunlu görevler olarak görülüyor. Vaat kategorisine bile girmiyor.

Adayların özellikle dikkat etmesi gereken yapamayacağı şeylerin vaatlerini vermemeleridir. Her şeyi yaparım stratejisiyle boş vaat vermektense uzman olduğunuz alanda spesifik vaatler vermek seçmen için daha ikna edici olur. Yaşamı boyunca spor dünyasında olan birinin şehir planlamasıyla, tarımla ya da işsizlikle ilgili vaatler vermesi seçmene çok gerçekçi gelmeyecektir. Oysa spor yatırımları, oluşturulacak spor kompleksleri ile ilgili vaatler vermek adayı seçmenin gözünde daha gerçekçi bir konuma yerleştirecektir. Kişilerinde markalardan bir farkı yoktur. Onlarında belirli niteliklere konumlandırılması gerekir. İnsanların zihnine aday olarak belirli bir alanda uzmanlığı olan ve proje üretebilecek nitelikte kişi olduğunuzu kazımanız lazım. Nasıl ki hem güvenli hem spor hem hızlı hem az yakan bir araba olmayacağı gibi her şeyi yapan bir aday da olması mümkün değil. İnandırıcı değil. Bu nedenle siyasi vaatleri verirken mesajların kendi uzmanlık alanınız içerisinde olmasına dikkat etmeniz gerekiyor. İnsanlar artık gerçekleşecek vaatlere prim veriyor. Nasıl ki klasik bir ürünle siyasi ürün arasında fark yoksa siyasetin tüketicisiyle klasik tüketici arasında da çok fark yok.

Tabi tüm belirli bir alan yatırım yaparken bunu tüm araçlarda söylemeniz çok önemli. Projelerinizi daha detaylı anlatabilmek için sosyal medya etkin bir araç. Adaylar fotoğraf, video ve blog yazılarıyla projelerini anlatabilir, seçmenleriyle sıcak bir iletişim kurabilir. Adayın oluşturacağı bir blog platformu hem kendisini daha yakından anlatmak hem de projelerini anlatmak için iyi bir fırsat. Sosyal medya yine siyasette bu dönemde de etkin güç olacak gibi duruyor. Fakat sosyal medyayı kullanırken de adayların çok dikkatli olması gerekiyor. Söyleyecekleri bir söz bir anda yaptıkları tüm yatırımları boşa götürebilir. Diğer kitle iletişim araçlarındaki davranışlarıyla sosyal medyadaki davranışların örtüşmesi çok önemli. Televizyona çıkarak gençlerle iletişim kurmayı çok sevdiğini söyleyen bir aday sosyal medyada gençlerin sorularını umursamaz, cevap vermez ya da ters cevaplar verirse o zaman bu tutarsızlık adaya oy vermeme olarak geri döndüğü gibi bir anda sosyal medyanın diline de düşürebilir. Bu nedenle her aracı dikkatli kullanmak şart. Sosyal medyanın gücü ortada. Bir anda insanların gözünde fenomen de olabilirsiniz, bir anda siyasi kariyerinizi yerle bir de edebilirsiniz.