SOS sinyali 110 yaşında

İtalyan mucit Guglielmo Marconi'nin kurduğu Marcony Company: kablosuz sinyal-telgraf şirketi tarafından kullanılan ilk uluslararası acil durum sinyali CQD 1904 yılında kabul edildi. Ancak teknik anlamda yeterli bulunmayan sinyal yerini 2 yıl SOS'a bıraktı
SOS sinyali 110 yaşında

Uluslararası Mors Alfabesi acil durum sinyali olan SOS, mors kodu şeklinde (···---···) hem görsel olarak hem de sesli olarak kullanılabilmektedir. Bu tehlike sinyali ilk kez Alman hükümeti tarafından 1905'de yürürlüğe konmuş, Uluslararası Radyo Telgraf Konvansiyonu tarafından 1906'da kabul edilmiş ve 1908'de de resmi olarak yürürlüğe konmuştur. İletimi kolay olduğundan seçilen SOS, herhangi bir cümlenin kısaltılmışı olmamakla beraber zamanla "Save Our Souls" yani Ruhumuzu Kurtarın (imdat göndermek de epey ünlüdür) gibi çeşitli folklorik (halk bilimi) anlamlarla açılmıştır. SOS sinyalinin diğer karakterlerden en önemli farkı bekleme olmadan sanki tek bir karaktermiş gibi peş peşe gönderilmesidir ki Mors Alfabesi'nde başka böyle bir yapıya rastlanmamaktadır.

İMDAT ÇAĞRISI İÇİN ÖZEL BAYRAKLAR ÇEKİLİRDİ

İspanyol Armadası’ndaki Santa Maria de la Rosa gemisi 1588’de şiddetli bir fırtınada sürüklenirken imdat çağrısında bulunmak için toplarını ateşlemişti. Fakat gemi battı ve bilindiği kadarıyla kimse kurtulamadı. Geçmişte denizciler imdat çağrısı olarak bazen de özel bayraklar çekerdi. Bugün de zor durumdaki bir gemi, uluslararası bir sembol olarak kabul edilen, üzerinde büyük kırmızı bir çarpı işareti olan beyaz bir bayrak çekerek yardım isteyebiliyor. Fakat bayraklar, top ateşleri ve görsel işaretler ancak birileri çağrıyı görebilecek ya da duyabilecek kadar yakındaysa işe yarardı. Çoğu durumda tehlikedeki mürettebat yardım gelmesini pek ümit etmezdi. Artık başka yöntemlerin bulunması gerekiyordu.

12-1-2-011.jpg

DENİZCİLER DE MORS ALFABESİNİ KULLANMAYA BAŞLADI

1840’larda iletişimde çığır açan bir keşif yapıldı. Samuel Morse, telgraf operatörlerinin uzun bir tel üzerinden mesajlar göndermesini mümkün kılan yeni bir alfabe yarattı. Operatör, telgraf aletine basarak telin diğer ucundaki kişiye elektrik sinyali gönderebiliyordu. “Mors alfabesi” kullanılarak harfler ve sayılar, çeşitli şekillerde sıralanmış kısa ya da uzun seslerle, ya da diğer bir deyişle noktalar ve çizgilerle kodlanabiliyordu. Denizciler de Mors alfabesini kullanmaya başladı. Fakat onlar telgraf operatörleri gibi sesler göndermek yerine güçlü bir ışık kullandılar. Haberci, mesaj göndermek istediği yere nokta için kısa, çizgi için daha uzun süre ışık tutuyordu. Haberciler çok geçmeden yardım çağrısında bulunmak için basit ve net bir kod kullanmaya başladılar: üç nokta, üç çizgi ve üç noktayla simgelenen “SOS.” Neyse ki gelişmeler bu kadarla kalmadı. İmdat çağrıları zamanla daha etkili oldu ve daha uzağa ulaştı. Örneğin Guglielmo Marconi 1901’de Atlas Okyanusu üzerinden ilk radyo sinyalini gönderdi. SOS mesajı artık ışık yerine radyo dalgalarıyla gönderilebiliyordu.

ORTAK BİR İMDAT ÇAĞRISI BULUNUYOR

1920’lerde ve 1930’larda telsiz kullanımı yaygınlaştı. Aynı denizde farklı farklı ülkelerin gemileri seyredebileceğinden, tehlike durumunda bir kaptan nasıl herkesin anlayabileceği bir imdat çağrısı yapabilirdi? Uluslararası Radyo-Telgraf Sözleşmesi 1927’de bu sorunu ortadan kaldırdı. Uluslararası imdat çağrısı olarak “Mayday” sözcüğünün kullanılmasına karar verildi. İletişim teknolojisi o zamandan bu yana çok gelişti. Örneğin artık top ateşi ve bayraklar yerine radar ve küresel konumlama sistemi (GPS) kullanılıyor. Ayrıca telsiz, her gemide bulunan temel bir gereç haline geldi. Kurtarma ekipleri de radyo frekanslarını sürekli dinleyerek tetikte bekliyor. •YİĞİT BERKAY ÇOPUR