Sorun; İşsizlik değil

Sorun; İşsizlik değil

Konya Sanayi Odası tarafından 2000 yılından bu yana yayınlanan Lonca Dergisi, yeni sayısında mesleki ve teknik eğitim konusunu mercek altına aldı. Dünyanın en iyi mesleki sistemlerinden birisi olarak gösterilen Almanya’daki dual eğitim sisteminin yanı sıra, özel sektör temsilcileri ve kamudan görüşlere de yer verilen dergide, Türkiye’de asıl meselenin işsizlik değil, mesleksizlik ve mesleki uyumsuzluk olduğuna dikkat çekildi. Çözüm olarak ise, üretim odaklı bir mesleki eğitim sistemi işaret edildi. 
Lonca Dergisi 48’inci sayısında, son zamanlarda kamuoyunda sıkça gündeme gelen nitelikli eleman ve mesleki eğitimle ilgili sorunları, kamu ve özel sektörün çözüm önerilerini sayfalarına taşıdı. Yazı işleri Müdürlüğünü Konya Sanayi Odası Basın Müşaviri Fatih Ulutaş’ın yaptığı dergide; TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Konya Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükcü, MEB Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Osman Yıldırım, Konya Sanayi Odası Mesleki Eğitimden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Hüsamettin Sönmez, Konya İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mustafa Yılmaz, Konya Çalışma ve İş Kurumu Müdür Vekili Ömer Tokgöz, Selçuk Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Necmettin Tarakçıoğlu ve Dünya Gazetesi Yazarı Dr. Rüştü Bozkurt’un görüşleri bulunuyor. Dergide ayrıca TOBB AB Dairesi Uzmanı Esin Özdemir’in Alman mesleki eğitim sistemini inceleyen “Alman Mesleki Eğitim Sistemi ve Türkiye ile Karşılaştırılması” başlıklı inceleme yazısına da yer verildi. 
“Mesleki eğitim yeniden ele alınmalı”
Derginin başyazısını kaleme alan Konya Sanayi Odası Başkanı, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Memiş Kütükcü, Türkiye’nin mesleki eğitim konusunda topyekün değişikliğe gidecek bir reforma ihtiyacı olduğunun altını çizdi. Sanayinin ihtiyaç duyduğu insan kaynağı ile mevcut insan kaynağı arasındaki mesleki uyumsuzluğu ‘nitelik uçurumu’ olarak niteleyen Başkan Kütükcü, “Son birkaç yıldır düzeltmeler yapılsa da, yıllarca ihmal edilen, ilgi kaybına uğrayan mesleki ve teknik liseler, bugün maalesef Türkiye’nin ihtiyacını karşılamıyor. Bunun için ülke olarak mesleki eğitimi yeniden ele almalı, topyekün bir düşünce devrimi yapmalıyız. Sadece öğrencileri değil, velileri de mesleki eğitim sisteminin ve üretimin önemine ikna etmeliyiz. Bu noktada hepimize büyük sorumluluklar düşüyor” ifadelerini kullandı. 
“İnsana yapılan yatırım zayi olmaz”
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ise, insana yapılan yatırımın zayi olmayacağının altını çizerek, mesleki eğitim konusundaki düzenlemelerin en acil ihtiyaçlardan birisi olduğunu vurguladı. Hisarcıklıoğlu, TOBB’un bu konudaki yaptığı çalışmalardan bahsederek,  “Asıl ihtiyacımız olan kaliteli ara eleman yetiştirecek bir mesleki eğitim sistemi oluşturmak ve insanımızı doğru bilinçlendirerek bu alanlara yönlendirmektir” dedi. 
Demografik fırsat 
MEB Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Osman Yıldırım, Birleşmiş Milletler verilerine göre 2040 yılında Türkiye’nin sahip olacağı işgücü miktarının 64 milyon 800 bin ile en yüksek seviyeye ulaşacağını bildirerek, bunun ‘demografik bir fırsat’ olduğunu belirtti. Türkiye Mesleki ve Teknik Eğitim Stratejisi ve Eylem Planı’ndan bahseden Yıldırım, teknolojik altyapısı güçlü ve daha çok talep edilen bir mesleki eğitim sistemi hedeflediklerini, bu hedef doğrultusunda çalıştıklarını söyledi. 
“Alan açılırken piyasa ihtiyaçları dikkate alınmalı” 
Özel sektörün teknik eleman problemine dikkat çeken Konya Sanayi Odası Mesleki Eğitimden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi ve İntermak A.Ş. Genel Müdürü Hüsamettin Sönmez de, meslek liselerinde alan-dal açılırken ve bu alanların kontenjanları belirlenirken piyasa ihtiyaçlarının mutlaka dikkate alınmasını istedi. Sönmez, mesleki eğitim sorunlarını çözmek için artık kitlesel çözüme dönük bir eyleme geçilmesi gerektiğinin altını çizdi. 
 İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mustafa Yılmaz, mesleki eğitimin, eğitimin her alanında olması gerektiğini vurgularken, Konya Çalışma ve İş Kurumu İl Müdür Vekili Ömer Tokgöz, 2014 yılının ilk 6 ayında Konya’da 6 bin 863 kişinin temininde güçlük çekildiğini, en fazla güçlük çekilen mesleğin ise gaz altı kaynakçılığı olduğunu söyledi. Tokgöz, Konya’da sektörlere göre en yüksek açık işin yüzde 4.7 ile imalat sektöründe olduğunu sözlerine ekledi. 
LONCA Dergisi’nde görüşlerine yer verilen Dr. Rüştü Bozkurt ise, “İnsan Kaynağı 2.0 için Hazırlıklı mıyız?” başlıklı yazısında, artık insan kaynağına bakış açısının değişmesi gerektiğine işaret ederken, Selçuk Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Necmettin Tarakçıoğlu, OSB’lerde Endüstriyel Eğitim ve Koordinasyon Merkezleri kurulmasını önerdi. 
Eğitimin 3 veya 4 günü işletmede
Yazısında Alman mesleki eğitim sistemini inceleyen TOBB AB Dairesi Uzmanı Esin Özdemir, iş başı öğrenmenin Alman mesleki eğitim sisteminin temelini oluşturduğunu, bunun için bu sisteme dual, yani ikili sistem denildiğini anlattı. Dual sistemde eğitimin 3 veya 4 gününün işletmede, geri kalan teorik kısmının yarı zamanlı okullarda uygulandığını paylaşan Özdemir, mesleki eğitimin işletmelerde uygulanan bölümünden federal hükümetin, okullarda uygulanan bölümünden ise eyalet hükümetlerinin sorumlu olduğunu bildirdi. Özdemir, ayrıca Almanya’da mesleki eğitim sisteminde uygun işletmelerin belirlenmesi, odaların rolü, işletme ve öğrenci arasında sözleşme imzalanması, iş yerinde staj, uygulama ve sınavlar hakkında da ayrıntılı bilgi verdi.